16

1.4K 50 10
                                    

"ya Anıl balonları ben şişireceğim diyorum, neyini anlamıyorsun acaba?" neredeyse 4 saattir bir kafede sürpriz doğum günü partisi hazırlamaya çalışıyorduk, sadece balon şişirmek kalmıştı

"kızım sen bana bırak o işi!" dedi Anıl, Ela sanki sadece onunmuş gibi davranıyordu, tamam Anıl sensin!

"ne bok yiyorsan ye"

"sen şey yap, davetlileri ara" kafamı salladım ve masanın üzerinde duran listeyi aldım ve ardından aramalara girdim

Listenin en başında Damla vardı, Damlanın geleceğini bildiğim için onu geçmiştim, ikinci sırada Elanın arkadaşı vardı, bu yüzden telefon numarasını yazıp aradım

"merhaba, Elanın arkadaşı ben, Elanın doğum günü var bugün biliyorsundur" dedim ve konuştuğum kişiden onay bekledim

"merhaba, evet biliyorum"

"bir doğum günü partisi düzenliyoruz, gelmek ister misin?" dedim

"tabii ki, geleceğim yeri ve saati söylesen yeter" gülümsedim ve telefonu kapatıp konumu attım ve saati yazdım

Üçüncü kişiye baktığımda Muslera vardı, aklıma bir anda Barış gelsede umursamadan Muslerayı aradım

"efendim Edacığım!" diyerek açmıştı telefonu, enerjik bir insan olduğu için sesine hemen yansımıştı

"bugün Elanın doğum günü var da, gelir misin diyecektim" her zamanki ruhsuz sesim ile konuşmuştum

"konum at, 1 saate oradayım"

"daha 3 saat var, 1 saat sonra gelmene gerek yok" dedim ve güldüm, Muslerada güldü

"tamamdır" telefonu kapattım

Dördüncü sıraya baktığımda Barış vardı, büyük ihtimalle bunu Anıl yazmıştı bu ismi

Zorla da olsa Barış'ı aradım, saniyesinde açmıştı

"naber Barış?" dedim, Barış birkaç saniye sonra cevap vermişti

"İyi, sen?"

"İyi ben de, şey diyecektim Elanın doğum günü var da, gelebilir misin diyecektim" içimden gelmesi için dua ediyordum, çünkü onu görmek nedensiz bir şekilde beni mutlu ediyordu

"gelirim" rahatlamış bir şekilde nefes verdim

"gel"

"geleceğim" Nasıl bir sohbet geçiyordu aramızda bilmiyordum ama gerçekten saçmaydı

"görüşürüz o zaman" dedim

"görüşürüz" telefonu kulağımdan çektim ve telefonu kapattım

Ve listede yazan isimleri aramaya devam ettim...

*

"Eda beni neden buraya getirdin?" Elaya sürpriz yaptığımız için haberi yoktu ve şimdi onu buraya getirmek için ikna ediyordum

Nihayet içeri girdiğimizde herkesin görüş alanına girmiştik, davet edilen herkes bir anda alkışlamaya başlayınca ben de onlara katıldım

Ela ağzını kapattı, şaşırmış gibi bir hali vardı, bu haline güldüm

Tam o sırada Barış ile göz göze geldiğimde gülümsemeyi bıraktım ve Elaya döndüm

Ela da bana baktı ve bir anda sarıldı

"siz çok salaksınız" dedi Ela kulağıma fısıldarken, bu kız her şekilde duygusala bağlıyordu, Anıl garip bakışlarını Elada gezdirdi

"planı yapan benim, Eda değil!" dedi çocuk gibi, Ela benden uzaklaştı ve Anıl'a döndü

"sana da sarılırım aşkım" ardından Ela Anıl'ın boynuna sarıldı, ben de bu tatlı hallerine sadece gülümsemek ile yetindim

"hadi pastanı üfle" Ela kafasını salladı ve karşısında duran pastaya baktı

Gözlerini kapattı, birkaç dakika sonra gözlerini açtı ve mumlara üfledi, Ela çok mutluydu ve bu her yerine yansıyordu

*

"herkes dans ediyor," dedim Damlaya eğilip "sanki düğündeyiz"

"sen onu bunu bırakta, ben senin arkadaşın olan Barış'ın yanına gideceğim," kaşlarımı çatmış bir şekilde Damlaya baktım "dans etmek için yanına gideceğim"

Hiçbir şey demeden karşı masamda oturan Barış'a baktım, ona baktığımda beni izlediğini görmüştüm

Gözlerimi kaçırdım ve Damlaya baktım

"tamam, git" Damla oturduğu sandalyeden hızla kalktı ve bana göz kırptıktan sonra yavaş adımları ile Barış'a ilerledi

Umarım kabul etmez de göt gibi kalırsın, aptal kardeşim!

İçimdeki sesi hiçbir zaman durduramıyordum, sadece Damla'nın Barış'ın yanına gidişini izliyordum, farkındaydım, kıskanıyordum ama yapacak hiçbir şeyim yoktu, aptal kafam onu reddetmişti

Damla Barış'ın yanına gitmiş onunla konuşuyordu, Barış gülümseyerek kafasını salladığında dans etme teklifini kabul ettiğini anlamıştım

Başımı önüme eğdim eğdim, birkaç dakika sonra tekrardan oraya baktığımda Damla'nın arkadaşının yanında olduğunu, Barış'ın da hâlâ yerinde oturduğunu görmüştüm

Telefonumu çantamdan aldım ve Barış'a yazdım

Eda: neden Damla ile dans etmiyorsun?

Eda: o sana dans etmek için gelmişti, yoksa söylemedi mi
(22.17)

Barış: söyledi ama ben istemedim
(22.20)

Eda: kafanı sallayıp gülümsemen?

Barış: samimi bir konuşma olsun diye öyle bir şey yapmıştım

Eda: anladım

Barış: tamam

Mesaja görüldü atıp çıktım ve karşı masamda oturan Barış'a baktım, yine göz göze gelmiştik

"etrafa bakmak yerine kalk oyna be kızım" diyerek yanıma yaklaştı Ela

"ne yapayım Ela? Çiftler ortada birbirlerine sarılarak dans ederken ben göbek falan mı atayım?" dedim

"sen otur Eda, tamam mı? sadece otur" dedi ve tekrardan Anıl'ın yanına gitti

&

Normalde dün gece atacaktım ama bölümü yazarken uyuyakalmışım

O yüzden şimdi atıyorum bölümü

İyi okumalar

Delinin Biri/Barış Alper Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin