---
"Jimin onunla konuşmama izin ver. Kendimi açıklayayım bir kere."
"Olmaz Jungkook! Hem o kadar şey söyledin hem de gelmiş konuşayım diyorsun. Ayrıca insan biraz bekler be."
"Anlamıyorsun. Hadi çekil göreyim bir kere."
"Kalın kafanı patlatırım senin bak. Çık git kapının önünden yoksa bağırırım hırsız var diye."
"Bağır. O zaman Taehyung buraya gelir, bağır."
"Ne inatçısın Jungkook. Şu an vakti değil başka zaman konuşursunuz."
Jimin son söylediği ile kapıyı kapatmak için ittirmiş fakat Jungkook onu durdurmuştu. İkisi de inatçıydı ve istediklerinin olmasını istiyordu. Jimin Taehyung seslere gelmesin diye sessiz olmaya çalışıyordu, Jungkook'u göndermesi lazımdı.
İkili hâlen birbirlerine laf geçirmeye çalışıyordu.
"Jungkook, bak ararım güvenliği şimdi. Başka zaman konuşursunuz de-"
"Kim gelmiş Jimin?"
Jimin'in korktuğu şey, Jungkook'un ise istediği şey olmuştu. Taehyung gelmişti.
"Taehyung, benim! Ben geldim."
"Jungkook ne işin var burada?"
Taehyung tanıdık yüzü görünce kapıya yaklaştı, Jimin'in hemen arkasında durdu. Daha da yaklaşacaktı lâkin arkadaşı müsaade etmedi.
"Taehyung konuşmak istiyorum seninle. Kendimi açıklamama izin ver. Telafi edeceğim bütün söylediklerimi, lütfen."
Taehyung bir şey dememiş gözleriyle Jungkook'u süzmüştü. Nefes nefese ve yorgun görünüyordu.
"Bir süre konuşmamalıyız demiştim."
Jungkook duyduğu cevap ile saçlarını karıştırdı, içeriye bir adım daha yaklaştı.
"Jungkook kırarım kafanı yaklaşmasana be!"
Jimin'in dediklerini umursamadan yine Taehyung'a konuştu.
"Taehyung lütfen. İçim gidiyor, çok üzgünüm söylediklerim için."
"Jungkook daha sonra konuşmalıyız. Biraz zaman gerek. Anlıyor musun?"
Jungkook gözlerini Taehyung'un gözlerinden başka bir yere dokundurmuyordu, Taehyung ise Jungkook'un gözleri hariç her yere dokunduruyordu gözlerini. Diyecek bir şey olmadığını düşünüp içeriye adımlayacak iken Jungkook tekrar konuştu.
"Bekleyeceğim Taehyung. Ama ne kadar sabrederim bilemiyorum. Kendinden çok uzak tutma beni."
Taehyung arkası dönük dinlemişti sözleri, derin nefes verip balkona geri döndü. Kapı da kapanmıştı. Jimin onun yanına geldiğinde Jimin'e dönüp konuştu.
"Acaba konuşmalı mıydım? Yanlış mı yaptım?"
"Sus Taehyung. Yanlış yapan o şimdi de telafi etmeye uğraşsın. Böyle davranmayıp nasıl davranacaksın başka?"
"Doğru diyorsun da ne bileyim, ilk defa oluyor ya ne yapacağımı şaşırdım."
Şarap bardağını kafasına dikip, derin nefes aldı. Oturduğu yerden kalktı ve gökyüzünü izlemeye başladı. Yıldızları izliyor, şehrin bu ışıltısında bile çok görünmeyen ama yine de parlayan yıldızları.
Kafasını indirdi, Jimin'e döndü. Jimin onun bir şey demesini bekler gibi bakıyor, bekliyordu.
"Uyuyacağım sanırım. Burada mı kalacaksın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Design For Me - Taekook
FanfictionÜnlü tasarımcı, TY. markasının sahibi, Kim Taehyung Güney Kore milli basketbol takımının yeni sezon formalarını tasarlamak üzere anlaşma imzaladı. Revy & Wiss