Anıl'ın evinin önünde bekliyordum, kapıyı tıkladım, kapı saniyesinde açılmıştı, kapıyı açan Elaydı, fakat yüzünün yarısı beyazdı
Bir anda gülmeye başladım, Ela ise boş boş beni izliyordu
"gülüp durma ya, Anıl ile pankek yapalım dedik, yarısını yaktık zaten" Ela'nın masum sesiyle tekrar gülmeye başladım
"sana da günaydın" dedim ve içeri girdim, Ela da kapıyı kapatmış peşimden geliyordu, mutfağa girdiğimde mutfağın yarısı neredeyse batmıştı
"hoş geldin Eda" dedi Anıl tavadaki pankek'i çevirmeye çalışırken
"3.dünya savaşı burada mı çıktı lan?" dedim, Anıl taklidimi yapar gibi söylediğim cümleyi tekrardan söyledi
"3.dünya savaşı olmuştu dimi ya?" Anıl'ın sorusuyla iki elimi belime koydum ve Anılı izlemeye başladım, Ela da Anıl'ın sorusuyla Anıl'a bakıyordu
"sen en iyisi sus aşkım" dedi Ela, Anıl kafasını salladı ve önündeki tavayı izlemeye başladı
"Anıl ben sana bişey söyleyeceğim, bir baksana bana" dediğimde Anıl tekrardan bana baktı ve 'Ne?' dermişcesine bana baktı
"yine ne söyleyecek acaba?" diye mırıldandı Ela
"bugün Barış'ın antrenmanına gidelim mi?" diye bir soru sorduğumda Anıl şaşkınca yüzüme baktı
"sen ve antrenman izlemek, ne alaka kızım?"
"soruma soruyla cevap verme, Barış'ı görmek istiyorum" söylediğim son cümle ile Ela da kafasını kaldırıp bana baktı, niye böyle bir şey söylediğimi bilmiyordum ama söylemiştim işte
Ela elindeki kabı bir kenara koydu ve yanıma yaklaştı
"Barış'ı görmek istiyorsun yani" Ela'nın koluna vurdum
"o anlamda değil," ardından susup sadece Ela ile Anıl'a baktım, onlar benim arkadaşlarımdı ve bunları bilmeleri gerekti, koca bir iç çekip konuşmamın devamını getirdim "ben Barıştan hoşlanıyorum"
"bunu biliyoruz, devamını anlat" dedi Anıl, o an Ela'nın Anıl'a öldürücü bakışlar attığını görmüştüm, Anıl ve Ela nereden biliyordu? Daha önce hiç anlatmamıştım
"bir dakika nereden biliyorsunuz?" Anıl ile Ela kısa bir süre sadece birbirlerine baktılar
"Barış söyledi," dedi Ela daha fazla dayanamayarak "ilk önce o sana açılmış ama sen istemediğini söylemişsin, sonra sen bir yerde buluşmak istemişsin ve ondan hoşlandığını söylemişsin"
"helal olsun, benden daha ayrıntılı biliyorsunuz!" dedim ve bir sandalye çekip oturdum
"hemen trip atma, uçan tekme atarım sana bak" Anıl'ın sesiyle Anıl'a döndüm, geldiğimden beri pankekleri çevirmiyordu ve etrafı garip bir koku yayılmıştı
"lan geri zekalı ev yanacak!" deyip pankekleri gösterdiğimde Anılda fark etmiş olacaktı ki hemen pankekleri çevirmişti, hepsi yanmıştı bile, Anıl tavadaki 4 tane pankek'i çöpe döktükten sonra tekrardan tavaya pankek'i döktü
"dün Barış buraya geldi, konuştuk baya falan, sonra konu bir anda sen oldun, oda her şeyi anlattı" dedi Anıl tavadaki pankekleri çevirmek ile uğraşırken
"anladım"
"biz şu kahvaltıyı bir yapalım, şunları yedikten sonra gideriz antrenmanına" Elaya döndüm ve gülümsedim, Gözlerimi tekrardan Anıl'a çevirdim çünkü şuan çok komik gözüküyordu
"Ela şunun elinden şu pankekleri al yoksa bugün gerçekten bayılıp öleceğiz" Ela kafasını sallayarak Anıl'ın yanına yaklaştığında Anıl bana döndü ve dil çıkardı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delinin Biri/Barış Alper Yılmaz
Teen FictionEda, en yakın arkadaşı olan Anıl ile birlikte maça gider ve orada Barış Alper Yılmaz ile tanışır...