1.6

791 24 2
                                    

"Öyle mi? " ona inanmamı bekleyen kadına döndüm. Onu umursamadığımı belli eden birçok aptalca hareket yapmama rağmen beni umursamayıp, açıklama yapmaya devam etti.

"O an, ne düşündüm bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum ama... " sinirle elimi tutan elini ittirdim.

"Ama? Aması ne? " şaşkınla açılan gözlerini sular kaplamıştı.
"Yapma, ben senin eski kız arladaşınım! Söz verdiğin. "

"Umrumda değil. Eski kız arkadaşımsın diye seni affedecek değilim. Şimdi beni yalnız bırak olur mu? " elimi öylesine savurdum.

"Beni affetmeni beklemiyorum ama benim bu hayatta müsamaha gösteremeyeceğim şeyler var: işim ve... " ağlamaktan konuşamamasına rağmen devam etti.
"Çocuğum, ailem yani sen. "

Ona bakmamaya yemin etmiştim sanki.

"Benimde müsamaha göstermeyeceğim şeyler var;bunlardan birisi de aldatılmak. "

"Eski Barış, olsa affederdi! "

"Eski Barış, sadece aptal bir çocuktu. Aşkın esiri olmuş olgunlaşmamış beyniyle aldığı kararlara inanan bir çocuktu. "

Bana sarılmasına izin verdim ama bir karşılık yoktu. Olmayacaktı da.

Sıkı sarılıp,göğsümde ağlamaya başladı. Ellerimi saçını okşarken buldum. Evet, ona dokunmama talimatına uymamıştım. Bu onu affettiğim anlamına gelmezdi.

"Seni seviyorum. " yalan. Beni sevse bana bunları yaşatır mıydı? Yok.

"Seviyor musun? " diye sordum. Altında art niyet yoktu. Sadece çocukca meraktı. O ise doğrulup, gözlerimin içine baktı.

"Biliyor musun? Lisede zorbalığa uğradığımda, sen popüler bir çocuk olmana rağmen beni korumuştun. Ben o zaman sana çekildiğimi anlamıştım. Zaten ilk aşkımdın. Öyle kalacaksın. " tebessüm etti, masumca.

"Sen, çok güçlüydün, senin benim savunmam olacağını düşünmüştüm. Kıramadığım camları, aşamadığım duvarları
seninle aşmanın güç olmayacağını düşünmüştüm. Sen gerçekten iyi bir baba ve iyi bir sevgilisin. " baba, baba diyordu hala. Güldüm ama ona değil. Halime. O kadar şey yaşamama rağmen yine acizce bu kadına çekiliyordum. Dudaklarını dudaklarıma bastırıp konuşmamı engelledi. Karşılık vermeme sinyali gözlerimin önünde belirsede, yok saymıştım. Saymamalıydım.

^

Çıplak iki beden. Ben ve yine o. Olmaz affedemem, yapamam ben dediğim kadınla arayı tekrar bulmuştum. Yanımdaki bedenin yastığa dökülen altın sarısı saçlarını inceledim, onu tamamlayan parçaydı. Korkarak elimi saçlarını daldırdım. O kadar yumuşaktı ki, pamuğa daldırmışım gibi hissedemeden edemedim.

Tesadüf | Barış Alper Yılmaz. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin