UMBRA | GÖLGENİN AŞKI
YİRMİ ALTINCI BÖLÜM
Sevdiğin birine karşı sonradan oluşan nefretin yükü ağır olurdu. Ne kadar çok seversek o kadar çok nefret ederdik. Bu değişmez bir gerçekti.
Nefretten sevgiye dönüşen duygunun tanımını nasıl yapabilirdik?
Ne kadar güçlü olabilirdi?
Sevginin nefret ile arasındaki güçlü bağ tehlike boyutuna ulaştığında bundan doğan beraberlik ne kadar sağlıklı olurdu? Nefreti iliklerine kadar hissettiğin bir insana karşı sevgi duymak ne kadar mantıklıydı?
Mantığın devre dışı kaldığı bir oyunda duygularım ile yol almaktan korkuyordum. Korkunun ecele faydası olmadığını bilmeme rağmen fayda dilenmekten geri duramıyordum.
Elimdeki bitmiş kahve fincanını odamdaki masanın üzerine bırakarak balkona doğru adımladım. Uzun süre sonra kendi evimdeydim. Cihan ile olan yakınlaşmadan sonra aynı evde daha fazla durmaya tahammül edememiş haber vermeden sabah erken saatte evinden ayrılmıştım.
İki gün geçmişti üzerinden.
Bu iki gün boyunca ne o beni aramıştı ne de ben onu...
Fakat varlığını hissettirmekten geri durmamıştı. Balkondan aşağıya hafifçe meylettiğimde kapımın önünde bekleyen iki adam ise bunun kanıtıydı.
Artık korumasız gezmeyen bir kızdım.
Çok güzel.
Cihan için oluşan tek tehlike bendim. Ben olmadığım sürece zaafı olmayan bu adamı yıkmak da saltanatını elinden almak da kolay olmuyordu anlaşılan. Sadece beni yem olarak kullanarak ona istediklerini yaptırabileceklerdi.
Tıpkı Cebrail Han'ın benim üzerimde yapmak istediği yem planı gibi!
Elimi stresle saçlarımdan geçirdim ve başımın üzerinden arkaya doğru savurdum. Ben artık eski, monoton, atmayan kalbe ait geçmişime geri dönmek istiyordum.
Evet atmayan bir kalp istiyordum.
Şu son zamanlarda yaşadığım ritim bozukluğundan nefret ediyordum. Dudaklarımda hissettiğim sıcaklığı hatırlamaktan, o yoğun hissiyattan nefret ediyordum.
O anın büyüsüne mi kapılmıştım, kadınlık hormonlarıma engel mi olamamıştım anlamıyordum. Her ne olduysa ona karşı gelememiş ve beni öpmesine izin vermiştim. Salih'in dahi beni öpmesine izin vermezken nasıl olurda Cihan'a müsaade etmiştim?
Cihan
Alt üst ettiğin düzenimi rahat bırak artık!
Çalan telefonum ile bakışlarım balkon kapısından içeriye döndü. Kahve bardağının hemen yanında duran telefonu elime aldığımda Şehri'nin adını görmem ile kaşlarım çatıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMBRA | Gölgenin Aşkı
Romance''Özür dilerim'' dedi. Pişman mıydı? ''Tahammül edemedim Eflin özür dilerim. Peş peşe arayınca kontrol edemedim kendimi.'' Elimin tersiyle yanağımdaki yaşı sildim. Gözleri ellerime, titreyen dudaklarıma takıldı. Yüzündeki pişmanlık şimdi okunabil...