Baby's Promise [WOOSAN]

2.4. Bölüm

Wooyoung, derin bir iç çekti ve San'a dönerek, "Üzgünüm, annem böyle bir şey yapmazdı genellikle. Sanırım bugün biraz tuhaf davrandı," dedi.

San, Wooyoung'un endişesini anladı ve hafif bir gülümsemeyle cevap verdi, "Endişelenme, her şey yoluna girecek. Annenin ne düşündüğünü anlamak bazen zor olabilir. Belki de sadece kötü bir gün geçiriyordur."

Wooyoung başını salladı, "Evet, belki de öyledir. Neyse, bu olay bizi durduramaz. Hala eğlenmeye devam edebiliriz, dişlerimizi fırçalamaya gidelim mi?" dedi San'a elini uzatarak.

San gülümsedi ve elini Wooyoung'un eline sararak "Tabii ki, hadi gidelim" dedi ve ikisi de odadan çıkarak kalan zamanlarını keyifli bir şekilde geçirmeye karar verdiler.

***

Dişlerini fırçaladıktan sonra Wooyoung koşar adımlarla odaya gitti. Çünkü banyoda hyungu onun beline sarılırken birlikte dişlerini fırçalamaları çok hoşuna gitmişti. İkisinin aynadaki yansımaları o kadar güzel duruyordu ki, Wooyoung o görüntünün içerisinde kaybolmak istemişti.

Wooyoung hızlıca odaya gittiğinde peşinden gelen San, küçük olanın kapıyı arkasından kapatmadığını fark etti. Durup ona bakarken, Wooyoung utangaç bir şekilde yatağa yattı ve onu bekledi.

San kapıyı ve ışığı kapatıp yatağa yattığı zaman, Wooyoung yine utangaç bir şekilde gülümsedi ve kollarını büyük olanın beline sardı. San, onun utangaçlığını görünce hafifçe güldü kışkırtıcı bir ses tonuyla "Bebeğim?" diye sordu.

Wooyoung, yavaşça konuşarak "San, ben... Neyse..." dedi ve tekrar utangaç bir şekilde gülümsedi. San, onun utangaçlığını tekrar gördüğünde gülümsedi ve "Neyse değil, hadi... Konuş... Ne istiyorsun?" diye teşvik etti.

Wooyoung, cesaretini toplamaya çalıştı. "Şey... Yani... Beni öper misin?" diye sordu. San yan bir şekilde bir şekilde gülümseyerek "Evet... Kesinlikle öperim..." diye cevap verdi.

San'ın cevabı üzerine Wooyoung, mutlu bir şekilde gülümsedi. San, Wooyoung'a yaklaşarak ona doğru eğildi ve onu tutkulu bir öpücüğe davet etti. Ellerini küçük olanın saçların koyup başını daha da kendisine yakınlaştırdı.

"Benden vazgeçecek misin hyung?"

Bir süre sonra, dudakları ayrıldığı zaman Wooyoung endişeli bir sesle sordu. San soruyu duyduğunda onun endişesini fark ederek ciddi bir şekilde ona baktı. "Hayır! Sen benimsin... Ben de seninim!" dedi ve tekrar dudaklarına yapışarak öpmeye devam etti.

San o kadar hızlı öpüyordu ki küçük olanın dudaklarını, kızarmış, ikisinin de ağzına metalik kan tadı gelmişti. Ama ikisi de umursamıyordu bunu.

Wooyoung, San'ın tutkusunu hissettiği için mutlu bir inleme bıraktı ve kendisini emebilmek için aralanan dudakların içine fısıldadı. "Seni seviyorum Sannie"

San, bunu duyduğunda daha da tutkulu bir şekilde öpmeye devam etti ve her durakladığında öpmek suretiyle "Senin kadar... Beni kimse sevmeyecek... Sen benimsin... Ben de seninim" dedi.

Wooyoung, San'ın sözlerini duyduğunda gülümsedi ve onu daha sıkı sararak öpmeye devam etti. Araya dilleri girmeden gerçekleştirdikleri bu öpüşmeyi yavaşça sonlandırdılar. Wooyoung sonunda gözlerinin kapandığını hissettiğinde "Uyuyalım mı?" diye sordu.

San başını sallayarak "Hayır... Uyanık kalmak istiyorum... Sadece burada uzanıp seni sarmak istiyorum..." dedi. Wooyoung tabi ki San'a sarılmak ve şuan ki hallerine devam etmek istiyordu fakat gözlerinin kapanmasına engel olamıyordu. "Uyumak istiyorum" dedi masum bir şekilde.

San, küçük olanın dudaklarını büzmesine dayanamadı. Kollarının arasında kalan küçük bedene yalvarırcasına bakıyordu, biraz daha uyanık kalıp onu öpebilmek için. Fakat Wooyoung öyle bir bakış atıyordu ki, kalbi onun bu tatlılıklarına karşı çıkmasını engelliyordu.

"Peki bebeğim. Uyu hadi..." San biraz tripli konuşmuştu, yada en azından Wooyoung'a öyle gelmişti. Dudaklarını daha da büzerek çatılı kaşlarıyla baktı büyük olana. O ise, bebeğinin başını boynuna yerleştirmesine yardım ederken saçlarına öpücükler bıraktı ve kulağına fısıldadı. "İyi geceler bebeğim, seni çok seviyorum."

-
choiwoosanni🤍😘

Bu beş bölüm burada bitiyor, hikayenin devamı 14 Temmuzda (doğum günüm) gelecek. Beklemede kalın 💗💗