Bölüm 4

98 7 0
                                    

ALMİLA

Moreno önde ben arkasında,bahçenin ucundaki bir yere gittik.İçeriye girdiğimde,gözlerime inanamadım.

-Şaka yapıyorsun!

-Hsbsvdbd.

-Ben atışı,bahçede şişe dizerek yapacağımızı sanıyordum.Kesinlikle bir atış poligonu beklemiyordum.

-Sinir atmak için,iyi oluyor diye yaptırdım.

-Bence,çok iyi yapmışsın.Biraz daha...

-Biraz daha ne?

-Biraz daha..gözüme girdin.Yani sevdim,abim olarak.

-Bu hafıza kaybı,seni gerçekten çok değiştirdi.Seni anlamakta bazen zorluk çekiyorum.Bazen,bazen Leonardo gibi konuşuyorsun.

-Leonardo mu,o da kim?

-Eski bir dostumdu.

-Şimdi düşmanın mı?

-Onun gibi bir şey,uzun hikaye boşver.
Hadi atışlara başlayalım.

-Peki,önce sen atışa başla.
Bence bir iddia belirliyelim.

-Ne iddiası?

-Kazananın bir isteğini yapacağız,olur mu?

-Olur.

Moreno atış için silahını eline almıştı,ben de onu konuşturarak hem dikkatini dağıtmaya çalışıyordum hem de bilgi alıyordum.

-Birini sevebilmen için,ne gibi özelliği olması gerekiyor.

-Sevmek?

-Aşık olmak.

-Bir insana,kriter belirleyerek aşık olamazsın.Aşk;insana bir anda uğrar ve sen ne kriter belirleyebilirsin ne de karakter.

-Doğru,ama yine de merek ettim.Nasıl birine aşık olmak istersin.

-Cesur,akıllı,saygılı,güvenilir,narin bir çicek gibi biri olmalı.

-Umarım bulursun.

Konuşturmam bir işe yaramıştı,tüm atışları nokta atışıydı.
Sıra bendeydi ve niyetimi anlayan Moreno,aynı taktiği bana uyguluyordu.

-Sen?

-Ben ne?

-Sen nasıl birini isterdin?

-Abim olan biriyle,bunu konuşmak ne kadar doğru,bilemedim şimdi.

-Söyle,korkma.

-Hssgvdd,korkmuyorum zaaten.
Benim sevdiğim adam;Akıllı,cesur,saygılı güvenilir,bana kedi gibi dışarıya aslan kesilen,yeri geldiğinde vicdanlı yeri geldiğinde de taş kalpli olmalı.Ha bir de,ben nasıl bir erkekle muhattap olmayacaksam o da kadınlarla muhattap olmamalı.

-Kaç isabetli?hdhdhddb

-Pardon!Hiç ıskaladın mı diyecektin galiba!

-Sen bir tane bile ıskalama,ben de senin bir değil iki isteğini yerine getireceğim.

-Söz mü?

-Söz.

-Sözünden dönen kadın olsun mu?

-O ne demek?

-Olsun de!

-Vsvdvvd.Tamam,olsun.

Kurban olduğum,ne güzel gülüyor.

-Yaklaştırıyorum hedefi.

-Yaklaştır.

Hedef tam önümüzde durunca,Moreno şaşıp kalmıştı.

-Bu nasıl olur,sen eline hiç silah almadın ki!

-Demek ki hafıza gidince,yerine başka yetenekler gelmiş.

-Abi!

-Gel Matteo,duyduklarına ve gördüklerine inanamıyacaksın.

-Duyduğum şeye,inanamadığım için geldim zaaten.Sara ve silah yan yana gelmesi imkansız iki şey.

-Yan yana gelemiyeceksek,elimde ki ne o zaman?

Bakışları ben ve elimde ki silah arasında gidip gelmişti.Ve hayal görüyormuş gibi,başını iki yana sallıyordu.

-Ben rüya da görmüyormuşum.

-Sen elinde silahı görünce inanamadın,bir de ıskalamadan ateş ettiğini görseydin ne yapardın bilmiyorum.

-Senin,erkeklere yönelimin olduğuna inanırım ama buna inanmam.

Dediği şeyle,kahkahalara boğulmuştum.Bu da Moreno'yu sinirlendirmişti.

-Elimde silah varken,salak salak konuşma istersen.

-İddiaya girelim mi Matteo?
Eğer ben kazanırsam,bir isteğimi yerine getireceksin.Ne istersen ama.

-Tamam,eğer bir tane bile ıskalarsan...ya da hadi üç olsun.Iskalarsan sen benim bir istediğimi yapacaksın.

-Kabul.

Benim her atışımda,Matteo'nun ağzı biraz daha açılıyordu.Son atışımı da yapıp,hedefi yakınlaştırdım.

-Sana bir türkçe şarkıdan alıntı yapmak istiyorum Matteo.

-Ne şarkısı?

-Ne oldu pek bi keyfin yok
Düşlediğin gibi olmadı mı?
Yakıştı ama sana mor renk çok....

-Ne istiyorsun söyle!

-Ben bir ara sana dönüş yaparım.Yani sonra söyleyeceğim.

-İyi.

Arkasını dönüp gitmişti,e tabi ben de Moreno da gülmeye başlamıştık.

-Hadi eve geçelim.

-Tamam,bir ara tekrarlayalım ama şişe dizelim öyle daha eğlenceli olur.

-Tamam güzelim,sen nasıl istersen.

Moreno önde ben arkada eve girdik,eve girdiğimiz gibi Sara'nın annesi yanıma gelmişti.

-Kızım,yemek hazır.Yemek yiyelim de ilaçlarını al.

Salona baktığımda,yılan yengenin de burada olduğunu gördüm ve Moreno da çoktan yukarı çıkmıştı.

-Biz Moreno'yla yukarda yiyeceğiz,Alice söyler misin,benim odama getirsin.

-Peki kızım,sen çık ben söylerim.

-Teşekkür ederim.

Yanağını öpüp,yukarı çıktım.Moreno'yu çağırmak için odasının önüne gelmiştim.
Kapıyı çalıp,beklemeye başladım ama ses yoktu.
Ben de direk içeriye girdim.Benim girmemle,lavabonun kapısı da açılmıştı.
Moreno sadece altında bir eşofmanla çıkmıştı,üstü çıplak ve saçları ıslaktı.

-Hoyy Maşallah!

-Sara?

-Haa!Ne?

-Senin devreler yandı,dil değiştirdin.

-Devrelerim değil,kalbim yandı

-Ne demek istiyorsun?

-Hass..Sen Türkçe biliyorsun!

RUH GÖÇÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin