Yeni bir hasta gelmişti. Yüz yapısı olarak Eric'in babasına benziyordu, ama daha iri, daha güçlü duruyordu. Hatta Eric, ondan ilk başta konuşmadan korkmuştu ve sevdiği kişilere, dedi ki, "Önyargılı şekilde bu yeni gelen hasta ile pek fazla konuşmayalım." Kapıdan girdiğinde hiç konuşmayan bir kişinin ayaklarında terlik görmeyince, kendi terliğini çıkardı ve verdi. Fakat Eric, pek güvenememişti ilk başta. Sonrasında dostu Benjamin, "Bence o korkulacak biri değil," dedi. Sürekli bizim fikirlerimi önemseyen, ciddiye alan, hatta bilmediği şeyler hakkında soran, bizden yaşça büyük, gayet paylaşımcı bir kişiydi. Korktuğu adam Carl, sohbetlerine ortak oluyordu ve önemli konular hakkında genel olarak çok kez konuşuyorlardı. Hatta bildiği tek tük farklı dillerden kelimeleri, Eric'in dil bilgisine olan yatkınlığından paylaşıyordu. Eric ile sonrasında tıpkı Eric boylarında korkutucu gözükmeyen, hayli sinir bozucu bir adam geldi. Charter, Eric ile kavga eden tek kişiydi ve anlaşamıyorlardı. Carl, ikisinden de büyük olduğu için, anlaşmaları konusunda tavsiye veriyorlardı, ama Charter fazla şüpheci ve gereksiz olayları sorgulayan biriydi. Hiç anlaşamadılar. Charter'ın ilk günler sigarası personel odasına gelmemişti ve sigara istiyordu Carl'dan. Diğerleri kalitesiz ve ağır sigaralar içiyordu. Bende orta kalitede bir sigara içiyordum. Molalarda görevliler vermemekte kararlıydı, ama bağımlılıklar insanı çıldırtıyordu, demiştim ya. Carl, baya bir insaflıydı ve Charter'ın sigarası gelene kadar hep sigara verdi, borç olarak dese bile. Charter, Carl geri vermeye kalktığında kabul etmedi sigarayı. Carl, iri yarı bir adamdı, ama dişleri sigara içmekten berbat hale gelmişti. Bunun üzerine söyledim ve hiç kızmadı. Diş macunu aldığını ve beyazlatacağını söyledi. 3-4 gün içerisinde dişleri baya bir beyazlamıştı, eskiye nazaran hatta Eric'e bile vermeyi teklif etti. Carl, 5-6 gün sonunda şöyle bir soru sordu, "Sen mi önce çıkarsın sence, ben mi?" Eric, "Tabii ki, ben önce çıkarım, senden daha uzun süredir buradayım. Biraz daha kalırsam kafayı yiyeceğim," dedi. "Ben daha önce çıkıcam, görürsün," dedi Carl. Bütün kişilerin öğlen vakitlerinde aileleri ile görüşmeleri olurdu. Eric'e telefon gelmişti, Shelly aramıştı. Sorunlarını anlattığında, Shelly, "Seni oradan çıkarmak için konuşuyorum babanla, fakat doktor hastan'a Larry karşı koymuyor, imza verilse çıkarılacaksın," demişti. Eric, babasının gerçek bir zalim olduğunu düşünüyordu ve Carl ile konuşmasında Karl haklı çıktı ve Eric'ten epey bir önce çıktı hastaneden. Anlam veremiyordu.
YOU ARE READING
Yer Yüzüne Yakın
Ciencia FicciónGerekli seçimlerin yapılması lazımdı. Zor durumların üzerisinden gelen, Eric bu durumu atlatmak için çok çabalayacaktı. O Normal miydi? Yoksa çevresi mi aşırı tuhaftı? Bunu zaman gösterecekti ve O her geçen gün daha çok detay öğrenecekti...