"Sizce kurtulabilecek miyiz?"
Büyük bir sessizlik oldu sanki hepimiz burada çürüyüp ölüceğimizi biliyormuşuz gibi. Ve evet ya burada ölücektik yada kurtulacaktık herkes öleceğini düşünüyordu ama ben kurtulacağımıza inanıyorum. Buraya 13 kişi girdik...
Selam canlarımmmm. Yeni bölüm ile karşınızdayım. Umarım yeni bölümü beğenirsinizzz. Oy vermeyi ve bolca yorum yapmayı unutmayınnn.🤗
-
"Orada biri var!" Herkes birden sesin olduğu yöne doğru kafasını çevirdi. Ben hemen Şüheda'nın elini tuttup. Korkudan elimi sıkıyordu. Herkes korku ile o odaya bakıyordu. Alya birden o odaya doğru gitmeye başladı. "Nereye gidiyorsun!" Dedi Burak "Kör müsün. Ne olduğunu görmek için oraya gidiyorum." Şok içerisinde herkes Alya'ya bakıyordu ben hariç. Ben Alyanın bu tavırlarına alışmıştım o çok umursamaz birisiydi. Hiç korkmazdı yada korkup belli etmezdi. Hiç kimse ses çıkarmadı ve Alya o odaya gitmeye başladı. Odaya girmesine son bir adım kalmıştı.
Aylin odaya adımını attığı gibi birisi onu odanın içerisine çekti. Siyah bir eldi. Eldiven takmıyordu, sanki onun kendi ten rengi siyahmış gibi. Tırnaklarıda çok uzundu, ve siyahtı. Onu odaya kim çekti bilmiyordum ama Aylinin girdiği odanın kapısı sert bir şekilde kapandı. Kapının kapanması ile korkumuzun artması bir oldu.
"Ne oluyo!" "Ne bileyim ben amına koyayım!" "Bir susun!" "Hiç ses yok." Herkes birden sessizleşti herkes bir ses duymak için nefeslerini bile tutmuşlardı. Ölümcül bir sessizlik oldu. Ve ben "Gidip bakmalıyız." Dedim
Herkes çok korkuyordu ama yinede isteğimi kabul ettiler ve o odaya doğru yürümeye başladık.
Kapının önüne geldik. Şüheda'nın elini bıraktım ve yavaşça elimi kapının koluna götürdüm. Yavaşça kolu indirdim. İçeride ne olduğunu görmek için kapıyı yavaşça araladım. Karanlıktı kapıyı tam açmadan birinin içeriye ışık tutmasını istedim içeriye ışık tuttular ve ben korkarak kapıyı çok yavaş bir şekilde açıyordum kapıyı açarken kapı ses çıkarıyordu.
Kapıyı bu kadar yavaş açarsam kapıyı 10dk'ya anca açaçağımı fark ettim. Çok büyük bir cesaret ile kapıyı birden ittirdim. Kapı sonunda kadar açılmıştı ve içeride dehşet verici bir görüntü ile karşılaştık. Herkes birden geriye çekildi ben ise şok olmuştum. Her yer kan içerisindeydi Aylin ise odanın tam ortasında kanlar içerisinde yatıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beyaz elbisesi kanlar içerisindeydi. Bu kadar kanın nereden geldiğini bilmiyordum, bilmiyorduk. Bu kadar kan Aylinden gelemezdi çünkü aylinin hiç bir yerinde çizik yoktu.
Aylin'in boynunda bir iğne vardı. Evet bu zehirdi. Aylin ayağa kalkmaya çalıştı ama başaramadı kalkamadı. Ve en sonunda yere yığıldı. Odadaki kan odadan çıkım bu lanet evi doldurmaya başladı. Kan bizim ayaklarımızı ıslatıyordu. Ayakkabılarımız kan içerisinde kalmıştı.
"Aylin'e biriniz bakması gerekiyor." "Ne yani sen korktuğun için biz mi bakıcaz!" "Hep birlikte bakalım."
Yavaşça Aylin'e yaklaştık Aylin haraket eltimiyordu. Aylin'in öldüğünü hepimiz biliyorduk ama belki bir umut yaşıyordur diye bakıyorduk. Enes Aylin'in hareketsiz bedenine doğru eğildi. İşaret parmağı ve orta parmağını birleştirip Aylin'in boynuna götürdü parmaklarını.
Enes elini Aylin'in boynundan çekti, ayağa kalktı ve bize üzgün bir ifade ile bakıyordu. Bize öldüğünü söylememişti ama bakışlarından öldüğünü anlayabiliyorduk. Evi çok derin bir sessizlik ile doldu.
"Bu evde birisi daha var." "Nasıl yani?" "Bu evde birisi daha var. Aylin'in boynundaki iğneyi görmedinizmi bunu kendi yapmış olamaz. Ve onu odaya birisi çekti hemen ardındanda kapıyı kapattı. Ayrıca bu kadar kanın nereden geldiğini düşünüyorsunuz. Aylinin hiç bir yerinde yara yok bu kanı buraya dolduran birisi olmalı." "Yani demek istediğin şey bu evde birinin olduğu ve bizi öldüreceğimi?" "Evet."
Yine herkes çok korkmuştu ama bu her zamanki korku değildi. Bu ölüceğimizi anladığımız ânın korkusuydu. "Bakın!" Dedim elim ile duvardaki tırnak izlerini göstererek. "Bunu Aylin yapamaz onun uzun tırnakları yok." "Bunu o yapmış olmalı. Ve Koray'ın öldüğü civili kapının yanındada aynı tırnak izleri vardı." "Ne yani bu bizi öldüren kişinin mi yaptığını söylüyorsun?" "Başka açıklaması varmı?"
Herkes yine söylediklerimi çok mantıklı bulmuştu. Şüheda söze girdi. "Arkadaşlar biz delimiyiz? Biz neden şu an ölmeyi bekliyoruz? Neden kaçmayı denemiyoruz?" Şüheda çok mantıklı bir şey söylemişti. "Evet neden kaçmayı denemiyoruz?" "Kaçmaya çalışırken mi ölelim!" "Beklemektense iyidir bence." "Tamam o zaman ne yapıcaz?" "Evi gezelim." Dedi Şüheda "Yok canım başka isteğiniz varmı! Ben gelmiyorum." Dedi Nil "Sen bilirsin. Kalmak isteyen kalsın ama ben kurtulucam." Dedi Şüheda
