---
"Jungkook, beş dakikaya başlıyoruz."
Jeff'in sesiyle ona döndü ve başını salladı Jungkook. Daha sonra onu çekime hazırlayan makyözün işini yapmasına izin verdi. Son zamanlarda takımının elde ettiği başarı ve ilgi üzerine bir televizyon programına konuk olmuşlardı. Birkaç soru sorulacak, çeşitli aktiviteler yaptırılacaktı Jungkook'un bildiğine göre.
Saçı ve makyajını bitiren çalışanlar ellerini onun üzerinden çekti. Son kez telefonunu yeni bir bildirim görmek amacıyla kontrol etti ve cebine koydu. Hazır olan diğer takım arkadaşlarının yanına geçti ve sunucunun onları çağırmasını bekledi.
"Arkada harika bir ekip bizi bekliyor ve ilk olarak ülkemizin Kore Basketbolu'nun en büyük gururu olduklarını söylemeliyim. Bu sene zirveye doğru adım adım ilerleyen Güney Kore Milli Basketbol Takımımız!"
Sunucunun anonsundan sonra takım üyeleri alkışlar eşliğinde perdenin arkasından sahneye doğru çıktılar.
"Evet, beyler öncelikle hoş geldiniz! Hiç beklemeden sırayla tanıyalım diyeceğim ama hâlâ tanımayan var mı?" diyerek seyircilere döndü.
Aldığı geri dönüşle "Baya büyük bir sesti. Belki Jungkook'u tanımayan vardır, öyle değil mi?" dedi.
Seyircilerden yükselen çığlıklar Jungkook'u da takım arkadaşlarını da güldürmüştü."Durun sakin olalım, Jungkook'a geleceğiz. Geleceğiz ama geldikten sonra öğreneceklerinizle kalbiniz kırılabilir. Buyurun bakalım oturun."
Oyuncular sahnedeki büyük deri koltuğa oturdu. Sunucu Bay Choi ise kendi masasına yaslanmış bir şey demek üzere hazırlanıyordu: "Ben yine de Soobin'e değinmek istiyorum. Yeni katıldı ama şimdiden çok seviliyor. Soobin en küçükleri sensin doğru mu?"
Soobin uzatılan mikrofonu aldı ve gülümseyerek yanıtladı: "Evet, öyle."
"Hazır mikrofon sendeyken anlat bakalım. Takımdan memnun musun? Nasıl gidiyor çalışmalarınız?"
"Takımdan tabii ki memnunum, çok değerli koçumuz Suho ve takım kaptanımız Jeff bizi en güzel şekilde motive ediyor ve çalıştırıyor. Sezona başta biraz kötü başladık diyebiliriz lakin sonradan çok güzel bir şekilde toparladık ve böyle devam edeceğiz. Üzerimizdeki sorumluluğun bilincinde ve taşıdığımız formanın hakkını verecek şekilde çalışmaya devam ediyoruz."
"Teşekkür ederiz, Soobin. Biz de emeklerinizin farkındayız. Ben biraz geçen maçı konuşmak istiyorum. Değil mi Jungkook?"
Jungkook gülümseyerek mikrofonu Soobin'den aldı. Geçen maç ile ilgili bir şey denileceğini biliyordu sonuçta büyük sansasyonların hedefi olmuştu. "Konuşalım tabii, Bay Choi. Ne konuşmak istersiniz?"
"Galibiyetiniz için ben tekrardan sizi tebrik ederim. Gelelim maç öncesi ve maçta da süren gerginliğe. Bitişte çok güzel cevabını vermiş olsan da bir-iki söz daha alabilir miyiz senden? Mesela bizim bilmediğimiz, eskiye dayanan bir tartışma var mıydı aranızda? "
"Aslında arka planı olan bir olay değil, biz de böyle bir atak beklemiyorduk. Bay Choi, aslında yapılan saygısızlıktı. Bu tür şeylerle değil de başarıyla gündeme gelinmek önemli, biz de o doğrultuda yürüyoruz ve bunu önceliğimiz haline getiriyoruz."
Jungkook'un aldığı tezahüratlar ile alaycı bir şekilde konuştu sunucu: "Her konuşmanda ıslık ve alkış alacaksan kulak tıkacı takmalıyım, yaşlı bir bireyim ben. Dediklerinde senin arkandayız, pek emin olamasam da sevenlerin de öyle."
Seyirciyi canlı tutmak için onlara yönelik konuşuyordu. "Değinmek istediğim bir nokta daha var; orada verdiğin röportajında bir sorudan kaçtın. Bizim gözümüzden kaçmadı ve birçok fanının da gözünden kaçmadı. Tribünde gözlerin belirli birinde miydi? İnkar etmek isteyebilirsin ama şimdidem bir sürü teori var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Design For Me - Taekook
FanfictionÜnlü tasarımcı, TY. markasının sahibi, Kim Taehyung Güney Kore milli basketbol takımının yeni sezon formalarını tasarlamak üzere anlaşma imzaladı. Revy & Wiss