San yatağın kenarında oturmuş küçüğünün odaya gelmesini bekliyordu. Onu çok özlemişti. Hiçbir zaman ayrı kalmak istemese bile iş yüzünden günlerce görüşememişlerdi.
Wooyoung odaya girdiğinde kendi kendine şarkı söylüyordu. San geldiği için mutluydu ve sonunda yalnız kalabildikleri için daha mutluydu. Büyük olanı yatağın kenarında otururken görmüştü şimdi.
"Choi~" yüzündeki masum gülümseme ve tatlı ses tonuyla diğerinin soyadını söylediğinde San da gülümseyerek Wooyoung'a bakmıştı.
Küçük olan hızlı bir hareketle gelip hyungunun dizine başını koymuş ve bacaklarını da yatağa çekmişti. Bir anda gerçekleşen bu olay San'ı şaşırtsa da kıkırdayıp Wooyoung'un saçlarını okşamaktan kendini alamamıştı.
Wooyoung başını hareket ettirerek büyüğünün üst bedenine iyice yapıştığında San kendini geriye doğru bırakarak yatağa sırt üstü uzanmıştı. Wooyoung bunu fırsat bilerek kafasını kaldırmış ve San'ın üzerinde ki tişörtü yukarı sıyırmıştı.
"Özledim~" Wooyoung mırıldanırken diğerinin bedenine küçük öpücükler bırakıyordu. Yanağını karnına yaslayarak yattı San'ın üzerine. "Çok özledim..."
"Kedi gibisin Wooyoung" San mırıldandığında elini küçük olanın saçlarına dolayıp okşamaya başlamıştı.
San, Wooyoung'un saçlarını okşarken ona bakarak gülümsedi. "Wooyoung, seninle ayrı kaldığımda, seni ne kadar çok özlediğimi hissediyorum. Her gün, her saat seninle olmak için sabırsızlanıyorum."
Wooyoung, San'ın gözlerinin derinliklerine bakarken, yüzünde bir tebessümle konuştu. "San, seninle olmak benim için dünyanın en güzel şeyi. Sensiz geçen her an, yüreğimde bir boşluk bırakıyor. Seni ne kadar çok sevdiğimi hissetmek için sabırsızlanıyorum."
İkisi de birbirlerine yaklaşıp dudakları birbirine değdiğinde, zaman durmuş gibi hissettiler. Gözlerini kapatıp birbirlerinin kokularını içine çektiklerinde, özlemlerinin yerini şimdiye kadar hissettikleri en büyük mutluluk aldı.
Wooyoung, dudaklarından ayrıldıktan sonra bir an için utanca kapıldı ve başını hafifçe eğdi. "Utandım..."
San, Wooyoung'un utangaçlığını anlayışla karşıladı ve onun yanına yaklaşıp nazikçe gülümsedi. "Bebeğim, benden utanmana gerek yok. Ama biz birbirimiz için buradayız ve bu anların tadını çıkarmalıyız."
Wooyoung, San'ın anlayışını hissederek gülümsedi ve ona sarıldı. "Evet, haklısın. Seninle olduğum için çok mutluyum, hyungie~"
San, Wooyoung'a sarılırken gülümsedi ve onun saçlarını okşadı. "Ben de seninle olmaktan çok mutluyum, güzelim."
San ve Wooyoung, birbirlerine sıkıca sarılarak odalarındaki romantik atmosferin keyfini çıkardılar. Yavaşça birbirlerine yaklaşıp tekrar dudaklarını birleştirdiler ve tutkulu bir öpücük paylaştılar.
Gözlerini kapatıp birbirlerinin varlığının tadını çıkarırken, odalarındaki her şey kayboldu ve sadece onlar kaldı. Birbirlerine olan sevgileriyle dolu olan bu anı sonsuza kadar hatırlayacaklarına yürekten inanıyorlardı.
Birlikte olmanın mutluluğunu ve birbirlerine olan derin bağlarını hissederek, sadece birbirlerinin olduğu bu anın tadını çıkardılar.
San, Wooyoung'un saçlarını nazikçe okşayarak onu mayıştırmaya başladı. "Bebeğim, seninle olmak gerçekten harika bir his. Yakında senin için bir sürprizim var."
Wooyoung, merakla San'a baktı. "Gerçekten mi? Ne olduğunu söylemeyecek misin?"
San gizemli bir gülümsemeyle Wooyoung'a baktı. "Sürprizimizi görmek için biraz sabretmelisin. Ama şimdilik sadece birlikte olmanın keyfini çıkaralım, tamam mı?"
Wooyoung, heyecanla gülümseyerek başını salladı. "Tabii ki, hyung. Seninle her anı paylaşmak benim için yeterli."
San, yorgunluğunu hissederek Wooyoung'a dönüp gülümserken, "Bebeğim, sanırım artık uyumam gerekiyor. Yarın için dinlenmeliyim."
Ancak Wooyoung, onu kolları arasında tutarak nazikçe başını salladı. "Hayır... Henüz uyumak istemiyorum. Seninle biraz daha vakit geçirmek istiyorum."
San, Wooyoung'un isteğini anlayışla karşıladı, ancak hala üzerindeki yorgunluk devam ediyordu. "Wooyoung, gerçekten de uyumam gerekiyor. Yarın işim var ve dinlenmem lazım."
Wooyoung, San'ı daha da sıkıca sararken gülümsedi. "Lütfen hyungie. Hadi, birlikte biraz daha vakit geçirelim."
San, Wooyoung'un ısrarını hissederek ona gülümsedi. Sonunda, biraz daha uyanık kalmayı ve küçük olan ile ilgilenmeyi kabul etmişti.
-
choiwoosanni 🤏🏻🥺💞
Bugün benim doğum günüm
Kelimeler büyüyor ağzımda
Bildiğim tüm hayatlar
Paramparça, paramparça#14Temmuz

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby's Promise [WOOSAN]
Fiksi Penggemar---------------------------------- Bu hikaye tamamen kurgudur. Gerçek kişilerle alakası yoktur. Nefret söylemi, küfür ve rahatsız edici içerik bulundurabilir. ---------------------------------- @choiwoosanni'e 💞