Gocce Margherita

16 2 0
                                    

~~~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~~

Bugün yine çaresizim. Biliyorum artık geri dönüşü yok. Ben yaşıyorum. Ama benim için yaşayanları öldürüyorum.

Benim ablam benim için savaşıyor. Bense camın önünde denizi izliyorum.

Evet, ben yaşıyorum. Ben Gocce Margherita.

Ölü gibi bilinen ama yaşayan bir ölü.

Yapmak zorundaydım. Babamdan kurtulmak için yapmalıydım.

Kurtuldum da. Ama Rovina'ı yakarak.

Bana Re Paure Morte yardım etti. Nuvola Morte de yardım etti. Artık bir çıkmazdayız.

Herkes bir birinin arkasınca oyun oynuyor. Farkında bile değiller. Benim oyun arkadaşım kim?

Re Paure Morte ablamın ondan intikam alacağını bile bile bana yardım ediyor.

Benim güçlü ablam. Şimdi kim bilir neler yapmıştır. Bugün Nuvola Morte gelmedi. Bir şey olmasından korkuyorum. Ve buna sebep olan ablamdan.

Kapı sesi geldi. Koşarak delikten kim olduğuna baktım. Nuvola Morte...

Kapını açtım. Bana bakıyordu ama yorgun. "İyi misin?" diye sordum. Gülümsedi. Sonra içeri girdi.

Küçük ama sıcak bir evde kalıyordum. "Ablan yine yapacağını yaptı." dedi. Şaşkınca ona baktım. Ne yapmış ola bilir ki? "Ne yaptı?" diye sordum.

"Önce düşmanımız İnferno kralı Veleno'la anlaşma yaptı. Sonra kız kardeşimin vurulmasına neden oldu." dedi. Ne?!

Ablam düşündüğümden de tehlikeli.

Bana neden yardım ettiklerini merak ediyorsunuz? Neden mi?!

Çünkü babam hepimiz için tehlike.

Pericolo'un tüm sırrı babamda. Ah, herkesin korkmasına neden olan sır ne?

İşte onu bilmiyorum. Ama her iki tarafında tek korkusu Terra Margherita.

Yere oturdum. "Şimdi nolacak?" diye sordum. Derin nefes aldı. "Bilmiyorum. Ama sonu hiç iyi bitmiyor." dedi.

Yere bakıyordum. "Ablama zarar verdi mi?" diye sordum. Güldü. Sonra kahkaha attı. "Hayır. Ama elleri yandı." dedi. Şok oldum. Canım yandı. "Ne demek elleri yandı?" dedim sinirle. Ayağa kalktım. "Düşmanımızla anlaşma yaptı, ihanet etmiş oldu. Cezasını çekti." dedi. Ağlıyordum. Bana yaklaştı. "Senin yüzünden oldu. Bize kızmaya hakkın yok." dedi. Canım daha fazla yandı.

Başım dönüyordu. Dengemi sağlayamadım. Düşecekken Nuvola beni tuttu. Sarıldı. Şaşırdım. "Az önce beni sözlerinle öldürüyordun." dedim. Haraket etmedi. Öylece kaldı. Bende ayrılmadım.

Benden hiç ayrılmasın istedim. "Bak seni herkes öldü biliyor. Eğer bunu Rovina öğrenirse herşey için geç olur. Geri dönüşü olmaz. Herşey mahvolur. O yüzden her adımımızı dikkatle atmalıyız." dedi.

Başımı salladım.

Kapı döğüldü. Korkudan titredim. "Efendim. Benim Ferro." dedi dışarıdaki ses.

Nuvola Morte anladı kimin geldiğini. Kapını açtı. "Efendim. Pericolo sarayı yandı." dedi.

Nuvola geriye adım attı. "Herkes iyi merak etmeyin. Regina Rovina Morte kaçtı." dedi.

Şaşkınlıktan konuşamıyordum. Ablam dediğini yapmıştı. Sahibi olduğu sarayı yakmıştı. Şimdi ne olacaktı? Ben ne yapacaktım?

Ortaya çıkmalımıydım? Yoksa bu felaketi uzaktan izleyecek miydim?

Ben yine saklanmayı seçtim.

Özür dilerim...

Yeni bir hikaye paylaştım. Mutsuz Galibiyet. Umarım seversiniz.

Köle'nin Kabusu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin