Giriş

58 10 20
                                    

Allah'ım bana şu hayırlı ramazan gününde oy yorum ve takipçi kazandırmayı nasip et rabbim. Amin. Neyse, ilk defa karşınıza bir asker kurgusuyla çıktım. Bu yüzden beğenip beğenmediğinize dair yorumda bulursanız sevinirim. Eleştirilere her zaman açığım, bunu unutmayın. Sizlere iyi okumalar dilerim. Ben Game: On yazacağım. Sonra belki Barlas'ın yeni bölümünü yazarım. İyi akşamlar, iyi günler dilerim efendim. 

...

     Bazılarımız için hayat patlama sesleriyle doluydu. Kulaklarımızda çınlamalar, göğsümüzde aksamadan devam etmekte olan bir ritim ve her daim ateş eden gözlerimiz vardı.

Siz hiç irislerinize dikkatli baktınız mı? Orası sanki içine kurşun girmiş bir yara gibi değil miydi? Peki orası yara olduğu için mi biz gözlerimizde acılarımızı taşıdığımızı söylüyorduk? Sebebi bu muydu?

Hayat... o ne olduğu bilinmemesine rağmen sorularla dolu. Hani bir soru sorduğumuzda gözümüzün önünde sadece bir soru işareti belirir ya, işte bu da onun gibi. Sorulan her sorunun cevabı soruda saklıdır derler. Lakin biz sorumuzu göremiyoruz. Bu yüzden de cevabı bulamıyoruz. Bizim gördüğümüz tek şey bazen sadece bir soru işareti olabiliyor.

Ve bu da bazen aklımızın karışmasına sebep olabiliyor.

Bazen gözlerimin önüne geliyor o deprem. Ve içimden şunu geçiriyorum: Enkazlar sadece duvarların yıkımından ibaret değildir.

Çünkü bazen kalpler de yıkılabilir.

Bazı erkekler geç olgunlaşır derler. Geç olgunlaşan erkekler genelde ya bir travma sonucu aklını başına toplamıştır ya da bir şeylerin farkına varmıştır.

Ben Yezda Altay.

Adımın anlamı iyilik tanrısı.

İyilik için doğdum mu bilmiyorum lakin bir Asteğmenin kardeşi olarak bu vatan topraklarını korumak için yaratıldığımı biliyorum.

Tehditler...

"Söyle! Abin nerede saklanıyor? Söyle! Eğer söylemezsen kellen burada kesip atılacak!"

"Yemin ederim ben bir şey bilmiyorum." 

"Yalan söyleme!"

İftiralar...

"Sana her şeyi abin söyledi değil mi? Öttün teröristlere. Eğer ötmeseydin seni orada sağ bırakmayacaklarını biliyor musun? En her şeyi söyledikten sonra seni öldürmelerini isteyebilirdin. Belki o zaman bir vatan haini ilan edilmezdin."

"Ben onlara hiçbir şey söylemedim. Vatanımı çöp kadar değeri olan insanlara öylece verir miyim?"

"Kes sesini!"

Ölümlerin ardından şehit düşenler...

"Baba! Baba ölme ne olur ölme. Ben sensiz ne yapacağım? Nasıl yaşayacağım ben söyle!" diye avaz avaz bağırarak ağladığım günler oldu. Ama yanımda abim vardı. Bana sarılmıştı hep. Kimseye ihtiyaç duymadan büyümeme yardımcı olmuştu. Ama şimdi... o yoktu.

Karşımda ise abim hakkında kimseye bilgi vermemem için olan bir sözleşme ve Yarbay vardı.

Abim... o şehit düşmüştü...

"Bak acıların olduğunu biliyorum. Abin için yıllardır her şeye katlandığını da. Lakin bunu burada, şimdi imzalamak zorundasın. Abinin ölümü gizli tutulacak ve bilgi sızdırıldığı ilk an seni suçlayacaklar. Hapse girmek istemezsin değil mi?" devletimin bana sunduğu tehditler artık yetmişti. Artık her şeye birinin son vermesi gerekti.

"Tek bir şartla bunu yaparım. Aksi taktirde görevden men edileceğinizi biliyorum. Aranızda büyüdüm. Başıma geleceklerin hepsine hâkim olduğumu bilmeniz gerekir sayın Yarbay." Dediğimde Yarbay ona şart koşmam hoşuna gitmiş gibi gözlerime bakıyordu.

Vatan için başını dik tutan herkesi sevdiği aşikardı.

"Şartın nedir?"

"Şartım..." 

...

Evet evet. Film izlerken en heyecanlı anda araya giren reklam benim. Memnun oldum. Bana burada istediğinizi söyleyebilirsiniz. Görüşürüz.

BarlasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin