1.0

1.3K 41 0
                                    

"Sana verdiğim ceket seni ısıtmadı mı? " sorusuyla gözlerimiz kenetlenmişti.

"Ellerin buz gibi. " ellerimi göğsünden çektim ve ondan uzaklaşmama ramak kalmıştı ki, kolumdan tutup kendisine çevirdi.

"İçeriye gir, üşüteceksin. "

"Seninle konuşmadan hiçbir yere gitmiyorum. "

"Bu inatçılığın nereden geliyor ya? "

"Ben onu bunu bilmem Barış bey, bu gece benimle konuşmak zorundasın yoksa sabaha kadar soğukta burada beklerim. "

"Peki, peki içeride konuşalım. " titreyen ellerimle perçemlerimi düzeltikten sonra işaret ettiği kapıdan içeriye girdim.

"Barış, ayrılalım dedin. Ayrılalım demek o kadar basit bir eylem değil sebebi olmalı. "

"Sera, nasıl açıklayayım ki? "

"Ya, Barış iyi misin, neyini açıklıyacaksın? "

"Ağzıma yakışmıyor, bunları söylemeyi gururuma yediremiyorum. "

"Ne oluyor, seni anlamıyorum. "

Telefonuyla bir süre uğraştıktan sonra bir siteyi açtı. Bana gösterdiği sitede eski fotoğrafımı görünce ona arkamı döndüm.

Ferdi ile sevgiliyken birlikte açtığımız hesabı, Barış'a söylemekle kalmamış olayı ona yanlış açıklamıştı. Sinirle Barış'a döndüm.

"Bu hesap eski! "

"Emin misin? Katılma tarihinde 2022 yazıyor. Yani geçen sene! "

"Barış, bunu sana Ferdi mi, söyledi? "

"Ferdiyle alakan ne senin? "

"Şey."

"Şey ne ya, insan gibi açıklama yap bana. "

"Bir dönem onunla sevgiliydik, eğlencesine böyle saçma hesaplar açıyorduk. "

"Kızım sen birşey mi içtin, bu işlerin eğlencesi mi, olur ? "

"Oluyordu tamam mı, sen eğlenceden noksan bir insan olduğun için bunları bilemezsin"

"İyi, iyi. Ferdiyle eğlenmeye devam et, tamam mı sen? "


"Peki, sende Sina ile çay içmeye git tamam mı, Barış? "

"Gidicem tamam, sende git oldu mu. Hatta şuan git ya, nolur şu dakka git. "

"Gidiyorum, bekle sen. "

"Fotoğraf atmayı unutma tamam mı? O kadar merak ediyorum sizi. "

"Bende, bende Sina'nın fotoğraflarını atmayı unutma."

"Hatırlatmana gerek yok, çok gecikme Ferdiciğin beklemesin şimdi. "

"Sanane, o sen değil o bekler. "  geçmişe vurgu yaptığımı anlayamamıştı.

Her neyse bir anlık gazla gerçekten Ferdi'nin evine gelmiştim.

"Oooo, senin ne işin var burada"

"Hiç."

"Hiç mi? Sen sebepsiz benim yanımdan bile geçmezsin. "

"Orası öyle ama bugünlük seninle konuşmaya geldim. "

"Anladım.buyur o zaman. " beni gülerek karşılıyordu ama yaptığı aklıma gelince ondan tekrar nefret ediyordum.

Onunla gerçekten çok güzel giden bir ilişkimiz vardı ama son zamanlarımızda sürekli bir kızdan bahsettiğini farketmiştim. Ondan nasıl ayrılsam diye düşünürken arkadaşına atması gereken fotoğrafı bana atınca işler kızışmıştı işte. Böylelikle ilişkimiz bitmişti ama ya o takıntı yapmıştı ya da ben. Açıkçası onu düşünmüyordum bile.

"Kahve, çay ister misin? "

"Su,su getirebilir misin? "

Peşinden mutfağa gittim.

"İçine bir şey atarım diye mi, kontrole geldin? "

"Hayır, eskisi gibi düzenli misin diye bakmaya geldim. "

"Ha, bilmem herşeyim aynı sadece yaşama koşulum değişti. " bana gizleyemediği acıyla ve özlemle bakınca gözlerimi yere indirdim.

"Bende bulamadığında Barışta bulduğun neydi Sera? "

Cevap veremedim. Barış'ı seviyordum.

"Sera herkesi affettin beni neden affedemiyorsun, benden bu kadar mı nefret ediyorsun? "

"Lanet olsun, o kalbini herkese açtın. Bir tek bana kapadın, kilitledin anahtarınıda benim ulaşamayacağım bir yere bıraktın resmen. "

"Ferdi, neden ayrıldığımızı biliyorsun değil mi? "

"Biliyorum, biliyorum ve pişmanım diyorum ne diye anlamıyorsun?? "

...

Oguz uyan oguz. Gencler hikayeye artik bolum atmicam. Zorla yazdigimi fark ettim. Böyle olaylar sıkıcı yürür.





Tesadüf | Barış Alper Yılmaz. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin