"Ekstra baskı! Fazladan!"
Caddenin karşısındaki çırpınan makalelerle gazetecinin çığlığı duyuluyordu.
Meraklı insanlar, monoton bir krallık hakkında ne tür haberlerin yayınlandığını merak ederek uzanıp uçan gazeteleri kaptılar.
Üzerine damgalanmış harika haberi görür görmez her yönden çığlıklar ve çığlıklar patladı.
"Aman Tanrım, en küçük Prenses evleniyor!"
"Peki o kiminle evlenecek, Pembroke Dükü?"
"Pembroke? M * ngrel Dükü mü?"
"Saçmalık! Bir Prensese layık mı?"
"Naip çok ileri gidiyor! Yeğenini böyle bir aileye nasıl evlendirebilir?"
"Buraya bakın, bunun naip tarafından düzenlenen bir evlilik olmadığını, bir aşk evliliği olduğunu söylüyor."
"Ve düğün bir hafta içinde!"
Aşk evliliği! Düğün bir hafta içinde!
Bu sözlerin yankıları muazzamdı. Aristokratlar her zaman kar amaçlı görücü usulü evlilikler yapmışlardı, bu yüzden özgür ruhlu halkın aşk evliliklerinin kaba olduğunu düşünüyorlardı.
Ama tüm soyluların en değerlisi olan safkan bir Prenses, bir aşk ilişkisinden sonra sıradan kanlı bir yarı dükle evlenir miydi?
Krallıktaki her gazete ve tabloid, Prenses Adeline ve Pembroke Dükü'nün hikayesiyle doluydu. Ne zaman iki veya daha fazla kişi bir araya gelse, statüleri ne olursa olsun, evlilikleri hakkında fısıldadılar. Kimse diğer acil konularla ilgilenmiyordu.
Bu arada, Adeline ve Alexio'nun evliliğinin hikayesi kendi başına bir hayat sürdü.
Kurgu tutkusu olan bir tabloid onu başlattı ve yakında diğer gazeteler de davayı takip edecekti. Bilgi insanlara geçti ve kısa süre sonra söylenti bir gerçek oldu.
Ve böylece, evlilikleri yüzyılın romantizmi olarak paketlenene kadar devam etti. Bunun olması sadece üç gün sürdü.
***
"Aşk hikayenizin bir oyundan daha dramatik olduğunu söylüyorlar."
Sophia tabloidi Adeline'e uzatırken kıkırdadı. Alexio'nun yüzü, yalnızca başkentin ünlülerini sergileyen ön kapağa hakim oldu.
"Çok yazık, içinde Hanımımın yüzünü görmek isterdim."
Adeline'in halka açık görünmemesi nedeniyle medya, son fotoğraflarını elde etmek için acımasızca çabaladı. Talepler hem kraliyet ailesini hem de Dük Rocher'ı sular altında bıraktı, ancak her iki taraf da Adeline'i örtülü tutarak fotoğraf vermeyi reddetti.
"Yüzümün burada olması ne işe yarar ki?"
"Leydim, tarihe geçecek olan yüzyılın evliliğinin baş kahramanısınız.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dawnlike Black
Romance*MAKİNE ÇEVİRİSİDİR* "Kendini bana sat Prenses. Seni çok yüksek bir fiyata alacağım." Kendini satmak mı? Adeline'in dudakları titredi. Bu kadar aşağılayıcı sözleri görmezden gelemezdi. "Ne kadar küstah! Bu krallıkta insanları alıp satmak bir norm mu...
