Giriş Var Çıkış Yok

6.bölüm: Havalandırma

Selam canlarımmmm. Yeni bölüm ile karşınızdayımmmm. Oy vermeyi bolca yorum yapmayı unutmayınnnn. İyi okumalar.

-

Esma ölmüştü ve biz kurtuluş yolunu aramaya devam ediyorduk. Aklıma takılan bir şey vardı ve bunu Şüheda'ya, Yankı'ya, Batu'ya ve Derya'ya sorma kararı aldım.
"Arkadaşlar Deniz bize zehirlenip yada kriz geçirerek öleceğimizi söyledi ama Esma intihar etti." Dediğim gibi yürümeleri durdu cam sesleri gitti. Onların durmasıyla bende durdum. Hepsi birbirlerine bakıyordu. Sanki sorunun cevabını gözlerimizde bulbilecekmişiz gibi bakıyorduk.

"Demek ki yalan söylemiş." Dedi Yankı.
"Şüheda biraz konuşallımmı?" Dedi Batu.
"Neden?"
"Konuşmamız lazım."
"Lale de gelicek o zaman."
"Yanlız konuşmamız lazım!" Dedi Batu. Ben hiç bir şey anlamamıştım. Sadece Şühedanın onunla konuşucağını biliyordum. Şüheda bana baktı ve gitti. Yankı sırıtıyordu. Ne oluyordu?

(Şüheda'nın dilinden)

Batu ile gittim. Herhangi bir odaya gittik herzamanki gibi karanlık ve ürkütücüydü. Benimle ne konuşucaktı?
"Şüheda."
"Evet."
"Sana bir şey söylemem lazım."
"Dinliyorum."
"Senden hoşlanıyorum."
"Ne!"
Bana az önce ne demişti. Bir saniye neee! O az önce benden hoşlandığınımı söyledi.

Evet az önce benden hoşlandığını söyledi. Bir saniye benim ne demem lazım. Ben ona karşı hiç bir şey hissetmiyorum ki. Çok sessizdik Batu başını hafifçe yere eğdi. Ben hiç konuşmadım çok sessizdik. Ve bu sessizliğimin ne anlama geldiğini anlamıştı. Anlamı ben senden hoşlanmıyorum du Batu hüzünle başını dahada yere eğdi ve "Peki." Dedi. Ve Lale'lerin yanına gittik.

Herkes bize merakla bakıyordu ne konuştuğumuzu merak ediyorlardı ama tabikide kimseye söylemeyecektim.
"Ne konuştunuz?" Dedi Lale
"Hiç." Dedim. Dahada bir şey sormadılar ve yürümeye devam ettik.

(Lale'nin dilinden)

Şüheda ve Batu ne konuşmuştu? Batu çok üzgün duruyordu Şüheda'da öyle. "Bir şey konuştunuz belli bunu herkes biliyor. Ne konuştunuz?"
"Boş ver." dedi
Ve bende boşverme kararı aldım.
Şu an nereye gittiğimizi bilmiyorduk.

Çok uzun süre yürüdük ve daha önce girdiğimiz odaya geri geldik.



"Arkadaşlar bu havalandırmadan çıkmaya çalışalımmı?"
"Nee! Delirdinmi hiç ışık belirtisi yok oradan çıkmayı nasıl düşünüyorsunuz?"
"O zaman sen söyle oradan çıkış yolu arayalım!"
"Yankı doğru söylüyor başka seçeneğimiz yok."
"Peki. O zaman söyleyin oraya nasıl çıkıcaksınız? Tavandan sandalye gelecek değil!"
"Biz Yankı ile girdiğimiz odada sandalye görmüştük. O sandalyeyi alabiliriz."
"Kim alıcak?"

Hepimiz Derya'ya bakıyorduk hepimiz Deryanın gidip alması gerektiğini düşünüyorduk. Nedenini bilmiyordum ama o gidip getirsin istiyorum.

"Neden hepiniz bana bakıyorsunuz?" (Derya)
"Sen gidip al." (Şüheda)
"Neden ben hep birlikte gidelim!"
"Hem Esma'yı intihara sürükledin hemde böylemi söylüyorsun." (Şüheda)
"Tamam öyle olsun ben alırım!" Dedi Derya ve odadan çıktı.

Derya gideli yarım saat fln olmuştu ama Derya hâla gelmemişti. Oysaki oda o kadarda uzakta değildi.
"Derya gelmiyo. Gidip baksakmı?"
"Kesin bizi korkutmak için öyle boş boş bekliyordur orada boş ver gitmeyelim." Dedi Yankı ve bekledik.
"Arkadaşlar ben gidip deryaya bakıcam neredeyse bir saat oldu hâla gelmedi."
"Aslında Lale doğru söylüyor bence gidip bakalım. Zaten vakit kaybediyoruz onu beklemekle şimdiye gidip baksaydık çoktan pervaneden yukarı çıkmıştık." Dedi Yankı, ve hepimiz o odadan çıkıp sandalyenin olduğu odaya doğru ilerlemeye başladık.

Ev'i ceset kokuları kaplamaya başlamıştı ev büyük olmasına rağmen koku yayılmıştı. Deryanın oraya giderken Esma'nın cesedinin yanından geçtik o kadar kötü kokuyorduki Şüheda Esma'nın yanından geçtikten sonra kustu. Deryanın olduğu odaya gelmiştik ama kapı kapalıydı. Hiç ses yoktu Yankı kapıya doğru ilerledi kapıyı yavaşça açtı ve Derya sandalye'nin üzerinde oturuyordu arkası dönüktü.

"Ne yani Derya gerçekten bizi korkutucağınımı düşündün!" (Yankı)
Derya'ya doğru ilerledik ve Derya'nın boynu kesilmişti. Tam damarının üzerinden kesilmişti ve kanlar akıyordu. Derya ölmüştü. Hepimiz her ölümde olduğu gibi korku ile bakıyorduk. Ama artık alışmıştık.

"Ölmüş." (Şüheda)
"Nasıl olur?" (Batu)
"Oluyo işte. Bizde ölmeden sandalyeyi alıp gidelim." (Yankı)
"Sandalyeyi nasıl alıcaz? Sandalyede ceset var farkındaysan!" (Batu)
"Onu ittiricez." (Yankı)
"Ne!" (Batu)

Yankı birden Deryanın haraketsiz bedenini ittirdi ve Derya yere düştü. Hepimiz şok içinde bakıyorduk.
"Hadi gidelim." (Yankı)
Yankı sandalyeyi eline alıp yürümeye başladı. Bizde onu takip ettik. Odadan çıkarken odanın kapısını kapattım çünkü ev çok kötü kokuyordu dahada kötü kokmaması için kapıyı kapattım.

Geri odaya geldik ve sandalyeyi havalandırmanın tam altına yerleştirdik. Yankı sandalyenin üzerine çıktı ve havalandırmanın pervanesine bil elini attı pervane çok eski duruyordu ama düşmüyordu. Yankı ikinci elinide pervaneye attı bir elinde fener ile etrafı aydınlatmaya çalışıyordu.

"Burada oturabileceğim bir yer var diye bağırdı."
Havalandırmanın üzerine çıkmıştı ve bizimle konişuyordu.
"Batu gel hadi!" Dedi Yankı
"Ben neden geliyorum?"
"Hep birlikte gidicez!"
"Hepimiz nasıl tırmanıcaz!"
"Burada tırmanmak için demirler var."
"Nasıl yani?"
"Baya baya tırmanmak için demirler var!"

Batu sandalyenin üzerine çıktı Yankı pervanelerin aralarından elini aşşağıya sarkıtıyordu. Batu daha kolay çıkması için. Batu Yankının uzattığı elini tuttu ve Yankı onu yukarı çekerken birden pervaneler dönmeye başladı. Batu'nun kolu ikiye ayrılmıştı. Batu korku ile onu çekince Yankı'da pervanennin olduğu yere düştü ve pervaneler oğuzun vücudunu parçaladı. Yankının vücut parçaları bizim yanımıza düşüyordu. Batu ise bağırıyordu kolu ortadan ikiye ayrılmıştı. Batu birazdan kan kaybından ölücekti. Yankı zaten ölmüştü.

-

Tekrar selam canlarımmm. Bölümün sonuna geldikkk. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Oy vermeyi unutmayınnn. Diğer bölümlerde görüşürüzzzz.🤗