Beğeni ve yorumlardan memnun kalmadıkça yeni bölüm gelmeyebilir canım okurlarım. 100 kişi görüyor diyelim ama 10 beğeni.. Emeğe biraz saygı bir butona basmak, bir kaç teşvik edici cümle yazmak çok zor olmamalı.
İyi okumalar.."Benim için buralarda bir yerlerdesin."
Nefesimin teklemesine aldırmadan;
"Her zaman." diye fısıldadım kulağına.
"Her zaman istemez."
Ne?
"Sadece ihtiyacım olduğunda."
Şerefsiz köpek. Kalkıp gitmeyi çok istedim ama kıpırdayamıyordum. Ya yaşadıklarımı beynim idrak etmekte zorlandığı için, ya da adrenalinden vücudum kilitlendiği için. Ama muhtemelen muhteşem manyak kaslı vücudu minik bedenimin üzerine serili olduğu içindir.
Gözlerine şaşkınlık ve saklamaya çalıştığım için hafiften gelen hayal kırıklığıyla bakarken;
"Ve şu an sana deli gibi ihtiyacım var." dedi gözlerini kapatıp kafasını boynuma gömerken.
Bacaklarımı beline dolayıp kendime daha sıkı bastırırken ağzından bir hırıltı çıktı. Feci derecede yanmaya başlamıştım ki bu his adını duyduğumda bile olan bir şeydi.
Ders zili çaldığında anında doğruldu. Sanki çok normal bir şey yapıyormuşuz gibi tişörtünü kafasına sakince geçirdi. Kapıdan çıkmadan önce, ben masada doğrulmuş yere yetişmeyen ayaklarımı rahatsızca ileri geri sallarken, rahatsız edici bir sakinlikle;
"Seni bir gün çok fena becereceğim."
dedi ve kapıyı çarpıp çıktı.*****
O günün üzerinden tam dört gün geçmişti ve biz okulda birbirini tanımayan iki yabancı gibi davranıyorduk. Gerçekten beni 'çok fena becereceği (!)' günü sabırsızlıkla beklemem, kulağa normal bir durum gibi gelmiyordu.
Yemekhanede karşı masada yüzü bana dönük bir şekilde oturan Shawn, o günden sonra ilk kez benimle göz teması kurmuştu. Gözlerindeki karartı, malum olayın yaklaştığının habercisiydi ve ben, kendimi gerçekten koca bir sürtük gibi hissetmeye başlamıştım.Biyoloji dersinde hoca, sınıf listesine göre ikili gruplara ayırıp ödev vermeye başladığında, Shawn'dan hemen sonra geldiğimi fark ettim. Umarım kendinden öncekiyle değil de sonraki isimle, yani benimle eşleşirdi. Böylelikle onu daha yakından tanıma fırsatı bulabilirdim, çünkü onunla ilgili istediğim tek şey düzüşmek değildi.
Gerçekten benimle eşleştiğini duyduğunda, bir anlığına kafasını arkaya çevirip gözleri beni buldu. Tanrım hormonlarıma mukayet ol. Amen.
*****
Kapısını 2. kez heyecanla tıklattığımda sonunda açabilmişti.
"Biraz sabredemez misin sen?"
Özümde sabırlı bir insan olsam da, söz konusu sensen, Shawn, sabırlı falan olamıyorum.
"Bir an önce şu lanet ödevi bitirelim."
Bir şey demesine fırsat vermeden, kenara çekilme zahmeti göstermeyen koca gövdesine çarparak geçtim ve açıktaki salonun anormal derecede yumuşak koltuklarından birine oturdum. O da başka bir koltuğa geçtiğinde gözlerim odanın içini tarıyordu.
Ciddi bir süre sessizlik içinde geçerken, acaba sadece ödev mi yapacağız diye düşünceler beynimi kemiriyordu. Bunu sanki anlamış gibi;
"Ah şimdiden fazla hayal kırıklığına uğrama diye söylüyorum, bugün öyle bir şey olmayacak."Sanki umrumda değilmiş gibi bir an suratına bakıp gözlerimi tekrar odanın içinde döndürmeye başladım.
"Çünkü sen evimde yatacağım kadar değerli bir kız değilsin. Bunu daha sonra okulda yaparız."
Bahsettiği şey ona gerçekten normal geliyor olmalıydı. Kutsal bakire kızlardan değildim belki ama, çıkmadığın bir insanla okulun her köşesinde yiyişip sonra da sanki dondurmacıda randevulaşır gibi "Bir gün sevişelim." demenin tuhaf yanı göz ardı edilemeyecek kadar büyüktü.
Ve bana değersiz olduğumu söylemesi de cabası.
"Seni gerizekalı zaten buraya seninle yatmaya gelen yok.""Günlerdir suratın öyle demiyordu ama."
Alayla kıvrılan dudaklarına yapışmamak için bile kendimi zor tutarken bunun aksini savunmakta zorlanıyordum.
"Öyle mi, peki suratım ne diyordu Shawn 'seni bir gün çok fena becereceğim' Mendes?!"
"Hadi Shawn yap şunu artık, hadi Shawn çık üstüme, hadi Shawn inlet beni.."
Kız sesi taklit ederek kurduğu cümleleri yarıda keserek ayağa fırladım.
"Şu ödevi artık yapacak mıyız?"****
Tahmin ettiğiniz gibi, -ya da benim umduğum gibi- ödevi yaparken yakınlaşma olmadı. Yanlışlıkla eli bacağıma veya göğüslerime çarpmadı veya kafalarımızı yazıya gömmüşken kaldırdığımızda burun buruna gelmedik.
Aslına bakarsanız benimle göz teması bile kurmadı. Uzaktan gören iki inek öğrencinin ödev yapmasına benzetebilirdi.
Eve dönmek için kapıya geldiğimde;
"Shawn ödevi benim götürmemi istemediğine emin misin? Unutabileceğini düşünüyorum ve b.."Lafımı tamamlamama bile izin vermeden kapıyı açıp omzumdan dışarı verandaya çıkardı.
Arkamı dönüp çocuk mızmızlığıyla söylendim.
"Çok kabasın lanet olası."
Kapıyı örterken hiç suratıma bile bakmadan;
"Yarın içine seksi bir şeyler giy." dedi ve kapıyı çarptı.Yarın.
İçime.
Seksi.
Bir şeyler.
Tamam.
İyiyim.
Hayır iyi değilim.
Ya en feels geçirerek yazdığım Magcon hikayem bu heralde ramazan ramazan.
Yeni 5SOS hikayeme göz atarsanız sevinirim.