5. Bölüm

43 4 3
                                    

Keyifli bir akşam geçiren Bade ile Miraç filmin sonuna gelmişlerdi. Bade'nin istediği gibi hastalık konusu hiç açılmamıştı.

"Çok komikti."

"Hı hı" diyerek geçiştirdi Miraç.

Doğru düzgün filmi izlememişti bile. Bade'yi izlemişti o. Tıpkı lise zamanlarındaki gibi.

İkisinin de uykusu gelmişti. Saat erkendi ama Miraç hastanede oldukça yorucu bir gün geçirmişti. Bade ise sabahtan beri devam eden yoğun bir baş ağrısı ile mücadele ediyordu.

Miraç film izlerken bir kaç kez başını ovuşturmasından anlamıştı, ama o kadar neşeliydi ki bozmak istemedi neşesini.

"Başın mı ağırıyor senin?"

"Sabahtan beri hafif hafif ağırıyor. Biraz artmaya başladı. Zaten sabahtandır bir garip."

"Anladım. Sorunu bilmeden ağrı kesici veremem ama gece çok ağrır ise mutlaka haber ver. Hafif baş ağrıları normal karşılanabilir."

Başıyla onayladı Bade. Artık uyumak istiyordu.

"Sen benim odamda yatarsın. Bende misafir odasında kalırım."

Ne alaka diye düşündü içinden. Bu soruyu yüzüne yansıtmış olacak ki Miraç cevaplamıştı.

"Bakma öyle. Misafir odasının yatağı rahatsız edici belini ağrıtır." Cümlesine yüzünü buruşturarak devam etti. "Ortopedik değil."

Bade bu tepkisine gülüp göz devirdi.

"Ortopedik olan pamuk yataklarda büyümedim. Hatta büyümedik. Sen odana geç."

Onaylamazca salladı başını.

"Ben alışığı-"

"Ay Miraç odana geç diyorum. Sen bütün gün hastanede yoruluyorsun zaten. Hem eminim o kadar kötü değildir sen abartıyorsundur. Pardon takıntıların ve sen abartıyorsundur."

"Kim takıntılı? Ben mi? Hah!"

Takıntılı olduğunu inkar edemezdi aslında. Hassas olduğu konular vardı. O böyle yorumluyordu.

Biraz simetrik takıntıları vardı. Bunu da kabul ediyordu. Tıp okurken bu damar niye düz değilde çapraz diye bir damara küfür etmişliği vardı.

"Of Miraç. Yani bunu inkar edersen yeminle çarpılırsın."

"hı hı." Diyerek geçiştirdi ve başını koltukta geri atıp gözlerini kapadı."

"Ben lavaboya gidicem. Nerede?"

Gözlerini açıp ona bakma zahmetin de bulunmadan cevapladı.

"Üst kat. Sağdan 2. kapı. "

Bade yerinden kalkıp bir kaç adım attı ama devamı gelmedi. Tüm vücudu kasıldı. Başına keskin ve çok şiddetli bir ağrı yer edindi. Sendelemedi olduğu yerde o şekilde kaldı. Gözlerini kapattı sanki ağrının geçmesini sağlayacak gibi.

"Bade!"

Bir sorun olduğunu anladığı anda koşarak yanına gelip omuzlarından sarstı kızı. Cevabı sessizlikti.

"Bade iyi misin? Neler oluyor?"

Başı aşağı doğru düşen kadının çenesinden yakaladı Miraç.

"Bana bak bade. Aç gözlerini güzelim. Bana sorunu söyle. Gözlerini açman lazım."

Zorlukla araladı gözlerini. Yaşlar teker teker süzüldü.

"Başım çok ağr..." Cümlenin geri kalanı anlaşılmıyordu.

Her iki gözünü de işaret parmağı ve baş parmağı ile kaldırarak gözbebeklerinin büyüyüp büyümediğini kontrol etti. Normaldi.

Geç Kalınmış AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin