0.1

6.8K 115 11
                                    

Beni hatırlayacağını umarak, önümdeki adama ilerledim.

Koluna dokunup, bana doğru dönmesini sağladım.

Bana döndüğü sırada, hızla ona sarıldım. Karşımdaki beni ittirince,endişeyle oradan uzaklaşmak için yeltendim.

"Durun! "

Hizamda belirdi, çok yakındı.

"Bana, neden zorla sarıldığınızı merak ediyorum. "

"Birisiyle karıştırdım. " dedim ona oranla daha kaba bir şekilde.

Sinirli gözlerinin yerini, yumuşak bir hal aldı.

"Özür dilerim, sizi yargılamaya kalkıştığım için. "

"Sorun değil. "

Diyip onu geride bıraktım, dolan gözlerimi, elimle sildim.

Önümdeki banka oturup, onunla yaşadığımız anıları düşünmeye başladım.

9.sınıfta onunla tanışıp, sevgili olmuştuk. Ben sözümü tutmuştum ama o tutmamıştı. Beni, hatırlamıyordu.

Sadece 8 sene geçmişti. Beni nasıl unutabilirdi?

8 yıl önce, bana söz vermişti.

"İşimizi bulup, evleneceğiz. "

"İyi de, ya başka şehirlere gidersek. "

"Birbirimizi arayıp, buluruz. "

Bu diyalog ağlamama sebep olunca, sinirle mırıldandım.

"O aptal, beni hatırlamıyorsa hatırlatacağım. "

"Bayan! "

Önümdeki polisleri, kafamı kaldırdığımda görünce korkuyla geriye atıldım.

"Hırsızlık, yaptığınızı tespit ettik, şikayetçiniz var! "

"Ben mi, ben asla yapmam! " koluma giren kadın polis sinirle kolumu sıktı.

"Madem yapmadıysan, neden şikayetçin var? "

"Ben bir şey, yapmadım! "

Karakola vardığımızda, onu orada gördüm. Hayır dedim, sesli bir şekilde. Benim şikayetçim, o olamazdı değil mi?

Karşımda olan ona, sulu gözlerimle bakıyordum o ise bana acıyarak bakıyordu.

"Bakın, ben hiçbir şey yapmadım! "

"Yapmadığını biliyorum. "

"Duydunuz, bırakın beni gideyim... "

"Hayır, yapmadığına ben inanıyorum ama arkadaşım inanmıyor. "

"Arkadaşından sanane? Sırf onun yüzünden hayatımı mı, karartacaksın? "

Bizi dinleyen, polis memuru bir süreliğine bizi yalnız bıraktı.

Ellerimi tutunca, ona bakmak zorunda kaldım.

"İyi misin? "

"Değilim desem, ne yapabilirsin?" dedim gülerek.

"Sabah bana olan hareketlerinden dolayı, seni düşünüyorum. "

"Beni benden başka kimse düşünmüyor, senin düşünmene de gerek yok. " dedim sitemle.

"Yanlış anladın, sana acımıyorum. Sadece seni düşündüm, peşinden gelmek istedim ama beni terslersin diye korktum. "

Ağlamaya başlayınca, korkuyla bana yaklaştı.

"Yanlış, bir şey mi söyledim? Özür dilerim. "

Güçlü kolları beni sarınca, kendimi evimde gibi hissettim.

Eskisi gibi, kokuyordu.
Kokusunu içime çekerken, kafasını kaldırdı.

"Çok güzel kokuyorsun. "

"Neden bu kadar şaşırdın? " dedim sitemle.

"Eski kız arladaşım da böyle kokuyordu. " iç çekerek söylediği şeyden sonra benden uzaklaştı.

Saçıma elimle dokunduğumda hayıflanarak konuştu.

"Sürekli, saçınla oynuyorsun. "

"Sanane! " dedim sinirle.

"Korkuyorum, öyle bağırma bana! "

Yalandan elini kalbine götürünce gülümsedim. Gülüyor muyum, diye kontrol ettiğinde, gözlerini kaçırarak konuştu.

"Ha bu arada ismim Barış. "

"Memnun oldum, bende Sera. "

Gülen yüzü, aniden soldu.

"Tesadüf olmalı. " dedi arkasını dönerken.


Tesadüf | Barış Alper Yılmaz. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin