Gözlerimi yavaşca açtım ve yanımda yatan Barış'a baktım, saat kaçtı bilmiyorum ama uykumu almıştım
Sadece Barış'a bakıyordum ki, Barış'ın yanındaki telefonunun ışığı yanınca telefonu aldım ve ekrana baktım, Kerem arıyordu
Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm
"efendim Kerem" dedim, kısa bir süre sessiz kaldıktan sonra konuşmaya başladı
"Barış nerede?" dedi sakin sesiyle
"yanımda ama uyuyor" dedim ve sonra söylediğim şeyi düşündüm, sanırım biraz yanlış anlaşılmış olabilirdik
"şey antrenmanımız var, uyandır Barışı da hemen gelsin" tam konuşacaktım ki Barış'ın sesiyle durdum ve Barış'a döndüm
"10 dakikaya geleceğimi söyle" diye mırıldandı ve elimdeki telefonunu alıp aramayı kapattı, yataktan kalktı ve bana baktı
"sana da günaydın" dedim
"niye buradayım?"
"dün gece evime geldin ben de seni odama götürdüm, aramızda bişey olmadı" dedim, sondaki cümleyi neden söylemiştim bilmiyorum
"aramızda bişey olmaz zaten," dedi "sen beni istemiyorsun çünkü"
"konu seni istememek değil Barış, sen sarhoşken biz bunu konuştuk ama şuan hatırlamıyorsun biliyorum" Barış kaşlarını çattı
"ne konuştuk?"
"aldatılmak istemediğimi söyledim sana-" konuşmamı durdurdu ve konuşmaya başladı
"Ben sevdiğim zaman adam gibi severim" dedi Barış, sarhoşken de bunu söylemişti, güldüm ve ben de yataktan kalktım
"dün de böyle söylemiştin" dedim ve tekrardan güldüm
"öyle çünkü, ben adam gibi severim ve seni bırakmazdım" Barış kapıya yaklaşınca ben de peşinden gittim ve onu kapıdan geçirdim, Barış son bir kez yüzüme baktıktan sonra uzaklaştı
Ben de sadece arkasından bakakalmıştım, kapıyı kapattım ve odama ilerledim
Duşa girmek için tuvalete girdim...
*
"Eda hanım, kardeşiniz geldi, odanıza alayım mı?" diye girdi odama Melis, işim olmadığı için kafamı salladım
Birkaç dakika sonra odaya Damla girdi, damla ile neredeyse 2 sene önce görüşmüştük, o üniversite için Amerikaya gitmişti
"sonunda döndün!" diyerek ayağa kalktım ve Damlaya sarıldım, Damlada bana sarıldı, sarıldıktan sonra uzaklaştı
"birkaç gün sende kalacağım sonra kendime yeni bir ev bulacağım, anne ve babama gideceğim daha" kafamı salladım
"evimin anahtarını vereyim, konumu da atayım, sen eve git" Damla beni onaylayınca masamın üzerinde duran anahtarı Damlaya uzattım, Damla bana eliyle öpücük attıktan sonra odadan çıktı
Ben de telefonumu alıp Damlaya konumu attım ve masama geri oturdum
*
"dışarı çıkacağım, senin kıyafetlerinden alıyorum haberin olsun" dedi Damla, göz devirdim ve telefonumla ilgilenmeye devam ettim
Kapı çalınca tam ayağa kalkacaktım ki Damla beni durdurdu ve kapıyı kendisi açtı
"Abla seni birisi görmeye gelmiş" dedi ve Barış ile oturma odasına girdi, Barışı gördüğümde şaşkınca Barış'a baktım
"Barış, niye geldin?" dedim, Barış ilk önce Damlaya sonra bana baktı
"Abla niye yakışıklı arkadaşlarına öyle şeyler diyorsun?" dedi Damla, ayağa kalktım ve Barış'a yaklaştım
"Ben seninle konuşmak için gelmiştim" dedi Barış beni izlerken
"konuşalım" dediğimde Damla lafa atlamıştı
"ne konuşacaksınız ya?"
"sana ne Damla, dışarı çıkacaktın ya sen, git giyin hadi" dedim, Damla hiçbir şey demeden oturma odasından çıkınca ben de kapıyı kapattım ve Barış otursun diye kolundan tuttum
İkimizde karşılıklı oturduk, Barış'ın konuşmasını bekliyordum, Barışta bunu fark etmişti ki konuşmaya başladı
"Ben sana açıldığım için pişmanım ve özür dilerim, arkadaş kalmalıyız haklısın" söylediği şey ile kaşlarımı çattım, açılması kötü bir şey değildi ki?
"bunun için niçin özür diliyorsun ki? Kötü bir şey mi yaptın?" Barış kafasını olumsuz anlamda salladı
"bilmiyorum, öyle bir şey yapmışım gibi geldi" gülümsedim, Barış ayağa kalkınca ben de onu kapıdan geçirmek için peşinden gittim
Barış evden çıkınca Damla yanıma geldi ve elimi tutup koşarak oturma odasında ki koltuğa itti, ardından kendi kendine gülmeye başladı
"eğer o çocuğu sen istemiyorsan benim olabilir" diyerek göz kırptı bana
"sen bizi mi dinledin geri zekalı?"
"Evet dinledim, çünkü çok yakışıklıydı ve senin ile onun arasında ne olabilir diye merak ettim" dedi, bana çirkin demişti, bunu fark etmiştim
"Ben çirkin biri miyim?"
"öyle bir şey söylemedim" dedi ve oturma odasından çıktı, sinirle kaşlarımı çattım
Telefonumun bildirim sesini duyunca telefonumu elime aldım ve gelen bildirime baktım
Anıl yazmıştı
Anıl'ım: yarın karım'ın doğum günü, o yüzden atacağım konuma gel yarın, beraber hazırlık yapacağız
Eda: emrin olur sultanım
Anıl'ım: emrim olur tabii ki paşam
Mesajı beğenip mesajlardan çıktım, büyük ihtimalle yarın orada Barışta olacaktı
&
Bu bölümü okulda yazdım, bir ara yazmaktan intarnetim falan bitti
Neyse size iyi okumalar
Görüşmek üzeree😻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delinin Biri/Barış Alper Yılmaz
Fiksi RemajaEda, en yakın arkadaşı olan Anıl ile birlikte maça gider ve orada Barış Alper Yılmaz ile tanışır...