²³

342 49 39
                                    


jeongin

"kendinize iyi bakın"
Bunu dememle Sejun ve Juwon bana sıkıca sarılmıştı.

Bugün New York'a veda ediyordum.
Burayı sevmiştim ve fazlasıyla da alışmıştım.
En çokta Sejun ve Juwon'a. Onlarla üç yıldır bir aradaydım, üç yıl boyunca aynı evi paylaşmıştık. Ben buraya geldiğim günden beri her zaman yanımda olmuşlardı oldukça güzel bir arkadaşlığımız vardı.

"Busan'a gelmeyi unutmayın." Dedim onlardan ayrılırken.
İkisininde gözleri dolu dolu olmuştu, onlarda gitmemi hiç istemiyordu ama artık dönme vakti gelmişti.
Bu vedalaşmanın ardından uçağa binmiştim...

Buraya geldikten sonra çoğu şey değişmişti, bu üç yılda cok güzel şeyler keşfetmiş tamamen toparlanmıştım. Yepyeni biri gibi hissediyordum, mutluydum.

İlk geldiğim zamanlar berbat bir haldeydim. Tamamen çökmüş ve donuk bir şekildeydim. Onu unutamıyordum, kabuslarım onunla doluydu. Merak ediyordum ne halde olduğunu.
Bu yüzden defalarca onu aramak, mesaj atmak istediğim oluyordu. Ama her seferinde içimdeki düşünce yüzünden geri çekildim.
Ve bu durum zamanla değişmişti...
Onu unutmuştum, şuan içimde hiçbir duygu yoktu ona karşı. Benim için tamamen bitmişti, emindim.

Ne halde olduğunu da bilmiyordum.
Aralarından sadece Seogu ile konuşmaya devam ediyordum, o da aralıklı şekilde. Her zaman değil.
Seogu'yla ilk zamanlar konuşurken onun durumunu da sormak istiyordum, istedim ama hiç sormadım.
Onun hakkında birşeyler duymamak ve öğrenmemenin daha iyi olacağını düşündüm.
Bir de O zamandan bu yana Annemle konuşurduk.
Annem ve diğerleri -aileler- olaylardan haberdardı. Ne olup ne bittiğini biliyorlardı.
Bu konuyu ilk anlattığımda büyük bir şok yaşamışlardı, sonrasında konunun tamamen kapanmasını istediğimde bir daha konusu açılmadı.

Derin bir nefes verdim.
Üç yıl aradan sonra Busan'a dönecek olmak beni sebepsiz geriyordu.
İçimde mutluluk ve heyecan vardı.

...

Sonunda uçaktan inmiştim ve Busan'daydım, evimde.
Havalimanından çıkışa doğru ilerliyordum.
Kimsenin geleceğimden haberi yoktu, Seogu dışında.
Bi o benim geleceğimden haberdardı.

Elimdeki valizle yürümeye devam ederken adımı işitmem ile kafami sesin geldiği tarafa çevirdim.

"Jeongin!"
Adımı seslenen Seogu hızlıca bana doğru koşmaya başladı.

"Seogu!" Diye bağırdığımda Bana sıkıca sarılmıştı.
Bende aynı şekilde ellerimi ona dolarak sıkıca sarılmaya başladım.

Kocaman gülümseme ile birbirimizden ayrılmıştık.
"Çok özlemişim ulan!" Diyerek saçlarımı karıştırmaya başladı.

"Çek kirli elini, bozma saçımı!" Diye bağırdığımda gülerek elini çekmişti.

"Huysuzluğun hiç geçememiş" dedi bu sefer.

İkimiz de gülerken Seogu heyecanla konuştu

"Hadi gidelim! Annen seni bekliyor-"

"Ne!" Diye bağırdım.
Sesim oldukça yüksek çıktığından havalimanındaki çoğu kişinin gözleri üzerime çevrilmişti.

Bunu umursamayarak tekrar ona döndüm, sinirle baktım suratına.
Ben kimseye haber vermemişken o herkese yaygara etmişti bile.

other, hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin