20

65 5 1
                                        

Yeni bölüm zamanıı!

《♡》

Yoongi kapısının çalması ile gözünü aralayarak koltuktan kalktı. Eli hızlıca tutulmuş beline gitti.

"Ne kadardır uyuyordum acaba" diyerek mırıldanarak kapıya ilerledi. Kapıyı açarak gelen kişiye baktı. Jungkook gördüğü beden ile sersemledi. 

"Neye bakıyorsun? Girsene içeri" dedi Yoongi huysuzlukla. Jungkook hafifçe gülümseyerek içeir girdi. Sersemlemesinin sebebi ise karşısında saçları birbirine girmiş, yüzü hafif şişmiş ve mayhoş bir Yoongi beklememesiydi. 

"Montunu verecek misin?" dedi. Jungkook Yoongi'yi kızdırmamak için elindeki kolileri kenara bırakarak montunu çıkardı.

"Özür dilerim biraz fazla geç kaldım" dedi etrafı tararken.

"Boşver. Geç içeri" dedi. Jungkook'un montunu asmış ve getirdiği kolileri alarak tezgaha koydu. Kolileri açarak içine baktı. Hafifçe karıştırdı ne var ney yok diye. Gördüğü şeylerle istemsizce kocaman gülümsemeye başlamıştı. Jungkook ise durduğu yerde Yoongi'yi izliyordu. İstemsizce gülümsemesine takıldı. 

"Çok tatlı" diye mırıldandı. Yoongi kedine gelerek Jungkook'a döndü.

"Masaya geçelim" diyerek yemek masasını gösterdi. Jungkook boş sandalyelerden birine oturdu. Çantasındaki bilgisayarını çıkardı. Yoongi'de oturdu. Sonrasında ise ikili birlikte tartışarak Jungkook'un ödevini yapmaya başladılar. 

Yoongi'nin bir süre sonra gözü kapanmıştı. Kafası masaya düşecekken Jungkook fark ederek elini koymuştu. Sonrasında ise ne yapacağını bilemeyerek yerinden kalktı. Yoongi'nin sandalyesini geri çekti. Hafifçe çökerek Yoongi'nin kafasını omzuna yaslayarak, kucağına aldı. Tereddütle kapıların olduğu kısma ilerledi. Aralık olan kapının kiler gibi bir şey olduğunu fark ederek diğer iki kapıya döndü. Birine geçerek kapıyı araladı. Tuvalet olduğunu fark etmesiyle diğer kapıya döndü. Kapıyı açarak içeriye ilerledi. Yoongi'yi yatağa yatırdı. Sonrasında telefonunu da yanına koydu. Geri dönerek ödevin geri kalanını yapmaya başladı. 

Yoongi yarasına giren ağrı ile araladı gözünü. Yataktan hızlıca kalkarak saate baktı.

"Pansuman" diye mırıldanarak hızlıca odasından çıktı. Montunu giymeye başladı. Jungkook'u unutmuştu tamamen. Jungkook'un

"Yoongi nereye?" demesiyle irkildi. 

"Sen gitmedin mi?"

"Ödevi tamamlayıp öyle gidecektim"

"Anladım"

"Sen nereye gidiyorsun?"

"Gözüm... Gözüme pansuman yaptırmam gerekiyordu" diye mırıldandı. Jungkook ayağa kalktı.

"Bu saatte hiçbir şekilde otobüs bulamazsın, taksi çok yazar. Seni ben götüreyim" 

"Hiç itiraz edecek durumda değilim" dedi. Yarası acıyordu.

"Ama hızlı olur musun?" dedi dişlerini sıkarken. Jungkook, Yoongi'nin canının acıdığını fark ederek hızlıca montunu üzerine geçirdi. İkili binadan çıkarak Jungkook'un arabasına bindi. 

Aradan geçen yarım saatin ardından eve gelmişlerdi. Jungkook eşyalarını yukarıda bıraktığı için yukarıya gelmişti. Eşyalarını toparlamaya başlamıştı. Yoongi saati fark ederek, Jungkook'un kolunu tuttu. Jungkook, Yoongi'ye döndü.

"Bir sorun mu var Yoongi?"

"Saat çoktan dört olmuş. Sanırım evin uzak. İstersen burada kalabilirsin" demesiyle Jungkook şaşkınca baktı. 

Serendipity / YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin