20

1.3K 46 10
                                    

"Damla, geliyor musun?" deyip Damlaya döndüm, Damla dün akşam benimle hastaneye geleceğini söylemişti

"geleceğim de ben sana bişey söylemek istiyorum" dedi ve yanıma yaklaştı

"söyle Damla"

"kalbini kırdım mı hiç? yani bu Barış olayında falan" dedi masum bir tavırla, bu haline güldüm ve Damlaya sarıldım

"kırılmadım" dedim, Damla da elini belime koydu ve kendi kendine gülmeye başladı

"neyse," dedi Damla ve sarılmayı bıraktı "hadi çıkalım"

kafamı sallayıp Damla ile birlikte dışarı çıktım

*

Hastaneye gelmiştik, boynum biraz olsa da geçtiği için rahattım ama hâlâ çok fazla ağrıyordu, benden önce giren hasta hâlâ çıkmadığı için bekliyordum


sonunda sıra bana geldiğinde odaya girdim ve doktor'un karşısına oturup durumu anlattım

karşımda oturan doktor kısa bir süre muayene ettikten sonra 3 tane farklı ilaç yazdı

Ben de odadan çıktım

"ne oldu?" diye sordu Damla

"hiçbir şey, çok önemli bir şey değilmiş, verdiği ilaçları kullanırsam 3 güne geçermiş" Damla kafasını salladı

hastaneden çıktığım anda telefonum çalmaya başlamıştı, arayan kişiye baktığımda bu Barıştı, telefonu açtım ve kulağıma götürdüm

"efendim Barış"

"doktora gideceğini söylemiştin, gittin mi?" söylediği şey ile yüzümde hafif bir tebessüm oluşmuştu, beni merak etmesi çok hoştu

"Evet, krem falan verdi, ilaçları almaya gideceğim şimdi, ilaçları düzenli kullanırsam 3 yüne geçermiş"

"anladım, akşam sana geleceğim," dedi Barış "bişey söylemek için"

"ne gibi bişey?" merakıma yine yenik düşüyordum

"akşam konuşacağız, şimdi gitmem lazım görüşürüz" ve telefonu kapattı

Telefonu cebime sıkıştırıp arabaya bindim, arabayı süren Damla olduğu için rahattım, koltuğa yaslandım ve gözlerimi kapattım

*

Damla dışarı çıkmıştı, ben de Barış ile kendime bazı şeyler hazırlamıştım, kalp çaldığında koşarak kapıyı açmaya gittim

Kapıyı açtığımda beklediğim gibi karşımda Barış vardı, Barış gülümsedi ve içeri girdi

"hoş geldin," dedim "ne konuşacaksın benimle, meraktan çatlayacağım"

Barış bu heyecanlı halime güldü ve elini saçıma götürdü, saçımın bir tutamıyla oynarken konuşmaya başladı

"hoş buldum da, bu ne heyecan be kızım, anlatacağım sakin" saçımı bıraktı ve oturma odasına doğru ilerledi, ben de peşinden gittim, Barış masayı gördüğünde tekrardan gülümsedi

"acıkmışsındır diye hazırladım"

Şuan kendimden çok ev hanımı vibe almıştım, ben ve ev hanımı olmak? ikisinin uyumsuzluğa ne demeli?

"ellerine sağlık" elimle masaya oturmasını işaret ettiğimde masaya oturdu ve benim oturmamı bekledi

"afiyet olsun" deyip karşısına oturduğumda Barış boğazını temizledi

"direk konuya dalıyorum," dedi Barış, şuan gerginlikten kendimi bile yiyebilirdim "sen benden, ben senden hoşlanıyorum ve şuan bize hiçbir şey engel değil"

"yani?" dedim kaşlarımı çatarak

"yanisi yok, sevgili olalım" bu çocuk odun, sevgili olalım ne be? Erkeklerin doğasında var odun olmak.

"olalım" bu kelimeyi ben mi söylemiştim? İmkansızdı ama evet söylemiştim

"olduk mu?" Barış'ın saçma sorusuyla kendimi gülmemek için zor tutmuştum

"sanırım," dedim "olduk"

Barış ne yapacağını bilemez halde yüzüme bakıyordu, keza bende öyleydim, şuan ne yapmamız veya ne hakkında konuşmamız gerekiyordu hiçbir fikrim yoktu

&

Kısa bir bölümle geldim size ama en azından sevgili yaptım, bunun için bana teşekkür etmelisiniz(!)

Sahurdan önce atayım dedimm


Delinin Biri/Barış Alper Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin