10

78 7 13
                                        

Selam nasılsınız?

Telefondan ancak bağlantıyı değiştirirsem giriyorum. Saçma bir şekilde bilgisayardan girdiğimde bildirimim varsa direk açıyor siteyi. Garip olaylar yemin ederim.

İyi okumalar!

《♡》

Jungkook dün akşam hazırladığı kıyafetleri üzerine geçirerek aynaya baktı. Sinsice gülümsedi.

"Hadi başlayalım o zaman" diyerek aynada kendine göz kırptı. Telefonunu eline aldı. Rehbere girerek aradığı isme tıkladı. Birkaç saniye çalmasının ardından telefon açıldı.

"Efendim hyung?"

"Jimin bizim kafeteryada mandalinalı olan her şeyi al. Her mandalinalı şey geldiğinde al"

"Hepsini mi?"

"Evet hepsini. Ben sana almana gerek yok diyene kadar al"

"Niye böyle bir şey yapıyoruz?"

"Boşver sorgulama sen onu"

"Tamam"

"Okulda görüşürüz" diyerek kapadı telefonu.

"Bu da tamam" diyerek çantasını alarak evden çıktı. Motoruyla birlikte okula doğru ilerledi. Jungkook motorunu park ettikten sonra - Yoongi ile ortak - dersinin olduğu amfiye ilerledi. Yoongi ile ilgili diğer fark ettiği şey ise cam kenarı üçüncü sıraya oturduğuydu. Aslında tamamen öğrendiği şey ise hep üç sayısını içeren şeylere önem vermesiydi. Dersin başlamasına daha olduğu için çantasını orada bırakarak çıktı amfiden. Dolabındaki poşeti alarak Yoongi'nin dolabına olduğu yere ilerledi. Erken saatler olduğu için de boştu bina. Jungkook poşetteki  sarı krapon kağıtlarını Yoongi'nin dolabına doldurdu.  Dersin başlamasına yakın amfiye geri döndü. Yoongi'yi bir yandaki sırada otururken gördü. Kocaman gülümsedi

"Selam Min Yoongi" diyerek önünde durdu. Yoongi kafasını dayadığı kollarından kaldırarak seslenen kişiye baktı. Karşısındaki çocuğun üzerindekileri görünce yüzünü ekşitti. 

"Ne istiyorsun?" dedi keyfini bozmamaya çalışarak.

"Hiçbir şey selam verdim sadece" diyerek çantasını koyduğu yere geçti. Yoongi normalde oturduğu yerde Jungkook'u görünce sakinleşmek adına gözlerini kapatıp önüne döndü. Jungkook'un yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Ders bitmesiyle Jungkook çantasını sırtına asarak Yoongi'ye yaklaştı.

"Yardım edecek misin?" diye sordu. Yoongi ayağa kalkarak çantasını taktı. Jungkook'a orta parmağını göstererek amfiden çıktı. Jungkook gözlerini devirdi.

"Sen kabul edene kadar devam en azından" diyerek amfiden çıktı. Dolapların olduğu kısma ilerledi. 

"Jungkook" diyen sesle arkasını döndü. 

"Efendim?" 

"Sergi için olan resmini bitirdin mi?"

"Küçük bir kısmı kaldı. Sen bitirdin mi?"

"Evet. Dün itibariyle bitti" dedi karşısındaki çocuk gülümserken.

"Niye sordun?"

"Ha şey hoca teslim tarihini değiştirdi onun için sordum" demesiyle Jungkook kaşlarını çattı.

"Ne zamana aldı?" 

"Yarın getirmemiz gerekiyormuş"

"Anladım. Sağol"

"Rica ederim. Sonra görüşürüz" diyerek uzaklaştı. Jungkook dolabına ilerledi. Eşyalarını aldıktan sonra kenarda beklemeye başladı. Yoongi'nin dolabın önüne gelmesi ile gülümsedi. Yoongi'ye biraz yaklaştı. Yoongi dolabın kapağını açmasıyla üzerine bir sürü sarın krapon kağıdı düştü. Yoongi  sinirle bir nefes vererek gözlerini kapadı sakinleşmek adına. Etrafına bakınmaya başladı. Kocaman gülümseyen Jungkook ile göz göze geldi. Yere dökülen ve hala daha dolabında bulunan sarı kraponları sinirli şekilde toplayarak hepsini kenardaki çöp kutusuna attı. Kraponları toplarken arada Jungkook' a göz atmıştı. Jungkook gülümsemeye devam ederken Yoongi'yi izlemişti. Yoongi işini bitirmiş dolaptan eşyalarını almış ve kapamıştı. Yoongi'nin ilerlemesi ile Jungkook'ta peşinden ilerledi. Yoongi'yi yetişerek önüne geçti. Yoongi,  Jungkook'un önüne geçmesini beklemediği için ona çarpmamak için son saniye durabilmişti. Çarpmamaya çalıştığı için dengesini kaybetmişti. Jungkook şaşkınla karşındaki bedenin belinden tutmuştu. Yoongi bedenine temas eden elle gerildi. Jungkook aklına gelen fikirle gülümsedi. 

Serendipity / YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin