Krallık Kolyesi

5.Bölüm-Kolye

X

On altı yıl önce ülkeyi yöneten bir krallık vardı. Ülkeyi güzel yönetiyorlardı. Ülke de herkes mutluydu. Ülkeyi yöneten kral ve kraliçenin bebekleri olacaktı. Kraliçe ikiz bebek doğuracaktı. Tüm halk çocuk haberini duyunca çok sevindi ve heyecanlandı. Mutlulukları uzun sürmedi.

Kraliçenin doğum zamanı gelince ülkede büyük bir savaş başladı. Çocukları almak için gelmişlerdi. Kraliçenin ikizlerini almaya gelmişlerdi. Çünkü gelecekte o çocuklar çok güçlü olacaklardı.

Onlar ateş varisi ve su varisi olacaktı.

Krallıkta kalan bu varisler kolyelerin içinde saklıydı. Ateş varisi hırçındı su varisi ise sakindi.

Kraliçe çocuklarını doğurdu. İki kızı olacaktı. Kızlarına ilk ve son kez baktı. Çocuklarını saklaması gerekiyordu. Çocuklarını ayrı ayrı sepete koydu. Çocukları sağlanıyordu ama kraliçe hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Çok ağlıyordu.

Çekmeceden bir anahtar çıkarıp başka bir çekmeceyi anahtarla açıverdi. Orada kolyeleri saklıyordu. Kolyeleri hemen cebine koydu.

Savaş esnasında dışarı çıkması kendisi için çok tehlikeliydi ama çocuklarını bir şekilde kurtarması gerekiyordu. Kendini kıyafetlerle sakladı ve saraydan çıktı. Acılı haykırışlar,kılıç sesleri ve yardım istekleri kulağında çınlıyordu. Koştu. Aralıksız yarım saat koştu. En sonunda bir sokağa girdi, sokağın başında bir adam vardı. Bir sepeti yere bıraktı. Sonra ise cebinden kolyeleri çıkardı. O an bir karar vermeliydi.

Kendine o karara o kadar kaptırmıştı ki adamın oraya geldiğini fark etmemişti. Adamın bir ayağı sepete çarptı. Adam yerinde sendeledi ama düşmedi. O an kraliçenin bir karar vermesine gerek yoktu çünkü küçük kızı aldığı sarsıntıyla ellerini yumruk yapıp havaya sevimli bir şekilde savurdu. Sevimli yapıyordu ama kendisini korumaya çalışıyordu.

Ateş varisi kendisini korumak için ortaya çıkardı. Ateş varisi darbe aldığı gibi ortaya çıkardı çünkü kendisine bişey olursa kendisini ve başkalarını koruyamazdı.

O ateş varisiydi.

Küçük kızının kendisini korumak için ateş varisi olmasına gerek yoktu. Krallık zaten çok güçlüydü ve o krallıktandı.

Küçük kızının sepetine kolyesini bırakarak ondan diğer kızıyla birlikte uzaklaşmaya başladı. O sırada adamın sesini duydu"Hey, ne yapıyorsun sen?!"

"Yapmam gerekeni yapıyorum, kızıma iyi bak." diyerek ağlayarak oradan uzaklaştı. Yine yarım saat aralıksız koştu. Başka bir sokağa girince orada da sokağın başında bir adet kadın vardı. Sepeti yere koydu. Kraliçe sepeti yere koyarken bi anlığına sendeledi. Küçük kızı hemen annesine ellerini uzattı. Annesinin düşmemesi için. Bebeği çok küçüktü ama annesini korumaya çalışıyordu ve su varisi kendisinden önce başkalarını kurtarırdı.

O su varisiydi.

Ateş varisi ortaya çok çabuk çıkardı. Su varisinin ortaya çıkmasına çok gerek yoktu çünkü ateş varisi onları kurtarırdı. Bu demek oluyor ki tabiki su varisi güçsüz değildi. O da kardeşi gibi çok güçlüydü.

Ateş varisi ve su varisi birbirlerini tamamlıyorlardı.

Kraliçe kızının sepetine kolyeyi koyarak oradan uzaklaşmaya başladı. Sokaktaki kadın önceki adamla aynı cümleyi kurdu "Hey, ne yapıyorsun sen?!" Kraliçe aynı cevabı verdi "Yapmam gerekeni yapıyorum, kızıma iyi bak." diyerek saraya gitti.