1

631 39 25
                                    

günün 2. ve başlangıç bölümüdür 🥹

-

"bugün ek dersim var erkin, yemekleri yapmıştım ama bulaşık makinesini boşaltamadım. halledebilir misin onu"

adil erdem, haftada iki gün çalıştığı özel okulun öğretmenler odasında, ev arkadaşıyla yaptığı kısa telefon görüşmesinin ardından gönül rahatlığıyla dersine girmek üzere kitaplarını düzenlerken erkin de fakültenin kafeteryasında oturmuş ilteriş'i bekliyordu.

"sonunda kurtulabildim amına koyim resmen yapıştı pezevenk bırakmadı peşimi"

ilteriş omzundaki çantayı masaya koyarken bir yandan da söyleniyordu. erkin liseden beri tanıdığı kumralın tepkisine gülmeden edemedi.

"üç senedir hayran sana çocuk. biraz anlayış göster."

fakültede lisans öğrencisi olan hakan'ın ilteriş'e olan takıntısı tüm bölüm tarafından bilinen bir gerçekti fakat ne var ki ilteriş sakız gibi yapışan insanlardan nefret ederdi, hakan ise gerçek anlamda yapışıyordu.

"offff git başımdan erkin sana da dümdüz kaymıyım şimdi."

erkin kahkaha attığında ilteriş sol omzuna çok da sert olmayan bir yumruk atarak yanıt verdi.

"her neyse hadi bize gidelim de yemek yiyelim. sizin ev kerane gibi kimin girip çıktığı belli olmuyor. yiyemiyorsun bir şey."

erkin'in sarf ettiği her kelimeye hak verdi ilteriş. yurtta aynı odayı paylaştığı oğuz ve murat'la ilk senenin bahar döneminde ayrı eve çıksa da sonradan çokça pişman olmuştu. fakat erkin, adil erdem'le ev arkadaşı olduğundan ve evlerinde yalnızca iki oda bulunduğundan onlarla yaşamayı teklif edememişti.

oğuz da murat da takıldığı her kızı eve getirmekten geri durmuyorlardı bazen o kızlar kendi arkadaşlarını da getiriyordu ve düşününce dahi ilteriş'in midesini kaldıracak geceler yaşıyorlardı. o gecelerde ilteriş bazen erkin'lerde çoğu zaman da başka arkadaşlarında kalıyordu. ve elbette erkin'lerde kalmak her daim en son tercihi oluyordu.

"o herif evdeyse gelmeyeyim hiç erko, çekemem onun en günahsız benim tavırlarını"

erkin arkadaşının tavrına göz devirmeden edemedi. adil erdem'le senelerdir anlaşamıyordu ilteriş ve bu tek taraflı problemin ne olduğu hiç kimse tarafından bilinmiyordu. adil erdem ilteriş'in bahsettiği gibi en günahsız benim tavırlarında değildi ya da kimseye üstten bakmazdı, kimsenin etlisine sütlüsüne karışmadan yalnızca yardıma ihtiyacı olanlara elinden geleni yapmakla uğraşırdı. kendi dini inancına ters olmasına rağmen erkin'in gay olmasını dahi hoşgörüyle karşılamış hatta erkin'in eski sevgilisiyle bile tanışmıştı.

"kolejde ek dersi varmış geç geleceğini haber verdi, hem adil erdem ne yaptı sana sanki de böyle kin güdüyorsun anlamıyorum"

ilteriş bir yanıt vermek yerine yalnızca omuz silkti. bu sorunun cevabını kendisi de bilmiyordu fakat bunu dile getirmeyi de yediremiyordu.

"o en allah benim tavırlı herifin yaptığı yemekler ilah gibi bi şey oluyor yalnız. şerefsizin nasıl bir eli varsa çok lezzetli yemek yapıyor."

erkin kahkaha atarken ilteriş'e yan bir sırıtış verdi.
"iman gücüyle yapıyordur. seni de yola getirir belki bir gün belli mi olur."

İLTERİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin