MEYUS

2.Bölüm-Terk

Satır aralarına YORUM yapmayı ve YILDIZa basmayı unutmayın, seviliyorsunuz🖤

İyi okumalar dilerim.

Duyduğum seslerle, gözlerimi anında açtım. Hayır yani iki buçuk kişi nasıl bu kadar ses çıkarabiliyordu?

Oflayarak yataktan kalktım. Yere düşen pike
beni duraksattı. Kesin abim odama girip böyle uyuduğum için söylenmiş sonra da üstüme pikeyi örtmüştü. Tabi bir de üstümde kot ve kazak vardı. İçeri gidersem böyle uyuduğum için laf yiyecektim. İçerden gelen sesler artınca homurdandım. Üstümü başımı umursamadan koridorda hızlıca ilerledim.

"Karagümrük yanıyor polis beni arıyor! Karagümrük yanıyor!-"

Trabzonspor maçı mı vardı? Gözlerimi ovalayarak salonunun kapısı açtım.

"Abi sen ciddi misin-"

Diyerek girdiğim salon da Altuğ'yu görmeyi hiç beklemiyordum. Ben şok içinde koltukta omuz omuza maç izleyen abimlere bakarken. Zerrin yürüyerek salona girdi. Küçük hanım yürümeyi öğrendiğinden beri asla durmuyordu.

Abim ve Altuğ ben gelince sakinleşerek düzgün bir şekilde koltuğa oturmuşlardı. Pardon da bu yakınlık nerden geliyordu? Birlikte maç izlemeler falan? Maçın bitmesine yirmi dakka kaldığını gördüğümde onları umursamadan tekli koltuğa oturdum. Altuğ alttan alttan bana bakıyordu ama umursamadım. Şu an cıngar çıkarmam gerekiyordu ama önce ne olup bittiğini de öğrenmem lazımdı.

Zerrin adımlayarak yanıma geldiğinde koltuk altından tutarak kucağıma oturtturdum. Elinde gördüğüm laz böreğiyle yutkundum. Abimlere baktığımda ikisinin de dikkatle maçı izlediğini gördüm. Göz hizama küçük bir el girince gözlerimi onlardan çektim. Zerrin bana laz böreği uzatıyordu.

"Haya böye ye?"
(Hala börek yer misin?)

"Yok güzelim ben sevmem."

Üzülerek elini indirdiğinde kucağımda kıpırdanmıştı. Gitmek istediğini anladığımda onu yavaşça yere bıraktım. Abimlere doğru ilerleyip elindekini Altuğ'ya uzatmıştı. Bu hareketiyle gözlerimi kısa bir an kapayıp açtım.

"Halana ver güzellik. Halan sever."

"Haya böye se yo"
(Halam böreği sevmiyor.)

Altuğ yutkunarak bana dönmüştü. Bense onun bakışları altında maçı izlemekle meşguldüm.

"Gol be!"

Abimin sesiyle gözlerini benden çekip,böreği Zerrinden almıştı.

"Sağol güzellik."

Zerrin, Altuğ'nun yüzüne yaklaşıp yanağından öpmüştü. Altuğ'ysa ona gülerek başına öpücük kondurmuştu. Bu çocuk resmen beni sattı!

"Ulaş! Gelsene hayatım bir mutfağa!"

"Geliyorum!"

Abim salondan çıkarken ben ve Altuğ'ya küçük bir bakış atmıştı. Aramızda ki gerilimi o da fark etmişti. Bir zahmet etsindi. Onun babası bizim ailemizi öldürmüştü, daha ne olsundu?! Zerrin hala onun kucağındaydı. Televizyon da çıkan reklamları izliyordu.