Episode 10: Special

154 27 34
                                    

Sabah gözüme vuran güneş ışıklarıyla gözlerimi aralayıp gerindim ve gözlerimi ovuşturdum. Kendimi halsiz hissediyordum ve yataktan kalkmak istemiyordum. Dün gece benim için yorucu ve şaşırtıcı geçmişti.

Yaşananlar hâlâ rüya gibiydi. O beni öpmüştü, tokat atacakken yeniden beni kendine çekip tekrar öpmüştü. Sonrada partiye hiç uğramadan deniz kenarına gidip balık yemiştik.

Yüzümde oluşan gülümseyle derin bir nefes alıp dudağımı ısırdım. Böyle hissetmem kesinlikle aptallıktı.

Adam beni resmen zorla hayatına dahil etmişti ve ben onunla olmaktan dün mutluluk duymuştum. Garip geliyordu bu ama öyleydi. Dün gece son bir buçuk aydır en mutlu anımı yaşamıştım.

Bundan sonra ne olacaktı bilmiyordum ve düşünmek de istemiyordum aslında. Akışına bırakmak istiyordum. Çünkü düşündüklerim asla gerçekleşmiyordu, her şey benim isteklerimin, düşündüklerimin dışında gerçekleşiyordu. Bu yüzden hiçbir şey düşünmemek en iyisiydi.

Kapının çalmasıyla doğrulup "Gel." dedim. Lavin içeri girip yanıma oturduğunda gülümsedi. "Nasıl geçti gece?"

Omuzlarımı silkip "Normal." dediğimde bana inanmayarak baktı. "Tavladın mı yeni patronu?"

"Biliyordun değil mi onun aldığını?" dememle gülüp başını salladı.

"Tabii ki biliyordum, ayrıca onun bir ismi var ve söylemek hiç zor değil. Bak dene bir, Jungkook."

Dalga geçmesiyle koluna vurup "Dalga geçme benimle. Ciddi bir konu bu benim için." dedim.

"Tamam tamam, ciddiyim söyle." deyip bacaklarını topladı ve bağdaş kurup bana döndü.

Derin bir nefes alıp "Benim için mi aldı hastaneyi?" diye sordum. "Çünkü kabul etmedi o hastane beni başta ama o aldıktan sonra aradılar. O mu yaptı bunu Lavin?"

Başını onaylar anlamda sallamasıyla içime derin bir nefes çektim. Ne hissettiğimi bilmiyordum. Buna sevinmem mi gerekiyor üzülmem mi gerekiyor bilmiyordum.

"Yanlış anlama Hina sakın. Yani senin için aldı evet ama kötü niyeti yoktu yani. O sadece senin hayatının biraz olsun düzelmesi için yaptı."

"Hani benim onunla bir ilgim olmadığını anlamalarını bekliyordu Lavin? Hm? Hani beni bırakacaktı? Böyle yaparak düşmanlarına onun için önemli olduğum izlenimi veriyor-"

"Önemlisin çünkü Hina." diye sözümü kestiğinde ona baktım. "Önemlisin Hina." deyip elimi tuttu.

"Bak bende şaşırıyorum, hatta herkes şaşırıyor emin ol. Jungkook normalde asla böyle biri değildi. Yani o birini önemsemez, ona çok yakını olmadığı sürece değer vermezdi. Sadece bizi, kardeşini ve annesini düşünürdü ama artık hayatına biri girdi, sen girdin. Onun ayarını bozdun Hina." deyip güldüğünde bende güldüm istemsizce.

"Dediğim gibi Jungkook bize de garip geliyor. Böyle biri değildi çünkü dediğim gibi ama sen hayatına girerek değiştirdin onu. Değerli biri oldun, önemli biri oldun. Seni korumak için, seni mutlu etmek için elinden geleni yapar. Ki yaptıda. Biraz olsun mutlu ol, iyi hisset diye yaptı Hina."

"Beni tanımıyor bile Lavin. Hakkımda birkaç şey biliyor sadece. İyi biri miyim kötü biri miyim bilmiyor. Nasıl biriyim haberi yok. Neden beni böyle önemsiyor?"

"Hina iyi biri de olsan kötü biri de olsan bu Jungkook'un umrunda bile değil. İstersen hırsız ol, katil ol, dolandırıcı ol şuan o bunları düşünmüyor."

"Abartma Lavin." deyip yüzümü buruşturdum. "Bu adam elinde kanıt yokken beni ona ihanet etmekle suçlayıp kafama silah dayadı. Şimdi birden değerli mi oldum yani? Hadi oldum diyelim bu kadar da olamam. Fazla abarttın."

House Of Cards - Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin