"Anıl saçma salak konuşma, sürprizim var diyorum işte" Ela 5 dakikaya geliyordu ve zorla Anılı evime getirmiştim
"kızım doğum günüm değil ki bugün benim, ne sürprizi?"
"illaha doğum günün olduğu zaman mı yapacağım sürprizi salak! canım istedi yapıyorum" ve aniden kapı çaldı, Anıl ile göz göze gelince gözlerimi kapıya çevirdim ve kapıyı açmak için kapıya yürüdüm, kapıyı açtım ve Anıl'a baktım, Anıl şok olmuş bir şekilde karşısında duran Elaya bakıyordu
"yüzüme bakmayı kes" dedi Ela ve Anıl'a bir adım yaklaştı
"nerene bakayım?" Anıl'ın sorusuyla kendimi gülmemek için zor tutmuştum kendimi
"seviyormuşsun beni hâlâ" dedi Ela konu atlayıp, Anıl beni kesinlikle öldürecekti
"yok, yalan söylemiş kim söylediyse" diyerek döndü bana Anıl, ben de bilmiyormuş gibi başımı önüme eğdim
"salak değilim oğlum ben, biliyorum hislerini" Ela bir anda Anıl'a sarıldığında büyük bir kahkaha ile gülmeye başladım, her zaman romantik çiftlerden nefret ediyordum
"seni seviyorum" diye fısıldadı Anıl, Ela da aynı şekilde onu sevdiğini söylemişti
"akşam Galatasaray maçı varmış ya hani, üçümüz beraber gitsek mi?" Ela koyu fenerli gibi bir şeydi, Anıl eskiden Elaya hep 'beraber Galatasaray maçına gidelim' diye ısrar ederdi fakat Ela asla kabul etmezdi
"sen ciddi misin?" dedi Anıl, Elanın söylediğine inanmamış bir şekilde
"çok ciddiyim"
eğer Galatasaray maçına gidersek Barışı da görecektim, bu beni nedensiz bir şekilde sevindirmişti
O an kendi kendime gülümsediğimi fark etmiştim
"eğer akşam maça gidiyorsak, ben hazırlanayım mı?" dediğimde Anıl kafasını salladı, ben de onları yalnız bırakıp odama koştum
Dolabımı açtıktan sonra kıyafet seçmeye başladım
Altıma siyah dar bir pantolon, üzerime beyaz boğazlı bir kazak giymiştim, kazağın üzerine de siyah bir ceket giydim, biraz makyaj yaptıktan sonra son olarak halka küpe taktıktan sonra odadan çıktım ve oturma odasına ilerledim
"hazırım ben"
"biz eve gidip geleceğiz, formamı falan giymem lazım" dedi Anıl
"siz ne ara sevgili oldunuz?" dedim onları şaşkınca izlerken, az önce sadece birbirlerini sevdiklerini söyleyip sarılmışlardı çünkü
"bir ara olduk işte kızım, Stadyum'un orada buluşalım" dedi Anıl, ardından Elayı elinden tutup gülerek evden çıktılar, bunları barıştırmakla kesinlikle hata yapmıştım ama onların mutluluğu benim mutluluğum demekti
*
Edadinç53
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BarışAlperYılmaz, Anılkestaneci ve 598 kişi beğendi Edadinç53: maça hazırlandık mı gençler?
Anılkestaneci: her şey karım sayesinde @Elademir0 Edadinç53: karım ne Anıl? Anılkestaneci: benim karım Ela
34: güzelime bakın... Edadinç53: aşkımsınn
Birkaç daha yorum vardı, hesabım gizli olduğundan çok rahatsız edilmiyordum, Barış'ın fanlarından ve yalan haberi duyan herkes neredeyse istek atmıştı, hiçbirini kabul etmemiştim
*
Sonunda Stadyum'a gelmiştik, hiçbir yere oturmadan direk takımın yanına gitmiştik çünkü maç'ın başlamasına daha yarım saatten fazla vardı
Takıma şans dilemek içinse oyuncuların yanına gitmiştik
"lan siz ne ara barıştınız oğlum?" diyerek sordu Abdülkerim, Anıl takımdaki herkes ile çok fazla yakındı
"biz barışırız koçum, siz çok konuşmayın da maçı nasıl alacaksınız ona bakın" gözlerim bütün oyunculara teker teker göz atıyordu resmen
Barış'ı arıyordum fakat göremiyordum
"Barış gel de selam ver Anıl kardeşine!" dedi Kerem bağırarak, gözlerim hızlı bir şekilde Kerem'in baktığı yere çevrildi
ve evet, Barış ile göz göze gelmiştim, Barış bize yaklaşıp Anıl'ın ve Elanın elini sıktı ve sonrasında bana döndü
"takım tutmadığım için formamın olmaması normal değil mi Barış, hem takım tutsam bile forma alacak zamanım yok" dedim, Barışta güldü
"Antalyaya gidecek zamanın var ama"
"sus Barış, konuştukça batıyorsun" diye dalga geçtim, Barış tekrardan samimi gülümsemesini yüzüne yerleştirdi
"Eda, ben sana bişey sorabilir miyim?"
"sor Barış"
"İnstagram hesabının isminin sonunda neden 53 var?" Nasıl bu soruydu şimdi bu?
"favori rakamım olduğu için, yani bana şans getiriyor gibi hissediyorum" dedim Barış'a bakarken, Barış kafasını salladı
"anladım, benim Okan hocanın yanına gitmem lazım, görüşürüz" tam aynı şekilde ben de ona 'görüşürüz' diyecekken Barış bir anda ellerini belime koyup beni kendine çekti ve sarıldı
Neye uğradığımı şaşırmış bir vaziyette bizi izleyen oyunculara bakıyordum, birkaç saniye sonra Barıştan uzaklaştım, Barışta Okan hocanın yanına gitmişti
Bizde az sonra başlayacak maç için yerlerimize gitmiştik, Ela, Anıl ile Benim ortamda oturuyordu, ben solda, Anıl ise sağda oturuyordu
"Eda" Elanın sesini duyunca sahayı izlemeyi bırakıp Elaya döndüm
"buyurun benim" dedim samimi sesimle
"Barış ile aranda bişey mi var?" Elaya göz devirdim
"hayır Ela, aramızda bişey yok" Ela kafasını sallayıp önüne döndüğünde ben de hiçbir şey demeden stadyumu incelemeye başladım
&
Tamam Barış en aşık olanda sensinn
Söz verdiğim gibi direk attım bölümü, diğer bölümü büyük ihtimalle perşembe gibi atarım, şu aralar derslerim biraz yoğun olduğu için zor yazıyorum
Erken atmaya çalışırsam atarım da büyük bir olasılık perşembe gelecek bölüm
Hepinize iyi geceler(saat kaçta okuyorsunuz hiçbir fikrim yok)