İyi okumalar dilerimmmm🥰🥰
-
Cihat bana dönerek "Neva bu doğru mu?" diye sordu. Dolan gözlerim kendine hakim olamayıp yanağıma doğru süzüldü. Başımı yere eğdim... Cihat bağırarak "Yüzüme bak lan!" dedi. Korkudan yerimden sıçradım. Bana doğru yaklaşınca bir adım geriye gittim. Cihat ellerini yumruk yapıp "Lan ben seni sevdim, aşık oldum, sana güvendim, inandım... Sense beni kandırdın! Babaannem bu testi istemeseydi ne olacak ha? O geceye kadar beni kandırmaya devam mı edecektin?" dedi ve sıktığı yumruğunu açarak bana tokat attı. Tokatın etkisiyle yere yığıldım...
Şu an canımı yakan attığı tokat değil, düştüğüm durumdu. Eğer babasının yaptığını söylesem bana inanmaz ve iftira attığımı düşünüp beni öldürmekten beter ederdi. "Kim lan?" diye bağırdı. Ne demek istediğini anlayamamıştım. Tokatın etkisiyle dediği hiçbir şeyi algılayamıyordum. "Kiminle yattın he kiminle yattın? O orospu çocuğunu da bulup İkinizi de öldüreceğim!" dedi. Sessiz hıçkırıklarımla ağlamaya devam ederken göz ucuyla doktora baktım. Elini ağzına kapatmış olanları öylece izliyordu. Kadın düşmanı pislik...
Yavaşça ayağa kalkarak deftere uzandım. Defteri ve kalemi aldığımda hızlıca yazmaya başladım. 'Ben kimseyle yatmadım, benim hiçbir suçum yok.' yazıp Cihat'a gösterdim. Cihat sinir ve şaşkınlıkla "Aklımla mı oynuyorsun lan benim! Nasıl senin suçun yok? Kendi kendine mi bozuldu?" diye sordu. Başımı 'hayır' anlamında salladım. Tekrar deftere yazmaya başladım. 'Ben küçükken okul çıkışı bir pislik tarafından tecavüz edildim.' yazıp Cihat'a gösterdim. Cihat "NE!" diye şaşkınlıkla sordu. Ağlamalarım artarak başımı 'evet' anlamda salladım. "Kim olduğunu söyle bana. Gidip hemen öldüreyim orospu çocuğunu!" dedi. Babasına küfrettiğinin farkında bile değildi...
Neyse artık ölüm tehlikem kalkmıştı. Ama tabii ki babasının yaptığını söyleyemezdim. Çünkü inanmazdı, babasına bunu konduramazdı. Suçlu yine ben olurdum...
Deftere 'Bilmiyorum. Çok küçüktüm hatırlamıyorum yüzünü.' yazdım. Kim unutabilirdi ki o iğrenç yüzü... Mecburen bilmemezlikten gelmeliydim. Aklıma gelenle yazmaya devam ettim. 'İnan ki ben seni kandırmadım. Sadece bunu söylemeye utandım.' yazdım. Cihat yazdığım şeyi okuduktan sonra yanıma yaklaşıp yüzümü avuçlarının arasına aldı ve alnını alnıma yaslayıp gözyaşımı sildi. Derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya başladı. "Ah be gülüm. Neden bana bu gerçeği söylemedin? Senin hiçbir suçun yokmuş ki." dedi ve gözlerimin içine bakarak konuşmaya devam etti. "Eğer bilseydim, seni asla bu duruma düşürmezdim." deyip alnıma uzun bir öpücük kondurdu.
Ceketinin cebinden raporu çıkartıp yırttı ve "Bizi bu olay asla ayıramaz, sen benimsin gülüm. Babaannem bu gerçeği asla öğrenemeyecek." dedi ve doktora baktı. "Değil mi doktor?" dedi. Doktor "Üzgünüm Cihat Bey. Zahide Hanım'ın kesin emri var." deyince Cihat sinirle "Başlatma emrine! Şimdi otur yeni rapor hazırla!" dedi. Doktor korkuyla "Ama efendim-" Cihat doktorun sözünü kesip "Aması maması yok! Çabuk dediğimi yap!" diye bağırdı. Cihat kadının üstüne yürüdü ve "Ne duruyorsun daha? Yapsana lan!" deyince doktor sandalyesine oturdu. Bilgisayardan gerekli işlemleri yaptı ve yazıcıdan sahte raporu çıkarttı. Cihat'ın böyle bir şey yapmasına çok şaşırmıştım. Gerçi ne bekliyordum ki takıntılı psikopatın teki, her an her şeyi yapabilecek potansiyele sahip...
Doktor kağıdı uzattığında Cihat sertçe çekip aldı, sanki bir şey anlayacakmış gibi kontrol etti. Bana dönüp elimdeki defteri aldı ve az önce yazdığım sayfaları koparttı. Cebinden bir çakmak çıkartıp sayfaları yaktı, demir çöp kutusuna attı. Son kez doktora dönüp "Eğer bu olay bu odadan çıkarsa" dedi ve duraksayıp doktorun parmağındaki yüzüğe baktı, kaşıyla yüzüğü işaret ederek konuşmaya devam etti. "Sevgili kocanın kim olduğunu bulmam beş dakikamı alır." dedi. Dudağı alayla yukarı kıvrılmıştı. Doktor korkarak "Tamam tamam. Yemin ederim kimseye bir şey söylemeyeceğim." dedi. Cihat pis bir sırıtışıyla "Güzel." dedi. 'E' yi uzatmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIK
Novela Juvenil+18, şiddet ve argo içermektedir! Dilsiz değildir suskunluk, çok şey anlatır anlayana... Kelimelerin anlatamadıklarını haykırır aslında... Bir kaçış değildir suskunluk, bir bakıştan çok daha fazlasıdır... Sessiz çığlıkların bir adım ötesidir.. Hayat...