Design For Me - Taekook

1

---
1 yeni mesaj*

Suho:
Toplantı binasının yapılacağı yerde aynı zamanda oyuncuların antrenmanı olacak. Toplantı sonrasında onlarla tanışırsın, daha sonra Jimini çağırabiliriz diye düşündüm. Uzun zamandır görüşemedik.
görüldü ✓✓

---

Taehyung telefonuna gelen mesaja baktı, mesajı beğendi ve toplantı öncesi önündeki evrakları düzeltip tekrar tekrar kontrol etti. İş konusunda hatayı asla kabul etmezdi. Çoğunlukla büyük etkinliklerde saygıdeğer kişilere özel çalışırdı Taehyung. Annesinden kalan her şeyi layığıyla yapmaya büyük bir özen gösterirdi.

Toplantı odasında asistanları ile beklerken neler yapacağı aklındaydı, her zamanki gibi rahat olmaya çalışsa da ilk defa forma tasarımı yapacaktı. Stres ile ipeksi sarı saçlarını eliyle bir tur karıştırdı ve derin bir nefes aldı.

O esnada içeriye takımın menajerleri, takım koçu Suho, takım kaptanı Jeff, ve federasyon başkanı girdi.

Hepsi selamlaştılar, çok beklemeden toplantıya başladılar. Toplantıda forma renklerinden, kullanılabilecek kumaşlardan, modelinden bahsettiler. Taehyung toplantı esnasında bir şeyler kafasında tasarlayıp çizdi.

Takımla ilgili daha çok şey bilmek istiyordu. Jeff'e dönerek; "Bana diğer sporcularla ilgili bilgi verir misin? Onları anlatan iki üç cümle de olur."

Jeff : "Kendimle başlayayım. Ben Jeff Satur, takımın kaptanıyım yani oyun kurucu. Takım arkadaşlarıma göre daha olgun, ve çabuk fikirliyim. Yani öyle olmam gerek." diyerek gülümsedi ardından devam etti.

" Min Yoongi, şutör gard. Takıma ayrı renk veren birisi. Kendisi ne yapacağı belli olmayan, düşünceli, yardımcı olmayı seven bir abi gibi."

"Jeon Jungkook, uzun forvet kendisi. Takımın dinamiği diyebilirim. Enerjik, dikkat çeken, kendinden emin, hırslı birisi. Onun için müsabakalarda bayılan çok kişi var."

"Soobin, takımın pivotu. Küçük, enerjik ve şirin biridir. Küçük dememin sebebi takımın en küçüğü ve aramıza yeni katıldı."

"Jackson, kısa forvet. Ciddi ama yeri geldiğinde şakacı biridir. Mesafeli ama anlayışlıdır. Pek konuşmayı sevmiyor."

Jeff her oyuncudan bahsetti. O konuşurken Tae de birkaç not aldı. Bu bilgiler sayesinde sporculara onların enerjisini yansıtan bir forma yapabilecekti.

Birkaç konuşmadan sonra toplantı sona erdi. Suho, Taehyung'un yanına geldi ve;

"Tekrar teşekkür ederim, Taehyung. Sen olmasaydın şu an deli gibi tasarımcı arıyor olurduk. Diğer tasarımcı bir anda gidince ne yapacağımı şaşırmıştım."

"Beni arayıp bu teklifi verdiğinde ne kadar heyecanlandığımı bilemezsin Suho. Ki eski arkadaşım benden bir şey rica etmiş, elbette yardımcı olacağım. Zaten benden daha iyisi bulunamazdı." diyerek cevapladı Taehyung.

O esnada Taehyung'un telefonu çaldı arayan Jimindi. Gelmiş olmalıydı yanlarına. Telefonu açtı ve iki cümle bir şey söyleyerek kapattı. Suho'ya döndü;

"Jimin gelmiş. Oyuncularla da görüşecektim. Neredeler? Jimin de o odaya gelir. Hatta sen Jimin'i al git, ben bütün evrakları toplayıp hemen geleceğim." dedi

Suho onayladı ve odadan çıktı. Taehyung önündeki evrakları düzenleyip çantasına koymaya başlamıştı.

"Jimin!! Hoş geldin, uzun zaman oldu görüşmeyeli." diyerek bina önünde bekleyen Jimin'in yanına gitti Suho. Sarıldılar ve Jimin konuşmaya başladı;