16

41 5 0
                                    

Yeni bölüm zamanıı!

İyi okumalar!

《♡》

Jaebeom Yoongi'yi arayarak nerede olduğunu öğrenmiş ve hızlıca yanına gitmişti. Yoongi'yi bulduğunda Yoongi'nin yarası çok fazla kanıyordu. Bu yüzden yüzü ve üzeri kan olmuştu. Hızlıca ambulansa haber vermişti. Şimdi ise eve geri dönmüşlerdi ve Yoongi uyuyordu. Gözüne bant yapıştırmışlardı. Ve bir iki haftalık rapor vermişlerdi. Yerdeki kanları temizlemiş. Evi toparlamış. Yoongi'nin üzerindeki kıyafetleri değiştirmişti. Üzerindekileri değiştirirken Yoongi'nin vücudundaki eski yara izleri ile bakışmıştı bir süre. Şimdi ise Jaebeom yatağa sırtını dayamış yerde oturuyordu. Kendini boşlukta hissediyordu.

"Hyung" diye mırıldandı hafifçe Yoongi gözlerini açarken. Jaebeom hızlıca kardeşine döndü.

"Yoongi iyi misin?"

"Su verir misin?" Jaebeom hızlıca kenardaki bardağa su doldurup Yoongi'nin içmesini sağladı.

"Yoongi, minik kedim ne olduğunu anlatmak ister misin?" diye sordu nazik bir şekilde. Yoongi gözünü kapatarak yutkundu.

"Hyun babam... Babamı gördüm" Jaebeom kaşlarını çatarak baktı.

"Nerede gördün?" 

"Okulun orada" dedi mırıldandıkça. Jaebeom elini, Yoongi'nin koluna koyup sıktı.

"Sakin ol Yoongi. Ben buradayım tamam mı? Bu sefer hiçbir şey olmayacak. Devamını anlat hadi"

"Panikledim. Gerildim. Hızlıca eve kadar koştum. Sanırım kriz geçirdim. Kendime geldiğimde yaram çok fazla kanıyor ve acıyordu. Yerde de bardağın kırık parçaları vardı"

"Tamam. Anladım. Daha anlatmana gerek yok. Yoongi bizimle kalmak ister misin?"

"İstemi-" Jaebeom şefkatli bir şekilde baktı.

"Hemen öyle düşünme. Yoongi bak ben seni bir daha öyle bulmak istemiyorum. Çok kan kaybetmiştin. Doktor eğer biraz daha geç kalsaydım ölebilirdin. Ben seni kaybetmek istemiyorum Yoongi. Annemden kalan sadece senken ben seni kaybetmeyi hiç istemiyorum" cümlesini tamamladığında gözünden yaş düştü. Yoongi yutkundu. 

"Hyung" diye fısıldadı istemsizce. 

"Tamam düşün sen birazcık. Ben burada kalacağım tamam mı? Sen karar verene kadar. Ayrıca Yoongi sana önceden de söylediğim gibi seninle kardeş olmaktan utanmıyorum ben. İstersen söyleyebilirsin" diyerek ayağa kalktı.

"Ben sana biraz lapa hazırlayayım" dedi odadan çıkarken. Yoongi kafasındaki düşünceler arasında kayboldu. Bir süre sonra Jaebeom elinde tepsiyle odaya geri dönmüştü. Yoongi'ye yemek yemesinde yardım etti. İlaçlarını da verdi. İlaçlar sonrasında Yoongi uykuya daldı. Jaebeom yine yatağın dibinde oturuyordu. Ayaklarını kendisine çekmiş ve çenesini dizlerine sarılmıştı. 

Yoongi istemediği için kimsenin haberi yoktu. Jaebeom kardeşinin korumak istiyordu. Canı yandığında ona yardım etmeyi istiyordu. Birlikte oldukları zamanlar ise annelerinin ölüm yıldönümüydü. Tabi bir de arada basketbol oynamaları, fotoğraf çekim yapmaları ve piyano çaldıkları zamanlar hariç. Yoongi ile rahatça dolaşabilmeyi istiyordu. 

"Annem yaşasaydı her şey farklı olurdu ya da seni o gün götürebilseydim" diye mırıldanırkwn gözünde yaş düştü. Hızlıca gözündeki yaşı sildi. Ama yenileri yerini almaya başladı. Kafasını dizlerine gömdü. Sessizce ağlamaya başladı. Ağlarken uyuya kaldı.

Yoongi yarasına giren ağrı ile gözünü araladı. Etrafa bakındı. Yatağın kenarında dizlerine yaslanmış uyuyan Jaebeom'u görünce burukça gülümseyerek ayağa kalktı. Mutfak bölümüne dolaptan ağrı kesici alıp içti. Lavaboya yönelerek işlerini halletti. Odasına geri döndü. Dolaptan pijama çıkararak yatağın üzerine koydu. Jaebeom'un omzuna dokundu. Jaebeom sıçradı bir anda.

Serendipity / YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin