Baby's Promise [WOOSAN]

5.2

Sevgililer günü gelip çattığında, Wooyoung ve San romantik bir yemeğe çıkmaya karar verdiler. San, kendi evinde bir organizasyon düzenlemişti ve Wooyoung'u bu sürprizle şaşırtmak için heyecanla bekliyordu.

Akşam olduğunda, San ve Wooyoung, eve adım attılar. Kapıdan içeri girdiklerinde, karşılarında göz kamaştırıcı bir manzara vardı. Işıklandırılmış bahçede yüzlerce mum yanıyordu ve yıldızlar gökyüzünde parlıyordu. Bir yandan hafif bir müzik çalıyor, bir yandan da bahçe çiçeklerinin kokusu yayılıyordu.

San, Wooyoung'un elini tutarak ona gülümsedi. "Wooyoung, seninle olan her anımda ne kadar mutlu olduğumu bilmeni istiyorum. Sen benim için dünyanın en değerli varlığısın ve seninle bu özel günü kutlamak istedim."

Wooyoung, gözlerini etrafına dikerken, bu romantik atmosfer karşısında etkilenmişti. "Hyung, seninle birlikte olmak benim için de çok özel. Bu ortamı hazırladığın için sana minnettarım."

İkisi de bahçede romantik bir yürüyüş yaparak zamanlarını geçirdiler. Sonra, mumların ışığında, birbirlerinin gözlerinin içine bakarak romantik bir akşam yemeği yediler.

Yemek sonrası, bahçede bulunan bir salıncakta yan yana oturdular. San, Wooyoung'un elini kendi eline kenetleyerek, "Seninle geçirdiğim her an, benim için bir hazine," dedi yüzünde bir tebessümle.

Wooyoung, San'a sıcak bir şekilde baktı. "Seninle her anım benim için bir mucize. Seni seviyorum, Sannie"

San, Wooyoung'a duygusal bir şekilde baktı ve yavaşça ona doğru eğildi. Wooyoung'un yanaklarına hafifçe dokundu ve sonra dudaklarını onunkine yaklaştırdı. Nazikçe, Wooyoung'un dudaklarına hafif bir öpücük kondurdu, sevgi dolu bir ifadeyle.

Wooyoung, bu tatlı sürpriz karşısında şaşkınlıkla gülümsedi ve San'a sıcak bir şekilde baktı. Onun nazik öpücüğüyle kalbi hızla atmaya başladı. "Seninle olmak gerçekten harika," dedi başını San'ın omzuna koyup koluna sarılırken.

San, Wooyoung'un sevgi dolu sözlerine mutlu bir şekilde gülümsedi ve saçlarının arasına küçük bir öpücük kondurdu. "Ben de seninle olmaktan çok mutluyum, Wooyoung. Sen benim için her şeyden daha değerlisin."

San ve Wooyoung, romantik bahçede bulunan salıncakta yan yana oturuyorlardı. Birlikte salıncakta sallanırken, gözlerini kapatıp hafif bir melodiyle salınmaya başladılar.

Sessizce salınırken, etraflarındaki romantik atmosferin keyfini çıkardılar. Gökyüzündeki yıldızlar ve bahçedeki ışıklar altında, birbirlerine olan sevgileriyle dolup taşıyorlardı. Her salınışta birbirlerine yaklaşıyor, sıcaklıklarını ve sevgilerini hissediyorlardı.

San, Wooyoung'un başına başını yasladı ve hafifçe nefes alarak içini çekti. "Bu an, gerçekten harika" dedi, Wooyoung'un kulaklarına yakın bir şekilde.

Wooyoung, San'ın sıcaklığını hissederek gülümsedi. "Evet, gerçekten öyle. Seninle burada olmak beni mutlu ediyor."

San, geri çekilip Wooyoung'un gözlerine bakarak bir an durdu ve sonra derin bir nefes aldı. "Wooyoung, seninle bir şey paylaşmak istiyorum. Bu, hayatlarımızı değiştirecek bir karar."

Wooyoung merakla ona bakarken, San devam etti, "Benim için çok önemli bir iş teklifi aldım. Bu teklif, yurt dışında uzun bir süre çalışmayı gerektiriyor. Eğer kabul edersem, bizim aramızdaki ilişki de değişecek."

Wooyoung'un yüzünde bir karışıklık belirdi ve endişeli bir şekilde, "Ne demek istiyorsun, San?" diye sordu.

San, onun endişelerini anlayışla karşıladı ve devam etti, "Eğer kabul edersem, uzun bir süre boyunca ayrı kalmamız gerekecek. Ama seninle olan duygularım değişmeyecek. Ben seni çok seviyorum, Wooyoung."

Wooyoung, San'ın sözleri karşısında derin bir nefes aldı. Sonra ona doğru eğilerek onun elini sıktı. "Senin mutluluğun benim için en önemli şey, hyung. Eğer bu senin için doğruysa, seninle destek olacağım."

San, Wooyoung'un elini sıkıca tutarak avuç içlerini öptü. "Wooyoung, seni kaybetmek istemiyorum. Sen benim için çok değerlisin," dedi sesinde ki duygusal tonla.

Wooyoung, San'ın sözleri karşısında içini burkan bir hisle, "Ben de seni kaybetmek istemiyorum, hyungie. Sen benim hayatımsın," diye yanıtladı, gözlerinde hüzün belirtileri vardı.

San, Wooyoung'un duygusal tepkisini görünce ona sıkıca sarıldı. "Biz birlikte her zorluğun üstesinden gelebiliriz, değil mi? Seninle birlikte olmak benim için her şeyden önemli."

Wooyoung, San'ın sıcaklığını hissederek başını onun omzuna yasladı. "Evet, beraber her şeyi başarabiliriz. Seni seviyorum, San." dedi, içtenlikle.

San, Wooyoung'un kollarında huzurla nefes aldı. "Ben de seni seviyorum, Wooyoung. Seninle birlikte olmak, tüm zorlukları aşmaya değer."

San, Wooyoung'un gözlerine tekrar derin bir şekilde baktı ve içtenlikle konuşmaya başladı. "Wooyoung, sen benim için çok özelsin. Seninle geçirdiğim her an, hayatımı daha da güzelleştiriyor." Öyle romantiklik yapamazdı San, içinden ne geliyorsa söylemeye karar verdi o yüzden.

"Her günüm ve gecemde seni seviyorum. İçimdeki sevgin gün geçtikçe artıyor ve kalbimden taşmak için zaman kolluyor. Seni sevdiğim, bunu bildiğin her an çok özel. O yüzden tek güne sığdıramam. 14 şubatmış falan, sevmem, biliyorsun. Saçma bir gün bile olsa seninle kutlamak var ya...

Özel bir tanışma yada çok romantik bir hikayemiz yok. Senin de dediğin gibi seven her daim sever, günlerin bir önemi yok. Seni düşünmeden aldığım tek bir nefes yok. Günüme gözlerimi seninle açmayı, geceme gözlerimi seninle kapatmayı çok seviyorum. Benim için çok özelsin ve fazla güzelsin. Benimle çıkar mısın?"

Wooyoung, şaşkınlıkla San'a baktı ve sonra mutlulukla gülümsedi. "Tabii ki, San! Seninle olmak benim için en büyük mutluluk."

San, Wooyoung'un cevabıyla sevinçle gülümsedi ve ona sıkıca sarıldı. İkisi de birbirlerine olan sevgilerini ve bağlarını daha da derinleştirecekleri yeni bir başlangıca hazır olduklarını hissediyorlardı.

Salıncakta sallanırken, birlikte geçirecekleri nice mutlu anların hayalini kurdukları sevgi dolu bir anın tadını çıkardılar. Sevgi dolu bir gece, onların birbirlerine olan bağlarını daha da güçlendirdi. İkisi de birbirlerine sarılarak, o geceyi romantizmin ve sevginin büyülü atmosferinde sonlandırdılar. Sevgililer günü, onlar için unutulmaz bir anı olarak kalacaktı.

-
choiwoosanni 🥺🫂