8

68 7 0
                                    

minhonun verdiği sweati giymiş ve kafeden çıkmıştık. şuan minhonun arabasındaydık. kafe evime yakın olmasına rağmen arabayla gelmişti ve arabaya bindiğimizde hemen eve gitmeyip biraz arabayla turlayabileceğimizi söylemişti. kabul etmiştim fakat ikimizde başlarda çok durgunduk. soobinin iskelede dedikleri kafamı kurcalıyordu. soobinle sevgiliyken gerçekten beni sevdiğini hissedebiliyordum. çok güzel zamanlardı, ta ki...

camdan dışarıyı izliyordum. araba çok sessiz gelmiş olacak ki minho radyoyu açtı ve "jisung yavaş yavaş kanalları geçsene belki güzel bir şarkı buluruz." dedi. kafamla onaylayıp pozisyonumu değiştirerek minhonun tarafına döndüm ve radyoyla uğraşmaya başladım. en sonunda one directionun what makes you beautiful  şarkısının çaldığı bir kanalda durdum.

şarkıyla modum yükselmişti ve kendime gelmiştim. arabanın tavanına baktığımda üstünde bir cam bulunduğunu fark ettim ve heyecanla "minho üstteki camı açar mısın?" diye sordum. minho ilk cama sonra da bana bakıp gülümsedi ve bir tuşa bastı.

üstteki cam açılmaya başladığında ellerimi çırptım. hemen kemerimi açtım, koltuğu geriye yatırdım ve ayakkabılarımı çıkarttım. minho ara ara ne yaptığıma bakıyordu. koltuğun yatan kısmına basarak ayağa kalktım ve cama çıktım. 

fakat yukarıya ses gelmiyordu bu yüzden biraz eğilip ön cama tıklattım ve "ses ver kaptan!" diye bağırdım. çok ses olmasına rağmen minhonun gülüşünü tüm seslerden ayırıp tam anlamıyla duyabiliyordum. onun kahkahasının beni daha çok güldürdüğünü fark ediyordum.

aşağıdan minhoda şarkı söylüyordu. arada dizimi cimcikleyip gülüyordu karşılığında ben de ayağımla onun omzuna vuruyordum. biraz daha yukarıda kaldıktan sonra üşüdüğümü fark edip koltuğa geri indim.

"ne oldu? eğlencen bitti mi jisung?" minhonun gülerek söylediği şeye karşılık ayakkabılarımı giyerken "çok üşüdüm." deyip kendime sarıldım. yaptığım her bir harekete gülüyordu. üstteki camı kapattı ve "istersen kahve alalım" dedi. 

"bence eve gidelim. bizimkiler yeteri kadar meraklanmıştır." dediğimde başıyla onayladı. araba sürerken de ıslakken olduğu gibi aşırı çekici duruyordu. fark etmeden onu izlemeye başlamıştım. dudakları kenarlara doğru kıvrıldığında onu izlediğimi fark ettiğini anladım ve boğazımı temizleyip önüme döndüm.

...

"işte böyle oldu." yaşadıklarımızı bizimkilere anlatmıştık. tabi sadece bilmeleri gereken yerleri. öpüşme ve gömlek olayını seung, felix ve jeongine daha sonra anlatacaktım elbette. onundan kendi arkadaşlarına anlatacağına eminim.

"vay be. demek bizim otistik soobin senin exin. öyle mi?" chrisin sorusuna başımı salladım. çocuklarla uzun bir süre böyle sohbet ettikten sonra "ödeviniz var mı arkadaşlar? yarın pazartesi. okul var." diye sordum. herkesten onay aldığımda "o zaman birileri markete bir şeyler almaya gitsin. malum dün gece o kadar şey almanıza rağmen içkiler hariç her şeyi süpürdünüz." dedim ve chrislere döndüm "sizin de dün yanınıza ödev aldığınızı düşünmüyorum gidin ödevlerinizi alın. hatta gitmişken formalarınızı falanda alın sabah okula beraber geçeriz." dedim ve gelen tepkileri bekledim. herkesten onay gelince felix ve jeongini markete chris, changbin, minho ve hyunjini de evlerine yolladım. seungminle salonu toparlarken de ona sabahki olaylardan anlatmadığımız kısımları anlattım.

"kanka şaka mı yapıyorsun? bu çocukta sana karşı boş değil, haberin olsun." seungmin bunları söylediğinde gülerek "bilmiyorum." dedim ve işime döndüm. sanırım akışına bırakacaktım...

...

yaklaşık 2 saat önce çocuklarla ödev yapmaya başlamıştık. chris ve seungmin salıncakta sarılarak, changbinle jeongin koltukta kucak kucağa, felixle hyunjin benim odamda yatakta uzanarak, minhoyla bende mutfak masasında yan yana oturmuş ödev yapıyorduk. okulların kapanmasına az kaldığını söylemiştim değil mi? yaklaşık iki ya da üç hafta. her ne kadar kış favori mevsimim olsa da yazın günler çok eğlenceli geçiyordu. her gün aynı şeyi yapsak bile bıktırmıyordu diyebilirim. bizim gittiğimiz okulda ki hocalar ödev vermeye düşkün olduğundan okul olduğu zamanlar da gördüğünüz gibi anca bu şekilde buluşabiliyorduk.

senin anonimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin