Jisung ertesi sabah işe geldi ve ofisine giderken seungmin kendisine yetişip önünde durduğunda kendiside duraksadı, "Ne oldu?" Seungmin onu cevaplamadan önce elindeki belgeyi jisung'a uzattı, "Dün gece kamera kayıtlarından bulduğumuz katille bir ilişkisi olduğunu düşündüğümüz kişiyi gözaltına aldık, dedektif." Jisung merakla gözlerini açtı ve kişinin belgedeki bilgilerine baktı. "Lee Siyeon..." Jisung gördüğü ismi merakla fısıldadı. "Peki bu kadının katille ilişkisi ne?"
"Onu henüz sorgulamadığımız için bilmiyoruz dedektif."
"Peki, sorgu odasını hazırlayın, o zaman ne bekliyorsunuz?" Jisung'un söyledikleri üzerine seungmin hızla başını salladı ve sorgu odasını hazırlamak için ayrıldı. Jisung kendi ofis odasına girdi ve sandalyesine yerleşti.
Bir süre sonra sua odaya girince jisung ayağa kalktı. Sorgu odasına hep birlikte giderlerdi. "Hadi gidip prensesin sorununun ne olduğunu öğrenelim." Sua'nın söyledikleri jisung'u biraz gülümsetmişti ama o aynı zamanda sert tavrını da korumuştu her zaman olduğu gibi.
"Tüm güvenliği ayarladınız değil mi?"
"Her şey yolunda, dedektif, Lee Siyeon istese de kaçamaz, her yerde güvenlik var ve ayrıca onu kelepçeledik." Jisung, güvenlik önlemlerinin alındığını duyduğunda başını salladı, tüm güvenlik tamamlanmış olsa bile kendini rahat hissetmiyordu. "Onun bize gerekli bilgiyi vereceğini sanmıyorum."
"Gerekirse şiddete başvururuz, sonuçta devletin bize verdiği max yetki şiddet" Dedikten sonra jisung sinirle iç çekti ve sorgu odasına vardığında önceliği sua'ya vermek için geri çekildi. Sua jisung'un kendisine verdiği önceliği kabul ederek ona gülümsedi ve yavaşça sorgu odasının kapısını açıp içeriye küçük adım attı.
"Vay be kim gelmiş, ince ziyaretin için teşekkürler dedektif!"
"Gevezeliği bırak lee siyeon burası gittiğin hiçbir yere benzemez saygılı olmak zorundasın." Siyeon, Sua'nın bilmişliğine gülümsedi ve uslu davranmaya karar vererek başını salladı "Tamam, sen kazandın." Bir süre ikisinin tartışmasını izledikten sonra jisung kendini yaslandığı duvardan çekip siyeon'nun önüne oturdu, "Fazla uzatmayacağım siyeon, nerede o?"
"Kimden bahsettiğini bilmiyorum dedektif, fazla çabalama."
Jisung bunun olacağını bildiği için çokta tepki vermedi sandalyesini ona daha çok yaklaştırdı yüz yüze gelecekleri şekilde, "Son kez soruyorum Lee Siyeon, Lee Minho nerede?" Siyeon hâlâ cevap vermeden bir televizyon gibi onu izlerken jisung, sua'ya baktı ve parmağıyla işaret vererek sua'ya istediği yetkileri verdi. "Keyfin bilir Lee Siyeon, seni nasıl konuşturacağımızı biliyoruz" dedikten sonra jisung sandalyesini yeniden eski yerine taşıdı.
Sua, Siyeon'a yaklaştı ve onun saçını tutarak kafasını biraz geri çekti, "Bizimle işbirliği yapıp kendini kurtarabilecekken aptal bir arkadaşlığın peşinden mi gideceksin, ha Siyeon?" Siyeon saç diplerinde hissettiği acıdan dolayı bir an acıyla yüzünü buruşturdu ve ardından gülmeye başladı, "Bunu söylediğine göre çok yönlüsün sanırım." Sua, Siyeon'un söyledikleri karşısında tek kaşını kaldırdı ve onun hâlâ saçını tutarken hızla onun yüzünü masaya çarptı. "Hey!" Jisung ayağa kalktı ve ona fısıldamadan önce sua'yı siyeon'dan uzaklaştırdı, "Kızı kendi tarafımıza çekmemiz gerekirken neden şiddet uyguluyorsun!"
"Bu piçlere karşı yumuşak davranma dedektif."
"Sua, dediğimi yap yoksa seni odadan atarım."
Siyeon burnunun kanadığını hissettiğinde gülümsedi ve başını geriye atarak kanın ağzına girmesini engelledi, "Siz ikiniz çok aptalsınız." Sua, Siyeon'un sözlerini duyunca ona doğru yürüdü ama jisung onu durdurunca köşeye gitmek zorunda kaldı. "Bak Siyeon, sözlerin burada geçerli değil." Jisung tekrar Siyeon'un karşısına oturdu ve sandalyesinde ona doğru eğildi, "Bizimle işbirliği yaparsan bu senin avantajına siyeon suçunu azaltabilir ve seni bu durumdan kurtarabilirim."
![](https://img.wattpad.com/cover/361722447-288-k809866.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Propose - Minsung
Fanfictionİntikam için her şeyi riske atan Lee Minho ve onu yakalamak için tutulan dedektif Han Jisung TW: Detaylı cinayet anlatımı içerir!