Efil Ekim bu eve geldiği andan beri sadece Kuzey'i düşünmemesi gerektiğini biliyordu.güvenmek istediği insan vardı, ona abi diyordu ve belki de hayatındaki en doğru şeyi yapıyordu. bunu yaşayarak görecekti.
ne yaparsa yapsın her zaman ilk vazgeçilen kişi o olmuştu, bu yüzden kimseyi vazgeçilmezi yapmamalıydı.
gözleri dolu dolu baksa bile kalbi acıyacak kişi, ona resmen istemiyorum seni demişti. Efil hayal kırıklığının boyutunu bile ölçemiyordu.
o kadar çok inanmıştı ki inancı kendine olan inancından fazlaydı, ona farklı olduğunu söyleyen de o değil miydi?
demek ki sözler de yalan söyler sözü doğruymuş diye bir algısı oluşmuştu ve artık bunu hiç bir şey değiştiremezdi, belki de o öyle sanıyordu. bunları düşünmek için bile geç kalmıştı, öncesinde güvenerek hata yapan kişi de o'ydu. sırf üzülmesin diye onunla temas bile edecek hale gelmişti buna rağmen en büyük hatayı yapan yine Efildi.
bütün suç bende diye düşünmeyi asla bırakamıyordu ve bu kaygısı asla geçmeyecekti.
kapısının tıklatılmasıyla daldığı düşüncelerden uyandı ve içeriye girmesi için müsait olduğunu beliretecek bir şekilde "gir" dedi.
"Ekim benim acil bir işim çıktı, sen evde rahat ol lütfen." dedi ve kapıdan girdiği hızla tekrardan çıktı. Ekim bir cevap bile verememişti.
yatağından ayaklanıp guruldayan karnını doyurma kararı almıştı, bir an önce midesini doyurmalıydı. sonrasında Rüzgar ile konuşacaktı.
nedensizdi ama Kuzey'in Rüzgar'dan daha sevecen olduğunu düşünürken aklı neredeydi yeni fark ediyordu. Rüzgar Kuzey'in aksine asla ona acı çektirecek şeyler yapmıyordu, tıpkı çocukluğunun Rüz'ü gibi.
kendine güzel ve doyurucu olduğunu düşündüğü sandviçinden yapmıştı, yanına da soğuk bir çikolatalı süt çıkarmıştı. uyumları tartışılırdı ama o böyle seviyordu.
yemeğini hızlıca yerken en son lokmasını da bitirdi ve telefonunu eline aldı, tabii ki beklediği kişiden mesaj vardı.
Rüzgar Ege Esen:
uyandın mı uyuyan güzel?
eğer henüz yaşıyorsan bir belirti ver lütfen.
Ekim:
abart istersen.
bir de bayıl Feriha Rüzgar.
Rüzgar Ege Esen:
ben gayet haklıyım küçük.
tanımadığın biriyle aynı evde yaşıyorsun.
bu çok garip, onun yerine benim gibi bir karizmayla aynı evde yaşayabilirdin.
kayıp balık memo oldun iyice.
Ekim:
kayıp balık ne?
memo ne be!
Rüzgar Ege Esen:
kayıp balık memo'yu nasıl bilmezsin!
seni cahil.
cahil kalmaya utanmadın mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgarla Dans
Storie d'amore'kaybedersen kızarım' dedi Efil, yaptığı gülü uzatırken. Rüzgar kaybetmezdi.. "kaybedersem asıl ben kendime kızarım" dedi. yıllar sonra Efil'in ona uzattığı minyatür gül, boynundaki kolyeydi. onu hiç kaybetmemiş, aksine onu kolye yapmıştı. ..