Mueva : İntikam Lordu

5. Bölüm

İllumi'nin önerisini herkes sabırsızca bekliyordu. Aslında herkes küçümseyici tavırlar takınıyordu ama Kral Lord İllumi önerdiği için çoğunluk şimdiden ikna olmuş gibiydi. İllumi konuşmaya devam etti.

"Bu kişiyi muhtemelen hiçbiriniz tanımıyorsunuz. Bu fikir çoğunuza çılgınca gelebilir ama şeytan ve insan karması biri tanıyorum. Yani melez ." Ben ve Ezreal hariç herkes şaşkınca bir ifadeye büründü. Aslında bende İllumi'nin nasıl melezin hayatta olduğunu bilmesine biraz şaşırmıştım. Hemen araya Charlotte girdi. " Melezin hayatta olmadığını sanıyordum. Böyle bir bilgiyi nereden edindiniz?" diye sordu.

Aklımdaki soruyu direkt o sormuş gibiydi.

İllumi gülümsedi ve bekletmeden cevap verdi.

" Ezreal söyledi. Laura'nın öldüğü gün , İlaisis'in yanına melezin geldiğini ve konuştuklarını anlattı."

Şaşırmıştım. Bunların gizli kalması daha iyi olurdu. Herkes bana baktı ve bende Ezreal'a.

Lurina konuşmaya başladı. " Ee İlaisis , bu konu hakkında bilgi sahibi gibisin. Yarı şeytan olan birinin lord olmasına karşı olsamda fayda sağlayacaksa olabilir. "

Lurina'nın söyleyiş tarzı alaycıydı. Melezi sadece öldürmek için istiyor gibiydi.

"Lord olmasını isterdim ama o sizin aksinize insanlar ve şeytanlar arası barışı istiyor. İnsanlar ve şeytanlar arasında olan bu saçma ırk ayrımına son vereceksek olabilir."

Herkes alaycı şekilde bakmaya başlamıştı. İnsanlar ve şeytanlar arasında hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun dercesine.

Lurina karşılık verdi."Doğru şuan lord olmamızın sebeplerinden biri şeytanlarla savaşacak güçlü bir kadro elde etmek ama asıl düşmanımızın aramızdan biri olduğuna inanıyorum."

Herkes kendi arasında konuşmaya başladı ve Ezreal "sessizlik" diyerek sesini yükseltti. Lurina kimi kastediyordu? Ben Northwest'i suçlu bulurken onun da başka birini suçlu bulacak olması kötüye giderdi. Umarım ikimizde aynı kişiyi suçluyoruzdur.

Herkes ölüm sessizliğine geçmiş gibiydi."Ne demek istiyorsun Lurina?"

Lurina'nın yerine ben cevapladım.

"Bende aranızdan hiç kimseye güvenmiyorum ve bazı lordları değiştirmek gerek gibi."

Daha bugün tanıştığım Charlotte ve Lurina beni neye dayanarak güvenmiyor der gibi beni öylece izliyordu.

Northwest de öylece bana bakmaya devam etti. Sinir bozucuydu ve rahatlığı beni dahada sinirlendiriyordu. Ardından Cehennem lordu Charlotte konuşmaya başladı. "Saçmalığı kesin , buraya birçok işim olmasına rağmen geldim." İllumi kafasıyla onayladı ve melez hakkındaki fikrimizi sorarcasına göz gezdiriyordu. Beklenmedik bir anda saray sarsıldı. "Ne oluyor?"

Sanırım saldırı altındaydık. Tüm lordları yok etmek için harika bir zaman olduğu doğruydu ve Dixit'i kimseye anlatamamıştım.

Koşup dışarıya baktık ve gözlerimize inanamadık. Böyle bir şeyin geldiğini nasıl fark etmemiştik? Bu , bu... Yaklaşık beş metre büyüklüğünde bir şeytan kraldı. Şeytan krallar aynı biz lordlar gibi güçlü ve az bir kadrodan oluşuyordu. Ama çok uzun zamandır bir tanesiyle bile kimse karşılaşmamıştı. Aklımın ucundan geçmezdi.

Northwest öne atıldı ve "ben hallederim" diyerek şeytan kralın önünde belirdi. Rakibinin büyük olması Northwest için büyük bir avantajdı. Kılıcını savurdu ve ağır bir darbe indirdi.

Ezreal bağırarak " Northwest bu şeytan kral Dread! Geri çekil." diye haykırdı. Bu acımasız şeytan kral gittiği yerlere sadece ölüm getiriyordu ve uzun süredir görülmese de herkes onun adını bilirdi. Dread adeta alev yağdırıyor gibiydi. Sanki krallığımın çevresinde meydana gelen ve kaya yağmurlarından o sorumluymuş gibiydi ama bu çok daha korkutucu hâliydi. Northwest hâlâ tüm gücüyle ona karşı savaşıyordu. Dread Northwest'e bir yığın alev attı ve isabet etti. Northwest'e yakıp kül edecek derecede olan alevler ona işkence çektiriyordu.