03.11.2018
"Kaybın için üzgünüm ama bu soruşturmayı yapmak zorundayım."
Minho önünde duran dedektife başıyla onay verdi, gözleri sorgu odasında geziniyordu. "Bütün olayları bana detaylı olarak anlatabilir misin? Senden de duymak istiyorum." Minho gözlerini kapatıp içini çekti, bu olay hakkında konuşmak bile onun için zordu. "Ailecek akşam yemeği yemeye karar verdiğimiz bir gündü. Ablam biraz geç kaldığı için onsuz eğlenmeye başlamıştık. Daha sonra hastaneden aradılar ve sarhoş bir sürücünün ona çarptığı yüzünden öldüğünü öğrendik." Minho duraksadığında dedektif bir süre onu izledi ve şöyle dedi: "Peki bu olay hakkında ne düşünüyorsun?"
"Bu bir kaza değildi, cinayetti..."
"Cinayet olduğuna dair herhangi bir kanıtın veya şüpheli durum var mı?" Minho gözlerini açtı ve dedektife baktı, "Ablam görmemesi gereken bir cinayete tanık oldu. Ablam bunu polise bildirmeden önce onu kendileri buldular. Tek tanık oydu. Onu ortadan kaldırmak istediler." Dedektif, açıklamalarını dinledikten sonra kendisine inanmak istese bile anlattığı hikayenin bir anlam ifade etmediğini düşünüyordu. "O ne gördü?"
"Yangında aile katlettiler, ablam gördü."
"Pekala evlat, evine dönebilirsin." Minho dedektife baktı ve gözlerinden ona inanmadığını açıkça görebiliyordu ama minho bunun cinayet olduğunu biliyordu. "Dedektif, masum bir insanın katilleri dışarıda, bilmenizi istedim, vicdanınız rahat olur umarım." dedikten sonra minho sorgu odasından çıktı ve eve doğru koştu kardeşi seungmin ile konuşmak için.
Minho eve koştuktan sonra Seungmin'in odasına doğru yürüdü ve onu yatağında hareketsiz yatarken görünce yanına oturdu, "Seungmin?" Seungmin gözlerini küçük bir umutla abisi Minho'ya çevirdi. "İnandılar mı?" Minho hayal kırıklığıyla içini çekti ve hayır anlamında başını salladı, ve onun elini tuttu, "Ama bir çözüm bulacağım, söz veriyorum, ablamızın intikamını alacağım ama bunun için gitmem gerekiyor."
"Nereye gidiyorsun?"
Minho sözlerini dikkatlice düşündü, o sadece 17 yaşındaydı, hepsini öldürmesi gerektiğini ona nasıl söyleyebilirdi? "Çok uzağa değil seungmin." Abisinin gözlerine bakarken Seungmin'in gözleri yaşlarla dolmuştu yavaşça. Ablasını kaybettikten sonra abisinin de uzakta olacağı düşüncesi kalbini kırıyordu. "Her gün birbirimizi görebiliriz ama değil mi?" Minho onun üzülmemesi için gülümsedi ve boştaki eliyle gözyaşlarını sildi. "Her gün değil Seungmin, her gün değil ama bir gün tekrar birbirimizi göreceğiz."
"Ablamız için?" Seungmin söz vermesi için serçe parmağını abisine uzattı, minho yavaşça kendi serçe parmağını parmağına doladı, "Ablamız için."
Minho küçük kardeşine nazikçe sarıldı ve ağlamasını yatıştırmak için sırtını sıvazladı, "Bir gün tekrar buluşacağız o yüzden ağlamak yok, tamam mı?" Seungmin ağlamaya devam ederken, yıllarca ondan ayrı kalacağını bilmeden başını abisinin omzuna yasladı ve desteğini son kez hissetti. "Ben gelince yine böyle küçük ol, eğer büyürsen seni döverim tamam mı?"
"Ben büyüyünce kapışalım!"
Minho, Seungmin'in gülerek söylediği sözlerine güldü ve başını salladı, "O zaman yaşlı ve bunak olacağım, sen beni döversin." Seungmin güldü ve abisine son bir kez daha sarıldı, "Tekrar buluşacağımız güne kadar elveda abi."
"Elveda küçük asker."
Bölüm sonu
Hazır final gelmişken :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Propose - Minsung
Fanficİntikam için her şeyi riske atan Lee Minho ve onu yakalamak için tutulan dedektif Han Jisung TW: Detaylı cinayet anlatımı içerir!