8.bölüm

76 31 19
                                    

"Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar."

Necip Fazıl Kısakürek

Yalan-Hepsi

Dış kapının kapanma sesini duyduğum da, bakışlarımı atkıdan çektim ve özenle çekmeceye geri yerleştirdim.

Tansiyon aletini alıp koridora çıkmak için kapıya yöneldiğim sırada kapı açıldı. Kaan'ın yüzündeki umursamaz ifade silindi ve her zamanki gülümsemesini takındı. "Bir şey mi arıyordun?"

Tansiyon aletini havaya kaldırıp gülümsedim. Elimdeki tansiyon aletine anlamsız bir bakış attı ve gülümseyip kapının önünden çekildi. Yanından geçip salona girdiğim de annemlerin masayı kurmaya başladıklarını gördüm.

Gülümseyerek tansiyon aletini Mercan teyzeye doğru uzattım. "Biraz zor oldu bulması."

Masadaki bakışlarını bana çevirdi. "Heh," anneme doğru döndü. "Gel hadi ölçelim bakalım." Tekrar bana döndü ve nazikçe konuştu. "Sağol kızım uğraştırdım senide."

"Hiç sorun değil." Masayı işaret ettim. "Yardım edilecek bir şey var mı?"

'Tabaklar kaldı sadece sen otur, Kaan getirir."

Eh iyi madem temalı bir bakış attığım sırada, Mercan teyze Kaan'a seslendi.
"Kaan! Masanın üzerinde ki tabakları al gel."

"Tamam geliyorum."

Yemekler yenip biraz daha sohbet edildikten sonra anneme 'hadi gidelim' bakışları attığım için annemi son derece bunaltmış durumdaydım. Ama artık bakışlarıma dayanamamış olacak ki mahcup bir ifadeyle konuştu.

"Biz artık gitsek iyi olur."

Mercan teyze kınayan bir ifadeyle "Aa olur mu öyle daha yeni geldiniz." Diye çıkışınca, ağzımın içinde konuştum. "5 saat oldu."

Kaan bu homurdanmayı duymuş olacak ki "4 buçuk." Diye araya girdi.

Sertçe bakışlarımı ona çevirdiğimde saniyesinde gözlerini kaçırdı.

Annem ayaklandığında içimden şükür ederek bende ayaklandım. "Yok geç oldu artık kalkalım siz gelirsiniz bir dahakine."

Mercan teyze memnuniyetle gülümsedi. "Eh peki madem." Diye oda ayaklandığında içimden şükür etmeye devam ettim. Bir an bizi hiç bırakmayacak sanmıştım.

Evden çıktığımız da otobüs durağına doğru yürümeye başlamıştık. Annem bir anda koluma girip bana sokulduğun da şok içinde ona bakmıştım. "Kaan ile aynı sınıfta olduğunuzu niye söylemedin bana?"

İsyan edercesine konuştum. "Anne ben nereden bilebilirim, senin Mercan teyzeyle tanışık olduğunu acaba?"

Tam kızmak için ağzını açıyordu ki, kelimeleri yutmasına sebep olaraktan yine konuştum. "Hem zaten Kaan daha yeni geldi sayılır, bizim sınıfa."

Yandan bir bakış atıp yol boyunca bir daha da ağzını açmamıştı. İşime geldiğinden dolayı bende hiç bir şey dememiş ve bugün yaşadığım şoku düşünerek yolculuk yapmıştım.

💌

Dibim de bağıra bağıra şarkı söyleyen Emir'e öldürücü bakışlar atmayı bırakıp önüme döndüm.

En sonunda Alina, Emir'e bağırarak duygularıma tercüman olmuştu. "Emir kes sesini artık ya! Başımı ağrıttın."

Emir ise kafasını çevirme zahmetine bile girmeden, Mira'ya bakarak şarkıya devam etti.

SENİN UĞRUNA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin