Daisy'e Hiç Gitmeyen Şiirler

2 0 0
                                    



"Eric, sevdiği kitapların, herkes meşgulken güzel yazılar yazan sayfalarını kopardı. Arkadaki boşluklara şu şekilde notlar yazdı: 'Daisy'e, Seni üzmek istemedim. Beni affetmeni istiyorum.' Şiirlerde yazdı, çok yaratıcı bir çocuktu. Eric, sevgisini öyle bir kaleme döktü ki yer yüzünden gökyüzüne bazen onun da üstüne terimler ile birleştirdi sevgisini anlaması için. Daisy'e
yeteri kadar yazmıştı, fazla da bunaltmak istemedi. Bir personel tanıyordu, yaşlı bir amcanın notlarını açıktaki kişiye hatır veya çıkar karşılığında gizlice ileten, belki benimkini de iletebilir düşüncesiyle yazdıklarını vermek istedi. Kibarca söylemesine rağmen, çok sert bir tepkiyle karşılaştı. Görevli dedi ki, 'Ben senin postacın mıyım? Vermiyorum sen kimsin, senin yaşında çocuğum var,' tarzında gereksiz serzenişlerde bulundu. Tüm hayalleri suya düştü. Eric'in Benjamin gibi sevdiklerini ise Dr. Hasten çıkarmıştı, evde ilaç tedavisine uygun diyerek. Çok sevdiği kişilerin çoğu gitmişti, üzülmeye devam etti ve yemek saati yaklaşıyordu. Açık bölümden kapalı bölümüne yemek arabası gelirken, Daisy'i spor yaparken gördü ve beden dili ile pişmanlığını ve üzgünlüğünü anlatmaya çalıştı. Daisy, kısa bir süre Eric'e baktı ve gözlerini kaçırdı. Affedip etmediğini Eric asla anlamadı. Ailesi ile öğlen telefon görüşmeleri geliyordu. 2 günde bir genel olarak Annesi Shelly'nin aramasını istiyordu, ama yönetmelik ona bile karışıyordu. Temiz kıyafetlerini Larry getirdiği için. Haftada bir kez sevmese de çıkış bileti Larry'nin elindeydi. Telefon sıklığı da Larry'di, çıkarması için yalvarıyordu. Her görüşmede, sakin dilde sert şekilde, çok farklı söylemlerde babasına şansını deniyordu. Empati kurmasını istiyordu. Babası, ilk okul mezunu biri olmasına rağmen, Dr. Hasten biraz daha süren olduğunu söylüyor, diyor ve her gün bitmek bilmeyen günler oluşuyordu. Artık iyi tepkileri de kötü tepkileri de umursamıyordu. Koca bir yalanın içerisinde sürükleniyordu, sanki Eric babası Larry'de ikna etmiyordu, annesi aradığında babasını ikna etmesini söylüyordu. Dr. Hasten'ın bir şeyler öğrenme çabası vardı, sanki Eric'ten Astronomik konular ile ilgili unuttuğu bir şey vardı. Gökyüzünü sen seçemezdin, o isterse sana parlardı, ondan ötürü. İlk başlarda bazı şeyler anlatsa da, gördükleri canlılar ve paranormal olaylar hakkında artık güveni yoktu ve anlatmıyordu. Dr. Hasten'a kısa cevaplar veriyordu, 'Evet' veya 'hayır' tarzında. Annesi Shelly, babası Larry'i zar zor ikna etti ve Larry aradığında Eric çıkış günü Cumartesi günüymüş, 'O güne kadar bekle, 3 gün dayanırsın sanırım,' dedi. Eski kişiler gitseler de, yeni tanıştığı büyüklerine, 'Ben gidiyorum, keşke hepiniz benden önce çıksaydı, ben en son çıkardım ama çok uzun süre oldu size kıyasla,' dediği zaman, 'Git tabi oğlum, biz çıkarız bir şekilde,' dediler. Ve Eric yerine sevindiler. Kalan 3 gün içerisinde de hiç telefon almadı. Çıkmasını bilmesine rağmen hemşirelere sorduğunda, 'Neden beni kimse aramıyor?' dediğinde, baş hemşire de dahil olmak üzere, 'Zaten çıkacaksın, neden arasınlar ki?' dediler. O 3 gün içerisinde de 2 küsür aylık bir süreç yaşattılar Eric'e, ve çıkış günü gelmişti. Eric ailesinin bütün üyelerinin olduğu bir karşılama bekliyordu, umduğu gibi bulmadı, sadece babası Larry vardı. Eşyalarını aldı ve danışmaya, kendine zarar vermemesi anlamında bir belge imzalattılar. Sorumluluğun Larry üzerinde olduğunda dair, halbuki Eric kolay kolay kimseye zarar vermezdi, tam tersi. İnsanlar Eric'e zarar verirdi. Eric içine kapanırdı ve geri kalan herkes yalnızlıktan oluşan kabuğunu deşelemek isterdi, altında ne var diye. Kağıtlarda önemli ve ayrıcalıklı şeylerde vardı, okudu, kaba taslak ve imzaladı. aşağıya indiler. Larry eski arabasının bagajını açtı , eşyalarını koy dedi ve eve doğru gittiler."

Yer Yüzüne Yakın Where stories live. Discover now