Efil, derslerin nihayet bitmesiyle derin bir nefes çekti. çantasını toparlamaya başladı, eve dönüp güzel bir duş alacak, ardından rahat bir uyku çekecekti.
eşyalarını toplamayı henüz yeni bitirmişken, sınıfın kapısından bugün tanıştığı Rüzgar girmişti.
"selam. sen gelmeyince ben geleyim dedim, beraber eve döneriz?" dedi, kocaman gülümsemesiyle.
Efil'de Rüzgar'a gülümsedi ve kafasıyla onayladı.
birlikte okuldan çıkıp, otobüs durağına doğru yürümeye başladılar.
'benzediğimi düşündüğün kızı anlatmak ister misin?' diye sorarak, Ege'den onay bekledi.
"Efil çok tatlı bir kızdı, kimsenin ona dokunmasına müsaade etmezdi. yetimhanede bir tek benimle konuşurdu, küçücük ruhu ona yüklenen yükü taşımak için savaş verirdi sürekli."
'çok kırılgan biriymiş o halde.' dedi Efil, çok düşünmeden.
Rüzgar'ın bakışlarının altında ezilmeye başlamasıyla anladı, tesiri olmaz sanıyordu ama çok doğru bir noktaya parmak basmıştı. Rüzgar'ın gözlerindeki o hasreti görünce, kendini bile unutmuştu.
"gece aydınlanmadan önce döneceğim demişti, önceki günün hüsranı olarak kalmak istemiyordu.. gelmedi, bulamadım onu."
Efil ne diyeceğini bilemez halde karşısındaki çocuğa bakıyordu, ne demeliydi?
"onu ne zaman görecek olursam 'seni özledim' diyeceğim.. yağmurlu gecede benimle yağmurda dans etmek için geldiğinde, ona tek başıma yağmurun altında dans edişlerimden bahsedeceğim. döndüğünde beni o yağmurda öpeceğine söz verdi" dedi Rüzgar, gözlerinden bir yaş süzülürken.
Flashback-
yağmur yağıyordu, Efil ve Rüzgar o yağmurun altında birbirlerini son kez görüyorlardı.
'Rüz, geri döneceğim sana. ağlamanı istemiyorum.' dedi Efil kollarını canından çok sevdiği çocuğa dolarken.
"ama ya dönemezsen?"
dönemezsen demişti, çünkü biliyordu ki Efil ona dönme fırsatı olsa dönmemezlik yapmazdı.
'söz veriyorum Rüz, gün doğmadan önce döneceğim, senin için bir hüsran olarak kalmayacağım.'
Rüzgar dayanamayarak ağlamaya başlamıştı. omuzları sarsıla sarsıla ağlarken Efil ona sımsıkı sarılmış ,sakinleştirmeye çalışıyordu. sonra aklına bir fikir geldi. Rüzgar'ın kafasını çenesinden tutarak kaldırdı.
'dans edelim mi?'
Rüzgar anlamayarak küçük kıza baktı. yağmurun altında dans etmekten mi söz ediyordu? çok düşünmeden küçük dostunu onayladı. minik arkadaşının gülümsemesiyle gözleri gamzelerine kaydı, oradaki küçük iki çukura gömülmek bile istiyordu.
Efil kısacık boyuyla Rüzgara yetişemiyordu, bu nedenle suratı düşmüşken Rüzgar kalpleri hoplatacak bir şey yaptı.
minik kızın ellerinden tutarak, ayaklarını kendi ayakları üzerine koymasını sağladı. küçük kız Rüzgar'ın ayaklarına basıyordu, Rüzgar ise bundan memnunca miniğiyle, dans etmeye başladı. ayaklarını hareket ettirdikçe, Efil'in ayakları da onunla hareket ediyordu.
Efil küçük ellerini, yüreğini verdiği çocuğun omuzlarına koymuştu. birkaç dakika boyunca dans ettiler. bir süre sonra durdular.
'söz veriyorum, döndüğümde seninle yağmurun altında dans edeceğim, seni yağmurda öpeceğim...'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgarla Dans
Romance'kaybedersen kızarım' dedi Efil, yaptığı gülü uzatırken. Rüzgar kaybetmezdi.. "kaybedersem asıl ben kendime kızarım" dedi. yıllar sonra Efil'in ona uzattığı minyatür gül, boynundaki kolyeydi. onu hiç kaybetmemiş, aksine onu kolye yapmıştı. ..