¹⁴

399 60 7
                                    

Kapıyı yavaşça açtığımda ikisi de içeri girip salona adımladı.
Dördümuz koltuklara oturmuştuk. Annem konuşmaya başladı.
"Siz niye kavga ettiniz?" Dediğinde Hyunjin ve benim kaşlarım çatıldı.

Aynı anda "kavga etmedik" dedik.

Bu sefer Jihyeon teyze "kavga etmemiş olsanız bu şekil olmazdınız. Aranızda bir mesafe var ne oldu, çabuk anlatın."
Bu mesafeye sebep olan da Hyunjin'di.

Ardından annem tekrar konuştu "ayrıca sen neden evde değildin Jeongin. Hyunjin'den haberin olmadığına göre uzun zamandır arkadaşlarınla kalıyordun."

Derin bir nefes aldım Hyunjin'e baktım. Evet, onu ortaya atacaktım.
"İki haftadır arkadaşlarımla kalıyorum çünkü iki hafta önce Hyunjin ile tartıştık. Çünkü o, eve sevgilisini getireceğini söyledi bende sevgilisinden haz etmediğim için evde kalmak istemediğimi söyleyip gittim. yanı Hyunjin'in bu hâlini bana değil sevgilisine sormalısınız çünkü onunlaydı bu iki hafta boyunca"
Diyerek cevap verdiğimde Hyunjin bu yanıtı beklemiyordu hatta hiçbiri beklemiyordu

Hyunjin konuşmaya başladı.
"O benimle değildi, burada da hiç kalmadı." Diyerek yanıt verdi.

"Benim anahtarımın onda ne işi vardı o halde? Resmen istediği zaman girip çıksın diye bana ait olan anahtarı vermişsin." Dediğimde annemgil sadece bize odaklı ses çıkarmadan dinliyorlardı.

Hyunjin'in de sinirle kaşları çatılmıştı

"Tanrı aşkına Jeongin ben neden sana ait olan birşeyi ona vereyim!? Almış işte sehpanın üzerinden. En ufak birşeyi abartmaya bayılıyorsun" şuan tekrardan ağzından çıkanı kulağı duymuyordu

Benimde sinirlerim daha da bozulmuş bağırmaya başlamıştım
"Ne yani abartıyor muyum? Aynısını ben sana yapıp siktir edip kapı önüne koysam sonra da anahtarı sevgilim almış abartıyorsun desem sende cok normal karşılardın bunu değil mi-"

"Çocuklar Yeter!" Ses geldi annem ve Jihyeon teyzeden.

Jihyeon teyze konuşmaya başladı
"Siz ne zaman bu hâle geldiniz, şuna bak! Ayrıca ne demek kapı önüne koymak?"

Dediginde ne dediğimi o an fark etmiştim ikimizin de catılan kaşları yavaşça serbest kalmıştı.

Biz bi anda sessiz kalırken Jihyeon teyze tekrar sordu
"Hyunjin, birşey söyle. Jeongin'i evden mi kovdun? O yüzden mi gitti evden?" Sesi yavaşça yükselmekteydi.

Hyunjin ise kafasını eğmişti sessizce konuştu.
"Sinirlenmiştim, ağzıma geleni saydım o an, çok ağır konuştum"

Annem bu duruma şaşkındı ses etmiyordu ama Jihyeon teyzenin gözlerinden alevler çıkıyordu eğer birşey demezsem Hyunjini öldürecek gibiydi.

Elimi yanımda oturan Jihyeon teyzenin eline yaklaştırdım ve elini tuttum.
"Biz aramızda hallettik o işi hem özür diledi zaten affettim ben onu." Dedim fakat yalandı.

Hyunjin kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı anlamıştı sanırım yalan söylediğimi çünkü onu affetmeyeceğimi cok iyi biliyordu.

"Ne dedi sana?" Dedi sesi hala sinirli çıkmakta olan Jihyeon teyze.

Kafamı iki yana salladım "önemli değil dediğim gibi hallettik bu konuyu"

Annem araya girdi "hiç halletmis gibi durmuyorsunuz. Şuan bak biriniz bir köşe diğeriniz diğer köşede bakışlarınız bile buz gibi."

"Size öyle gelmiştir." Diyerek geçiştirmeye devam ederken Hyunjin konuştu
"Kapatalım konuyu." Dedi o da.

Uzun süre sessizlik oldu

other, hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin