Bu bölüm, tanıtım bölümüdür.
Kitapla ilgili düşündüğünüz bir cümle ve başlama tarihlerinizi alalım lütfen!
MEYUS
Yazar
Altuğ sevdiği kadını izlerken uzun zamandır huzurlu olmadığı kadar huzurluydu. Ve bu huzuru yüzüne de yansımıştı.
Cimilli İbo-Oyna çaldığı anda Nilda ayağa fırlamış, horonun başına geçmişti. Altuğ onu izlerken keyifliydi fakat saniyeler sonra bu keyfi ortadan kayboldu.
Okullarından tanıdığı Ömer denen çocuk Nilda'nın eline girmişti ve horon tepiyordu. Ömer'in alttan alttan Nilda'ya yakınlaşmaya çalıştığını ve bunun masum bir sevgi degil de sapkınlık olduğunun farkındaydı.
Sinirlenerek takımının ceketini üzerinden sökercesine çıkararak hızlı adimlarla Nilda'nın yanına ilerledi ve aralarına girdi. Şaşkınlıkla sevdigi adamın yüzüne bakti ve daha coşkulu bir şekilde horon tepmeye başladılar.
"Yar yaylanın uzun yolu yoldur benim durağım, of offf"
Cimilli İbo arkada çalmaya devam ederken 'Yehhu' kısmını birbirlerine bakarak bağırarak söylediler.
Hemen ardından devam eden şarkının sözlerini Nilda'nın gözlerinin en içine bakarak söyledi Altuğ.
"Oyna güzelim oyna, oyna çimen kurusun
Yaktın yüreklerimi, bir bakar, bir durursun"Nilda o an gülümsemeyi başardı ama kalbi adeta yerinden çıkmış Altuğ'un avcunun içine konmuştu sanki.
Şarkının sonuna geldiklerinde aynı anda ayrıldılar horondan. Nikah masasında oturan abisi ve yengesine baktı Nilda. Yanlarına ilerleyeceği sırada Altuğ kolundan tuttu ve bahçeye çıkardı onu.
"Ne oluyor Laz Böreği?"
Ah, bir de bu vardı. Laz böreği...
Nilda'nın en sevdiği şeylerin başında geliyordu. küçüklükten beri Altuğ'a oyle sesleniyordu ve aralarında çok büyük bir anlamı vardı.
"Yetmez mi artık?"
Nilda anlamayarak kaşlarını çattı.
"Ne yetmez mi?"
"Anla artık be kızım! Ben anlatamadum ama sen anla be!"
Altuğ ve arada kayan şivesi...
"Açık konuş Altuğ! Anlamıyorum! Bilmeceden daha betersin!"
"Sevdalandum ben sana!"
İkisininde bütün siniri gevşedi ve omuzları düştü. Ne demişti o az önce? Sevda mı?
"Ha?"
Evet, Nilda ciddi anlamda bu tepkiyi verdi.
"Duydun işte. Yıllarca anlamanı bekledim, söylemekten çekindim. Ama saklamak istemiyorum daha fazla. Aşığım ben sana."
Altuğ kaç yıldır yanındaydı? 17? 18? Ve bunca zamandır susmuş muydu yani? İkisi de aynıydı. Birbirlerinden hislerini gizlemişlerdi. Nilda'ya göre Altuğ'un her şeyi bambaşkaydı. Gülünce bambaşka bir insan oluyordu ve bununla nasıl başa çıkacağını bilmiyordu.
Belki diğer erkeklerde de böyleydi ama o doğduğundan beri Altuğ'dan başka erkeğe bakmamıştı. Onun için Altuğ hep tekti, başkaydı.
"Seni seviyorum güzelim ve bu öylesine bir cümle değil. Ölesiye bir cümle."
☆
Merhabalar, yeni kitaba ve yeni başlangıçlara adım atmış bulunuyoruz. Benim gibi sizinde heyecanlı olduğunuza eminim.
Gülüp,eğleniceğiniz ve arada ağlayıp, kafayı yiyeceğiniz bir kitap olucak..
Hepinizi çok seviyorum umarım bol bol yorum yapar ve yıldıza basarsınızzz!! Birinci bölümün yorumlarında görüşmek dileğiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEYUS
RomanceKapkaranlık bir hava, durmaksızın yağan yağmur, hırçın dalgalar ve onun acı kahve gözleri. Karadeniz'in vazgeçilmez dörtlüsüydü bunlar. En azından bir zamanlar benim için öyleydi. Uzun zaman olmuştu vazgeçeli... ~Meyra Özdemir~