4

365 57 146
                                    

yupiiii teen knight poem'i yeniden yayınladım selam 

o yüzden yorum yapın ben de bi 20-30 kere baştan yorumlarınızı okuyayım 

tp'yi yazdığımdan beri tek eğlencem bu zaten 

*********************



"beni görmek istemişsiniz." kapılar açılıp da lalisa içeri girdiği an chaeyoung kafasını önündeki haritadan kaldırıp şövalyeye bakmaya başladığında yüzündeki ifadeyi gördüğü an lalisa kafasını yere çevirmişti yeniden. "saygılı konuşma saçmalıklarına şimdi mi başlıyorsun?" 

"chaeyoung," 

"sus lalisa." chaeyoung'ın net bir sesle susturmasından sonra lalisa sinirine hakim olmak adına yeşil gözlerini sıkıca kapatmıştı. chaeyoung'la aralarında o kadar berbat şeyler olmasa dahi dün gece ona olan davranışı yüzünden kırgındı ve chaeyoung'ın bu konuda bir şeyler yapmasını istiyordu. böyle davranışları bekleyeceği tek kişi de chaeyoung'dı zaten. 

"sıfıra gitmeyeceksin. hiçbir askerimi sıfıra göndermeyeceğim." lalisa'nın chaeyoung'ın söylediklerine anlam vermeye çalışırken kaşlarını çatmasıyla chaeyoung arkasına yaslanmış ve şövalyesinin bir şey anlamadığından emin olduktan sonra açıklamıştı. "zira güney'den yola çıkan askerler çoktan kuzey'e gelmişler bile." 

"dün akşamdan bu sabaha sıfırda bile değilken kuzey'e varmaları imkansız." 

"bize sıfıra yaklaştıkları haberi geldiğinde çoktan kuzey'e varmak üzerelermiş zaten." lalisa'nın sinirle nefeslenip bakışlarını çevirmesinden sonra chaeyoung da ona hak verdiğini belli ederek kafa sallamış ve derin bir nefes alıp ayağa kalkmıştı. "başlarında tek bir asker var ve istedikleri şey bir savaş değil." 

"ne istiyorlarmış?" 

"bu sabah yanında olduğun kişiyi." lalisa'nın gülmesinden sonra chaeyoung da şövalyesinin yanına gelip söylediklerini doğrularcasına kafa salladığında onunla beraber gülümsemiş ve elini lalisa'nın yanağına koyup anında gülmesinin durmasına neden olmuştu. "jennie'den herhangi bir şey öğrenebildin mi?" 

"işimize ne kadar yarar bilmiyorum ama aynayı senden sonra sadece bir kişinin gördüğünü söyledi. onun geldiği halden sonra da aynanın tamamen kapatıldığını ve saklandığını biliyormuş." 

"kimmiş?" 

"ismini söylemedi. onu bulsak bile bir işe yaramazmış." chaeyoung'ın moralinin düştüğünü fark ettiği an lalisa, chaeyoung'ın elinin üstüne elini koyduğunda chaeyoung'ın bakışları yeniden lalisa'nın yüzüne çıkmış ve lalisa ona gülümserken gülümsemişti hafifçe. "o aynayı neden istediğini bilmiyorum ama büyük ihtimalle güçlerin ondan geldiği içindir ve bu yüzden değilse bile sana o aynayı getireceğim chaeyoung. sadece kendine bakmak için istiyor olsan bile sana o aynı getireceğim çünkü senin yerinde olsam ben de bakmaya değecek tek kişinin kendim olacağını düşünürdüm." lalisa'nın son kelimelerinin şaka olduğunu ses tonundan anlasa bile chaeyoung'ın bakışları lalisa'nın anlam veremeyeceği bir hale gelmiş ve birkaç saniye göz göze kalmalarından sonra lalisa da bu göz temasını bozmadan gülmesi dursa bile chaeyoung'ınkine benzer olduğunun bile farkında olmadan ona bakmaya devam etmişti. 

"bakmaya değecek tek kişinin kendim olduğunu düşünmüyorum. o yüzden yüzünü korumaya devam etsen iyi olur." 

"kendimi koruyamayacağım tek kişi sensin chaeyoung." chaeyoung'ın dudakları konuşmak için aralansa bile dudakları arasından tek bir kelime bile çıkamadığında lalisa yutkunmuş ve bakışları chaeyoung'ın dudaklarına indiği an bir adımını arkaya atmıştı. chaeyoung'ın eli de lalisa'nın yanağından ayrıldığında ikisi de tek bir kelime bile etmiyorlardı birbirlerine. 

teen knight poem [chaelisa]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin