Beni hatırlayacağını umarak, önümdeki adama ilerledim.
Koluna dokunup, bana doğru dönmesini sağladım.
Bana döndüğü sırada, hızla ona sarıldım. Karşımdaki beni ittirince,endişeyle oradan uzaklaşmak için yeltendim.
"Durun! "
Hizamda belirdi, çok yakındı.
"Bana, neden zorla sarıldığınızı merak ediyorum. "
"Birisiyle karıştırdım. " dedim ona oranla daha kaba bir şekilde.
Sinirli gözlerinin yerini, yumuşak bir hal aldı.
"Özür dilerim, sizi yargılamaya kalkıştığım için. "
"Sorun değil. "
Diyip onu geride bıraktım, dolan gözlerimi, elimle sildim.
Önümdeki banka oturup, onunla yaşadığımız anıları düşünmeye başladım.
9.sınıfta onunla tanışıp, sevgili olmuştuk. Ben sözümü tutmuştum ama o tutmamıştı. Beni, hatırlamıyordu.
Sadece 8 sene geçmişti. Beni nasıl unutabilirdi?
8 yıl önce, bana söz vermişti.
"İşimizi bulup, evleneceğiz. "
"İyi de, ya başka şehirlere gidersek. "
"Birbirimizi arayıp, buluruz. "
Bu diyalog ağlamama sebep olunca, sinirle mırıldandım.
"O aptal, beni hatırlamıyorsa hatırlatacağım. "
"Bayan! "
Önümdeki polisleri, kafamı kaldırdığımda görünce korkuyla geriye atıldım.
"Hırsızlık, yaptığınızı tespit ettik, şikayetçiniz var! "
"Ben mi, ben asla yapmam! " koluma giren kadın polis sinirle kolumu sıktı.
"Madem yapmadıysan, neden şikayetçin var? "
"Ben bir şey, yapmadım! "
Karakola vardığımızda, onu orada gördüm. Hayır dedim, sesli bir şekilde. Benim şikayetçim, o olamazdı değil mi?
Karşımda olan ona, sulu gözlerimle bakıyordum o ise bana acıyarak bakıyordu.
"Bakın, ben hiçbir şey yapmadım! "
"Yapmadığını biliyorum. "
"Duydunuz, bırakın beni gideyim... "
"Hayır, yapmadığına ben inanıyorum ama arkadaşım inanmıyor. "
"Arkadaşından sanane? Sırf onun yüzünden hayatımı mı, karartacaksın? "
Bizi dinleyen, polis memuru bir süreliğine bizi yalnız bıraktı.
Ellerimi tutunca, ona bakmak zorunda kaldım.
"İyi misin? "
"Değilim desem, ne yapabilirsin?" dedim gülerek.
"Sabah bana olan hareketlerinden dolayı, seni düşünüyorum. "
"Beni benden başka kimse düşünmüyor, senin düşünmene de gerek yok. " dedim sitemle.
"Yanlış anladın, sana acımıyorum. Sadece seni düşündüm, peşinden gelmek istedim ama beni terslersin diye korktum. "
Ağlamaya başlayınca, korkuyla bana yaklaştı.
"Yanlış, bir şey mi söyledim? Özür dilerim. "
Güçlü kolları beni sarınca, kendimi evimde gibi hissettim.
Eskisi gibi, kokuyordu.
Kokusunu içime çekerken, kafasını kaldırdı."Çok güzel kokuyorsun. "
"Neden bu kadar şaşırdın? " dedim sitemle.
"Eski kız arladaşım da böyle kokuyordu. " iç çekerek söylediği şeyden sonra benden uzaklaştı.
Saçıma elimle dokunduğumda hayıflanarak konuştu.
"Sürekli, saçınla oynuyorsun. "
"Sanane! " dedim sinirle.
"Korkuyorum, öyle bağırma bana! "
Yalandan elini kalbine götürünce gülümsedim. Gülüyor muyum, diye kontrol ettiğinde, gözlerini kaçırarak konuştu.
"Ha bu arada ismim Barış. "
"Memnun oldum, bende Sera. "
Gülen yüzü, aniden soldu.
"Tesadüf olmalı. " dedi arkasını dönerken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüf | Barış Alper Yılmaz.
Fanfic"Kokun çok güzel. " "Neden bu kadar şaşırdın? " "Eski kız arkadaşım da böyle kokuyordu. "