Evrenin içerisine adım attığımızda ilk gördüğüm şey ortada duran kocaman mermer fıskiyeydi. Fıskiyenin üzerinde kocaman melek kanatlı bir kadın heykeli vardı. Sular pastel renk tonlarında ve parlıyordu. Ardından fıskiyenin üzerinde duran kuşları fark ettim. Bazıları su içiyorlardı bazıları ise yıkanıyorlardı. Fakat kuşların görüntüsü normal kuş gibi değildi. Sonradan kuşların bir anka kuşu yavrusu olduğunu anladım. Etrafta parlayan ağaçlar vardı. Ağaçlarda rengarenk ve parlıyordu. Üzerinde ise rengarenk parlayan çiçekler vardı. Ben ağaçları incelerken ileride bembeyaz bir şato gördüm. Şatonun etrafı parlayan sarmaşıklar sarılmıştı. Yani evreni özetleyecek olursak tek kelimeyle parlak diyebiliriz. Elfela bana baktı "Güzel mi?" diye sordu. Bende ona "Evet." cevabını verdim. "Ama burada en çok güzel olan sensin. Dikkat ette periler kaçırmasın." dedi bana gülümseyerek.
"Bir söz vardır bilir misin? Güzeline bakma yoluna bak diye. Ama yine de teşekkür ederim."
"Ama güzelsin ne yapayım?"
"Evlene bilirsin mesela?"
"Ne? Kimle evleneceğim."
"Dur bir düşüneyim... buldum prensle!"
"Ne! Hayatta olmaz Ben erkeğim."
"Sence bütün sorun bu mu? Sen sadece benim erkeğimsin Bay Dainty. Başkasına bakarsan sarmaşıklarını alır bir tarafına-"
"Sakin ol bakalım Bayan Dainty. O zaman güzelime bakmayalım yolumuza bakalım değil mi? Hadi."
"Bir söz daha vardır bilir misin? Yoluna bak ama güzelini bırakma. Elfela bak ben ciddiyim. Eğer sen de beni bırakırsan -"
"Bırakmayacağım."
"Söz ver."
"Söz."
"Ee nereye gideceğiz?"
"Önce gözlerini kapa, sonra elimi asla bırakma."
Gözlerimi sakince kapadım.
"Kapadım. Bak beni bir yere götürürken yere düşürürsen seni-" derken dudağı benim dudağıma değdi.
"Elfela ama yeter!"
"Ne oldu ki?"
"Cümlelerimi bitiremiyorum yeter!"
"Tamam tamam kızma. Gel seni adak salıncağa götüreyim. Eminim orada çok sakinleşeceksin."
İkimizde salıncağa doğru koşmaya başladık. Salıncağa vardığımızda iki kişilik bir yer olduğunu ve uçuruma doğru sallandığını fark ettim. Elfela sol tarafa yerleşti ben de onun sağına yerleştim. Sallanmaya başladık fakat Elfela sallanırken bir şeyler düşünüyordu. "Ne düşünüyorsun?" diye sordum onun gözlerine bakarak. "Hiçbir şey." dedi ve bana bakınca gülümsedi.
"Irmak... hani kapıyı anahtarsız açtık ya?"
"Evet."
"İşte yapmamamız gereken bir şeyi yaptık..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELFELA | Yeşil Krallık Serisinin ilk kitabı | Tamamlandı
Romance"Beni bırakma." dedim onun yemyeşil gözlerine bakarak. "Bırakamam zaten." dedi ellerindeki sarmaşıkları kontrol ederek. "Beni sevmek zorundasın." dedim tekrar onun yemyeşil gözlerine bakarak. "Seni zaten seviyorum Irmak. Bir gece olsan da, bir gündü...