Merhaba arkadaşlarrrrr. Sonunda beklediğimiz bölüm geldiiii. Ay çok heyecanlıyım. Bu kitap hayatımızda bir yer kaplayacak bunu hissedebiliyorum. Çok eğlenerek yazdım bu bölümü. Ve gelecek bölümler de öyle olacak sanırım.
Çok komik, eğlenceli ve keyif duyacağınız bir kitap olacak emin olabilirsiniz buna.
Öyleyse sizi çok bekletmeden bölüme geçelim.
---2. BÖLÜM
"YANLIŞ ANLAŞILMA"( 02.09.2025 )
Hayat bize bir çok şey öğretirdi aslında. Kimimize korkak olmayı, Kimimize cesur olmayı. Kimimize de mutlu ve ya mutsuz olmayı öğretirdi. Bunların hiçbirini öğretmese de illaki bir şeyler öğretirdi. Çünkü bizim en iyi öğretmenimizdir hayat. Diğer öğretmenlerin aksine anlatarak değil de, bir şeyler yaşatarak öğretmeye çalışırdı bize. Kimisi okul derdi ona, kimisi sınav, kimisi ise başka bir şey. Ama ben öğretmen demeyi tercih ediyorum. Çünkü okul olamayacak kadar büyük, sınav olamayacak kadar da karmaşık bir şeydir hayat. Bu yüzden öğretmen tam da yerine oturur. Onun kadar bilge ve onun kadar öğretici. Hatta ondan bile daha iyi.
O insana aklının bile alamayacağı şeyler yaşatırdı. Nefretler, öfkeler, kırgınlıklar, özlemler, intikamlar havada uçuşurdu. Ama nefret kadar sevgi, mutsuzluk kadar mutluluk da vardır onda. Tek dokunuşuyla tüm ezberleri bozar, tüm duvarları yıkardı. Ya da buna bizi mecbur bırakırdı. Çünkü o kibar olduğu kadar zorbaydı da. Evet, zorba. Ve inanın bana onun zorbalığıyla hiç karşılaşmak istemezsiniz.
Çocukken hatırlıyorum da babaannem hep şöyle derdi bana : " Hayatla iyi geçin, güzel yavrum. Onun zorbalığıyla uğraşmak istemezsin." Büyüyünce anladım aslında bana ne demek istediğini. Hayatla arkadaş olmak hiçbir şey değiştirmese de en azından işleri biraz kolaylaştırıyordu. Babaannemi anladığım günden beri onun sözünü dinledim. İyi geçinmeye çalıştım hayatla. Gülümsedim ona, eğlendim gönlümce. Ve buna bakılırsa aslında mutsuz demezdim kendime. Mutluydum. Tüm zorluklara rağmen mutlu olmayı başarmıştım. Bu yüzden kendimle gurur duyuyorum.
Ha bu arada kendimi size tanıtmayı unuttum, benim hatam. Ben Esra. Hayatın acımasızlıklarına ve merhametsizliklerine uğramış Esra. Hayatı boyunca hep yıkılmış, paramparça olmuş Esra. Annesi tarafından daha on yaşındayken terkedilmiş bir kız çocuğu. Ve on yaşına bakmayarak büyümek zorunda kalan ve kız kardeşiyle babasına bakan bir kadın. Ben her ikisiyim. Bir yanım hala anne özlemi çeken küçücük bir çocuk, bir yanım olgun ve tüm dünyanın yükünü sırtlanmış bir kadın. Ama bütün bunlara rağmen yüzündeki gülümsemeyi asla eksiltmeyen bir Algül. Ben Esra Ela Algül. Her şeye rağmen mutlu biriyim ve sadece içinizden biriyim. Daha fazlası değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIRAK BOYALAR KONUŞSUN I (+18)
Teen FictionNormal bir hayat yaşayan Esra Ela Algül İzmir'de Sanat Universitesi güzel sanatlar fakültesini okumaktadır. Fakat her yıl olduğu gibi bu yıl da universiteden üç öğrenci seçip daha iyi eğitilmeleri için meşhur ressamların yanına gönderildikleri sırad...