"Minhoo" diyerek cırtlak bir ses tonuyla bağırarak yanımıza gelip Minho'nun yani benim sevgilimin koluna yapışan kıza göz devirip önden ilerlemeye başladığımda, Minho kolundaki kızdan kurtulup elini omzuma atarak beni kendine çekti ve birlikte okulun içine doğru ilerlemeye başladık. Bu davranışları çok hoşuma gidiyordu. Artık eskisi gibi her yavşayana yüz vermiyor hiç birinin yüzüne bakmıyordu bile, sıkıyorsa baksın.
Günler hızla geçip giderken Minho ile başlayan ilişkim gayet güzel ilerliyordu. Aramızdaki iletişim öncekine göre farklı ve iyiydi. Hem arkadaş hem sevgili gibiydik. Güzel sözler söylüyor beni kıskanıyor bir saniye bile ayrılmıyordu yanımdan, bazen "bi sal lan" diyesim bile geliyordu.
Aramızda hiç bir şekilde cinsel yakınlaşma yoktu, bazen dudağıma kondurduğu küçük öpücüklerden fazlası hiç olmamıştı. İstediğini biliyordum ama hala bana yaklaşamayacak kadar suçlu hissediyordu kendini. Bazı geceler banyoda kendini çekerken ki inleme seslerini duyuyordum, ilk adımı benden bekliyordu biliyorum ama ben de henüz bunun için hazır değildim.
"Sevgilim" diyerek kulağıma fısıldadığında kalbimin hızlandığını hissettim, hala alışamamıştım buna onun ağzından bu kelimeyi duymak gerçekten hoşuma gidiyordu. Gözlerine baktığımda biraz daha yaklaştı, dudakları kulağıma değiyordu.
"Seni seviyorum" dedi ve yanağıma küçük bir öpücük bıraktı. Ben bu adama aşık olmayıp ne yapayım her kelimesinde kalbim maratona çıkmış gibi hızlanıyordu. Yüzündeki gülümsemeye bakıp derin bir nefes verdim.
"Çok seviyorum seni" diyerek utanıp önüme döndüm. Bu kelimeyi her fırsatta söylüyorduk bir birimize, tabi sadece bir kelime değil, içimizdeki sevginin dilimize dökülmüş haliydi, seviyordum bu iki kelimeyi.
"Akşam eve mi gideriz, bana mı?"
"Eve uğrasak iyi olacak, annem üzülüyor seni bulunca onu unuttum diye"
"Çok tatlısın"
"Söyleme şöyle şeyler okulda, bir duyan olacak"
"Duymaları umrumda mı sence, ben seni seviyorum ve bunu herkese haykırabilirim"
"Saçmalama Minho, istemiyorum öyle birşey"
"Tamam bebeğim sen nasıl istersen
"Felix ve kuyruğu geldi mi acaba?"
"Kuyruk?"
"Hyunjin"
"Çok tatlısın bebeğim, yiyeceğim ağzını yüzünü"
"Minho!"
"Bir de kızarıyor tipe bak, öleceğim ya"
"Of Minho ya ben gidiyorum" diyerek yanından ayrılıp koşar adımlarla sınıfa geldim, söyledikleri yüzünden utanıp sıcaklıyordum. Aşk sarhoşu yapıyordu bu adam beni gülüşüne bittiğim adam.
Sınıfa girdiğimde Felix sırada oturuyordu ama bir sorun olduğu asık yüzünden belliydi. Yanına geçip çantamı bırakarak yüzüne eğildim.
"Civcivim?"
"Hmm" diyerek yüzünü bana çevirdi, kırmızı gözleriyle karşılaştığımda endişeyle biraz daha yaklaştım. Eğer Felix ağladıysa kesinlikle Hyunjin'le aralarında bir sorun vardır.
