"Teşekkür etmen yasaktı unuttun mu?"

237 33 36
                                    

M"sana teşekkür etmeyi yasaklıyorum "

J"ama-"

M"amasi yok otur hadi"

-
Minho beni motoruyla bırakmıştı Sahi ne kadar güzeldi motoru...

Onun hakkında çok şey bilmezsem de ona güvenmiştim Çünkü çaresiz kaldığımda yanımda olmuştu. Eve gittiğimde eve gelmediğim için Kıyametler kopacağını bilsem de mutlu bir sekilde okula girmistim.

İlk dersimiz edebiyattı. Edebiyatı severdim. Yazarlarin kitaplarını okumak guzeldi. Mutlu sonlari severdim ama dikkatimi hep mutsuz sonlu olanlar cekerdi.

Diğer hocaların aksine edebiyat Hocam beni severdi diğer hocaların Neden sevmediğini bilmiyorum ama derslerim iyiydi Büyük ihtimal ezik olduğumu düşündükleri içindir çok kez onlarin gözünün önünde dayak yediğimi hatırlıyorum.

Tabii ki zorbalara ses çıkarmazlardı Çünkü ailelere zengindi ve parayla susturulabiliyorlardı. Bizim durumumuz da kötü değildi ama hocalara rüşvet verecek kadar da iyi değildi çünkü zorbaların aileleri okula yüklü paralar ödüyordu. Bir an olmayan adalete sövdüğümde dersi dinlemeye devam ettim.

Edebiyat önemli bir dersti ve dinlemesi eğlenceliydi Çoğu kişi kafasını koymuş uyurken ben güzel bir şekilde not olarak hocayı dinliyordum.

Tabii her derslerim iyi değildi özellikle beden sırf diğer öğrencilere yaranmak için kendi kafasına göre bana ceza verip koşturuyordu zamanında ondan nefret ediyordum.

Sonunda öğle yemeği olduğunda Yemekhaneye indim genelde yemekhanede yerdim diğer öğrenciler gibi. Teneffüslerde dışarıya veya koridora çıkmaz sınıfta otururdum ama öğlen olunca da mecbur Yemekhaneye inerdim ki bazı günler inmezdim Çünkü yapacaklarını biliyordum.

Bu sefer Sakin nerede günleri güzel geçmişti demek ki çünkü genelde sinirlendiklerini sinirlerini benden çıkartırlardı. Yemeğimi güzelce yiyip sınıfa çıktım Tabii ki de en nefret ettiğim ders vardı şimdi de. Beden dersi...

.
.
.
Kaç tur attım hatırlamıyorum ama Hoca ve öğrenciler Beni izlerken gayet keyifliydi. Kendimi bir sirk gösterisinde gibi hissettim Ama ben izleyenlerden değildim. Sonunda kalp hastalığım kendini belli ettiğinde yere dizlerimin üzerine çöktüm.

Hoca"Han jisung koşmaya devam et cezan bitmedi!"

H"kendimi iyi hissetmiyorum"

Diye bağırırım Üstelik dünden kalan bir sürü yarada canımı acıtıyordu.

Hoca sen bana ne hakla bağırırsın diye bana Tokat attıktan sonra bütün sınıf sessizleşip bizi izledi Gözlerim şimdiden dolmuştu bu kadar odak noktası olmak bana iyi gelmiyordu.

Koşarak spor salonundan çıktıktan sonra ne yapacağımı bilemedim rahat bir şekilde okuldan çıkabilirdim Çünkü spor salonu okulun arkasında kalıyordu Ben de çıktım okuldan bana verecekleri Ceza umursamadan Çünkü az daha orada kalsaydım başıma gelecekleri çok iyi biliyordum.

Aklıma eve gitmek geldi evet bu saatte babam olmayabilirdi ve eve gitmeye karar verdim çünkü zaten gidecek bir yerim yoktu.

Sonunda eve vardığımda babamın evde olduğunu fark ettim ama geri dönemezdim içeri girmek zorunda kaldım.

( hb: hanın babasi)

Hb"orospu çocuğu neredeydin?"

Sarhoştu.

H"kapiyi çaldım ama kimse açmadı bende mecbur parkta kaldım"

Hb" yalan söylüyorsun kime güveniyorsun lan sen ha! Annen gibi senide gebertirim. Yapamam mi saniyorsun orospunun doğurduğu!"

H"annem hakkında böyle laflar etme baba"

Tokat.

Hb"bana karşı mı geliyorsun lan sen?!"

H"hayir ama annemin suçu yoktu"

Hb"seni doğurması onun en büyük suçuydu."

1

Hb"keske o annen yerine sen ölseydin en azından o haraketsizce yatakta yatıyordu."

2

Hb"Dün nerde yattıysan bugünde orda yat."

3
Bingo!

H"baba hava buz gibi-"

Kolumdan tuttuğu gibi dışarı atti beni

Hb"dün üşümeye alışmıssındır bisey olmaz."

Klasik babam ya evde olmadığı için eve giremezdim ya da kovduğu için. Hayir anlamıyorum ne suçum vardi da bunu yapıyordu.

Bu soğukta ne yapacağımı bilemez halde kaldım. Yine muhtaç olmuştum Minho'ya.

Telefondan Minho'yu tuşladığımda telefonu kulağıma koydum. 2 çalışta açıldı telefon.

📞M" alo Han?"

📞H" Minho biraz oturalım mi?"

📞M" ne noldu?"

📞H" sadece oturmak istiyorum dünkü parka gelebilir misin?"

📞M" Tamam 15dakikaya oradayım."

Telefonu kapatıp onu beklemeye başladım o sırada parka birileri vardı. Yan bankta oturduklarında onların okuldaki zorbalardan birkaç olduğunu anladım beni görmemeleri için kafamı başka tarafa çevirdim ama nafile

"Hey ibne burda ne işin var?"

"Yanımıza gel de bugün seni benzetemedik bi benzetelim"

H"ben bisey yapmadım. Eve gitmem lazım"

"Oysaki babanın seni evden attığını gözlerimizle görmüştük"

Diyip gülüşmeye başladıklarında oradan uzaklaşmak için ayağa kalkıp onlardan tersi yürüdüm ta ki kafam birinin göğsüne çarpana kadar.

Kafamı kaldırıp baktığımda bu Minho'ydu

M"haddinizi bilin aksi takdirde bildirmek zorunda kalırım. Ve unutmayın bunu yaparken hiç zorlanmam ilk önce ibne diyen ağzını yamultmakla başlarım. "

Hiçbirinden ses çıkmayınca Minho elimi tuttu ve motorun yanına getirdi beni. O motora bindiğinde bende bindim. Kollarımı ona sardığımda;

H"teşekkür ederim..."

M"Teşekkür etmen yasaktı unuttun mu?"

.
.
.
.
.
.
.
Bölüm atamadim özür dilerim çünkü kotu şeyler oldu moralim falan bozuktu opuyorum sizi bol bol yazim yanlislari olabilir kontrol etmedim

Bölüm atamadim özür dilerim çünkü kotu şeyler oldu moralim falan bozuktu opuyorum sizi bol bol yazim yanlislari olabilir kontrol etmedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bana o kadar iyi geliyorsun ki..

motorcycle | minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin