Bölüm 4: Kabuslar Kapısı

20 2 3
                                    

Ben küçükken anne ve baba sevgisi ne hiç bilmezdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben küçükken anne ve baba sevgisi ne hiç bilmezdim. Şimdi de öyle. Ama babama sırtımda bir kızarıklık izi bıraktığı için teşekkür ederim onları bu kızarıklık sayesinde hatırlıyorum. Artık dayanamadım ve evden kaçtım. Bir yetim haneye gidip orada 18 yaşıma gelene kadar kaldım. 18 yaşıma girdiğimde ise yetim haneden ayrıldım. Halamlara gitmeye çalıştım, beni kabul etmediler tıpkı evden kaçtığım günkü gibi... Teyzemlere gitmeye çalıştım, onlarda kilometrelerce uzaktalardı. Bir iş bulmak için yola çıktığımda ise, tecavüze uğradım... Bağırdım hem de ses tellerim kopacak kadar bağırdım ancak etrafımda kimseler olmadığı gibi yine yoktular ki yardım edebilsinler. Sonunda bir iş buldum ama aklımdan çıkmak bilmeyen travmalarım vardı. İşte benim hayatımda böyle. Peki annem ve babam bana ne mi öğrettiler? Birini nasıl dövmeyi, birini nasıl ağlatmayı, birinin canını nasıl yakacağımı, alkol içip birini nasıl bıçaklayacağımı öğrettiler...

içimde alışık olmadığım bir his vardı. Aşk hissi... Evet bu hissi sonunda bende yaşayabilmiştim. Elfela'nın dudaklarının sıcaklığı hala benimkilerdeydi. Onu daha fazla öpesim geliyordu fakat korkuyordum. Düşünsenize insan olmayan birini dudağından öpüyorsunuz. Bu korkutucu olsam da ben rahatça bu işi yapabiliyordum. Ben bunları düşünürken. Elfela hızlıca ellerini belime sardı ve bir daha öptü... Şaşırmıştım. Dudaklarını benimkilerden çektikten sonra Twyla'ya baktı "Twyla biz şimdi bir gezintiye çıkacağız buralar sana emanet. Eğer o şerefsizin teki tekrar gelirse ne yapacağını gayet iyi biliyorsun." dedi ve Twyla başını onaylar şekilde salladı. Bana bir randevu mu ayarlamıştı? Ya da beni nereye götürecekti? Aklımda cevabını bulamadığım bir sürü soru vardı.

"Elfelanereye gidiyoruz?"

"Gidince görürsün Bimont çiçeğim." Bimont çiçeği? Hayatımda ilk defa duyuyordum bu çiçeğin ismini. Bana Bimont çiçeği diyorsa kesin bir bildiği vardır sarmaşıklar kralının.

Eli benimkine değdi ve sonra birbirlerini tuttular. Elfela önden yürüdü bende arkasından yürüyordum. Yürürken ellerimiz hala birbirinden ayrılmıyordu. İçimdeki hissin durumunu sorsanız hala geçmemişti. İçimden hemen onun ellerinden kurtulup ona sarılmak istiyordum, onu koklamak istiyordum, onu sevdiğimi bağıra bağıra bir daha söylemek istiyordum... Geçmişe baktığımda ise bakamıyordum çünkü bir aşk katili tarafından silinmişti. Bir aşk katili... Bir aşkın katili... Cidden bunu mu söylemişti ona. Hayır, söylemiş olamazdım ama neyse ki içimden söylemiştim. Elfela dönüp bana baktı. Gözleri parlıyordu ve yemyeşildi. O bana baktı, ben ise artık geleceğe...

Şaka yapmıyorum gerçekten geleceğe baktım nereye gelmiştik lan biz daha doğrusu beni nereye götürüyordu Bay Dainty? 

Gözlerimi kıstığımda biraz da olsun fark etmiştim ileride bir kapının olduğunu. Yanlış görmüyorsam gerçekten ormanın içinde bir kapı vardı. Acaba hangi manyak bu bakıyı buraya koymayı düşünmüş olabilirdi ki? Ve ya Elfela neden beni bu bakıya getirdi? 

ELFELA | Yeşil Krallık Serisinin ilk kitabı | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin